Emina'nın içindeki çocuğa aşığım

Aşklarının başladığı günden beri her zaman bakışların ve basının ilgi odağı oldular. Başlarına her gelen olay, söyledikleri her söz haber oldu. Herkesin ortak fikri, birbirlerine çok yakıştıklarıydı. Birlikte fotoğrafları çok çekildi, tek tek röportajları da belki yapıldı ama hiçbir zaman bir araya gelip aşklarını anlatmadılar. Emina Jahovic ve Mustafa Sandal, 2007'nin son günlerinde bu kuralı ilk kez HELLO! için bozdular. Ve çok özel bir prodüksiyonda inanılmaz bir çekimin kahramanı oldular. Üç buçuk yıl önce Bodrum'da başlayan büyük aşklarının yakında evlilikle taçlanacağının da müjdesini ilk kez HELLO!'ya verdiler. Emina, duru güzelliğiyle, tatlı tavırlarıyla gönül çeliyor. Milli basketbolcu Mirsad Türkcan'ın da kız kardeşi olan Emina, bildiğiniz gibi Sırbistan Karadağlı. 25 yaşında ve ülkesinin bir numaralı sanatçısı. Sadece kendi ülkesinde değil Bosna ve Hırvatistan'da da çok ünlü. Söz yazarı, beste yapıyor ve şarkı söylüyor. Mustafa Sandal da şarkılarıyla milyonların gönlünü fethediyor her defasında... Ve iki âşığın Bodrum'da kesişen yolları bugün sevinçle 'evleniyoruz' diyecek bir mutlulukla sürüyor. İşte o çok özel röportajdan seçmeler... Müjde evleniyoruz! M.S.: Evet. Benim eksik taraflarımın Emina'da sağlam olduğunu görüyorum. Emina'nın eksik olduğu taraflarını da ben tamamlıyorum. Birbirinizi tamamladığınızı düşünüyor musunuz? E.J.: Söz yazarı ve besteci olarak kariyerime daha çok konsantre olmak istiyordum, çünkü işimi seviyorum. M.S.: Emina, kendi ülkesi Sırbistan'da, Bosna ve Hırvatistan'da bir numara şu anda. Ve işine çok aşık bir insan. Ben de ona hep, 'Emina bu iş şöyledir böyledir, hayatından şunları alıp götürebilir' diye bu işin artılarını, eksilerini anlatıyordum. Ve Emina'nın o heyecanla anlamamak işine geliyordu. 17 senedir bu mesleğin içindeyim, hizmet veriyorum. Güzel şeyler yaptım fakat hiçbir şey dışarıdan gözüktüğü gibi değil. İnsanı yoran, bir sürü şey alıp götüren tarafları da var. O yüzden Emina'ya hep bunları anlatmaya çalıştım. Hangi konuda çatışırsınız? M.S.: İnşallah tabii. Uzun bir süre değil, yakın bir zaman diyelim. Evlenecek misiniz? M.S.: Biz tarihi biliyoruz ama veremiyoruz. Güzel bir tarih var. Şubat gibi olabilir mi? E.J: Musti, özel günleri çok kutlamayı seven biri değil. Hatta benim hayatımda, erkek ya da kız arkadaşlarım arasında özel günlere en az değer veren kişi Mustafa'dır. Onun yanında benim için her gün, bir doğum günü, sevgililer günü. Hiçbir zaman onun eksikliğini hissetmedim. Ben öyle devasa bir düğün elbisesi açlığı içinde değilim. Çünkü sahnede çok güzel elbiseler giyiyorum zaten. Mutluluk sadece insanlar seni mutlu gördüğü zaman değil, mutluluk hakikaten mutlu olduğun andır. Bu sene düğünümüz olacak mı, çok güzel! Evet, Musti bana ve arkadaşlarıma da böyle bir söz verdi, olacak. Ailelerimiz için de istiyoruz bunu.M.S.: Kodak anı içeren bir düğün hayal etmiyoruz; masa masa dolaşan...E.J.: Büyük bir düğün olacak. Ailem, arkadaşlarım hepsi yurtdışından gelecek. Bu biraz zor iş ama. Her şeyi yapmak istiyorum. Nasıl bir düğün hayal ediyorsunuz? E.J.: O küçük bir çocuk gibi. Ama hem küçük çocuk gibi hem ağabeyim, hem babam gibi olabiliyor. Onunlayken hiçbir şeyin özlemini çekmiyorum. En çok hangi yönünü seviyorsun Mustafa'nın? M.S.: Ben Emina'nın her şeyden önce kalbini çok seviyorum. Kalbinin iyiliğini, temizliğini seviyorum. Bir çok şeyi görüp, kalbini temiz tutabilme yeteneğine hayranım. İçindeki çocuğa çok âşığım. İçindeki çocuk bana bir hayat coşkusu veriyor. Zaman zaman yoruyor ama bana hayat neşesi veriyor. Güleryüzünü çok seviyorum. Beni sevme şeklini çok seviyorum. Bana sinirlendiği zaman bile onu seviyorum. E.J.: İkimiz de oğlak burcuyuz. Bazen boynuzlarımız çarpıştığı zaman biz de çarpışıyoruz. İkimizin de o zaman sivri tarafları ortaya çıkıyor. Siz peki?