Cadde Erol Köse olayı beni daha güçlü yaptı

Erol Köse olayı beni daha güçlü yaptı

03.07.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Bir dönem yapımcısı olan Erol Köse ile yaşadığı ilişki nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Gülşen, “Yaşadığım inişler çıkışlar beni daha güçlendiriyor, daha kuvvetli yapıyor. Şimdi daha güçlüyüm. Daha mutluyum” diyor

Erol Köse olayı beni daha güçlü yaptı

Müzik dünyasında benzerine az rastlanan yıldızlarından biri Gülşen... Çünkü o, sadece iyi bir yorumcu değil, aynı zamanda iyi bir söz yazarı ve besteci... Sadece kendine yetecek kadar da olsa üretiyor ve üstelik ürettikleri beğeniliyor ve hit şarkılar arasına giriyor...
Profesyonel şarkıcılıkta 12 yılı geride bırakmasına rağmen öğrenmeye ve denemeye devam ediyor. Haftada en az üç gün piyano, bir o kadar da dans dersi alması, kendi de besteci olmasına rağmen “Yapamazsan Yok” adlı son çalışması için iki reklamcının kapısını çalması da bu yüzden...
“Cafe Sohbetleri”nde bu haftaki konuğum şov dünyasında yaptığı şarkılar kadar yaşadığı aşklarla da gündem yaratan “aşk kadını” Gülşen... 

Müzik yolculuğuna “Pijamalı kız” olarak başlayan Gülşen’in o günkü kariyer planı neydi? Bugün o planın neresindesin, şimdiki kariyer planın ne?
1996 yılından bu yana birçok hit şarkı kazandırdım sevenlerime. Benim için önemli olan  müzisyenlik yönümü de geliştirebilmek. O yüzden piyano derslerine daha fazla ağırlık veriyorum. Müzikle ölmek istiyorum. Müzikle ölebilmek için de kendimi her geçen gün daha fazla geliştirmem gerektiğini biliyorum. Buna dans derslerini de ekledim. Bir klip için koreografinin gerektirdiği dansı öğrenip, orada bırakmadım. Görsel şovlarla da dört dörtlük bir sanatçı olma yolunda ilerliyorum. 

Kaç şarkı kazandırdın müzik dünyasına?
Her albümde en az 6-7 şarkı benim imzamı taşıyor. Özellikle “Of Of” albümünden itibaren en az 10 şarkı kazandırmışımdır.

Başkasına eser vermeyi sevmiyor musun? Talep geliyor. Hülya Avşar’a vermiştim bir şarkı. Rober’e (Hatemo) verdim. Şimdi Ebru Gündeş’e hazırlıyorum bir şarkı. Fabrikasyon bir şekilde her şarkı isteyene yazamıyorum.
Yani iyi şarkılar çıktığı zaman onları kendi albümün için bir kenara koyuyorsun?

Hayır... Bugüne kadar yazdığım en güzel iki şarkıdan birini Hülya Avşar’a verdim mesela... “Alnının Yazısı”... Yazdığım en güzel şarkılardan biriydi ama seve seve verdim.  

Hiç kıskançlık yok yani?
En büyük eksikliğim kıskanç ve hırslı olmamam. Benden şarkı isteyen kişiyle aramda olan elektrik önemlidir. Asla kıskançlık yapmam. 

Peki asla veremem dediğin bir şeyin yok mu?
Ayakkabılarımı veremiyorum, onlara kıyamıyorum. Her şeyimi alsınlar ama ayakkabılarımı almasınlar.

Piyasaya çıkardığın yeni single sadece ismini okuyanlara da seksi, erotik bir çağrışım yaptırıyor “Yapamazsan Yok.”
Aslında hiç böyle bir şey gelmemişti aklıma. Şarkının çok farklı bir anlatımı var çünkü...

 Dinleyince evet ama sadece adını okuyanlar “Yapamazsan Yok ne demek?” diyor ama... Bu şarkıyı yazan ve besteleyenler reklamcı değil mi?
Evet...

Reklamcı bakışıyla insanların içine bir kurt düşürmek için bunu yaptıkları kesin...
Ya da sizin içiniz fesat....  (Gülüyor)

Şarkı yazıp, besteleyen biri olarak iki reklamcıya gidip şarkı yaptırmanın gerekçesi piyasadaki birbirinin aynı şarkılardan sıkılmanmış... Kimlerin şarkılarıdır senin canını bu denli sıkan?
Başkalarına atıfta bulunarak böyle bir söylemde bulunmadım aslında.  Benim reklam müziği yapan ve reklam metni yazan iki arkadaşla çalışma sebebim şu; onların trendleri reklamcı oldukları için daha iyi biliyor ve müzik sektörünü başka bir gözle takip ediyor olmaları... Kendi gelişimimi sağlama açısından böyle bir şey yaptım. Türkiye’ye çok hit şarkı kazandırmış biri olarak, benden bu tarz şarkılar dinlemeye alışık insanlara müziğin başka bir tarafını göstererek, hem kendi gelişimimi sağlamak, hem de onlar için farklı bir şeyler yaratmak istedim.

Bir ara hem yapımcın hem sevgilin olan Erol Köse ile olan ilişkin yüzünden hayli sıkıntılı bir süreç yaşadın. O olay  sende nasıl bir iz bıraktı?
Beklenmeyen bir şeydi tabii ki... Aslına bakarsanız bazı şeyleri zamana bırakmak gerekiyordu. Sağduyulu insanlar, vicdanlı insanlar kime, neye inanacağını çok iyi bildiler bu olayda. Evet benim açından zor zamanlar oldu. Hiçbir insanın hak etmeyeceği, beklemeyeceği tarzda şeyler olabilir ama her şeyin insanlar için olduğunu düşünecek kadar olgunlukta bir insanım. Hatta yaşadığım inişler çıkışlar beni daha güçlendiriyor, daha kuvvetli yapıyor. “Nasıl bir iz bıraktı?”ya gelince benim hayatıma olumlu yansıdı. Çünkü daha güçlüyüm. Daha mutluyum, daha keyifliyim. Yaşadığım tecrübeler sayesinde hayata çok daha değişik yönde bakabiliyorum artık.

 Murat Varol’la evli olduğun dönemde müziği bıraktığını hatırlıyorum.
Bıraktım olarak gözükse de ben yine albüm çıkarmıştım.  En güzel şarkılarımı yaptığı dönemlerden biriydi evli olduğum dönem...

Erol Köse olayı beni daha güçlü yaptı
O zaman yine güzel şarkılar üretmek için ufukta nikâh mı gözüküyor?
(Gülüyor) Yok. Hiç öyle bir şey gözükmüyor. Her daim yaşananlar, gözlemlerim bana şarkı yaptırabilir.

Mimar sevgilin Fahrettin Aykut ile ayrıldığınız haberleri mi doğru mu?
Hiç ayrılık olmadı. Senem Çapa, “Gazetede ayrıldığınıza dair bir haber var” diye aradığında biz Bebek’te kahvaltıdaydık Fahrettin’le... 

Haberin Devamı

Kilom 52 bedenim 34-36
Bir ara “sıfır beden”din şimdi bedenin ve kilon kaç?

Kilom 52, bedenim de 34-36. Gayet iyi ve sağlıklıyım... Sıfır bedenim demedim ama sıfır beden olduğum bir dönem oldu. Onun nedenini de açıklayayım. Zaten normalde 34 beden olduğum için bir iş stresi, bir yoğunluk girdiği zaman hemen 2-3 kilo zayıflıyorum. Bunu yapmak için özel bir çaba da harcamamıştım. Şu an zayıf olmak ya da sıfır beden olmak için bir çabam yok. Son altı aydır özellikle açık havada spor yapmaya başladım. 

Tek başına mı çıkıyorsun yürüyüşe?
Kuzenim başta olmak üzere iki arkadaşımız daha var, dört kız yürüyoruz. Baltalimanı’ndan Kuruçeşme’ye kadar yürüyüp, geri dönüyoruz.

Orhan Gencebay’a rastlıyor musunuz o hatta? Çünkü o da Baltalimanı - Bebek arasında yürüyor hep...
Evet, birkaç kez rastladım. Tek başına yürüyordu. Hatta neden yalnız diye de düşünmedim değil...

Haberin Devamı

‘Şarkım yabancı bir filmin müziği oldu’
Bir Alman yapımı sinema filminde kullanılmak üzere senden bir şarkı aldıklarını duydum. Nasıl oldu bu?
2004 yılında çıkardığım “Of Of” albümünde sözü ve bestesi bana ait “Nazar Değmesin” adlı şarkım, uluslararası bir filmde, film müziği olarak kullanılacak. Geçenlerde bunun için aradılar, görüştük. Bir Avrupa filmi ama sanıyorum Almanlarla bir başka ülkenin ortak yapımı olacak. Bundan dolayı çok mutluyum. Bir bestecinin başına gelebilecek en güzel şeylerden biri... Onu yazarken hiç öyle şeyler hayal etmiyorsun. Bir dışavurum aslında benim için. Kendimi ifade etme şeklim. Kendimi ifade ettiğim bir şeyle yurtdışında böyle bir projenin içinde yer almak tabii ki çok onur verici.