GECENiN GALiBi ‘KEKEME KRAL’
01.03.2011 - 01:05 | Son Güncellenme:
NiL?KURAL nil.kural@milliyet.com.tr
Her şey beklendiği gibi oldu, ‘The King’s Speech/ Zoraki Kral’, ‘En İyi Kadın Oyuncu’ hariç bütün ‘Baba Oscarlar’ı topladı. Natalie Portman da, bundan böyle adının önüne ‘Oscarlı aktris’ unvanını yazdıracak
83’üncü Akademi Ödülleri, önceki gece Kodak Tiyatrosu’nda düzenlenen, James Franco ve Anne Hathaway’in sunduğu bir törenle sahiplerini buldu. Mütevazı bir İngiliz filminin, ‘Zoraki Kral’ın yıldız olması, 2009’da düşük bütçeli Danny Boyle imzalı İngiliz filmi ‘Milyoner’in ödülleri toplamasını hatırlattı.
Peki geceden ödüller dışında aklımızda neler kaldı? İşte bu anlardan birkaçı...
Törende uzun süre ayakta alkışlanan isim, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü sunmak için sahneye gelen 94 yaşındaki aktör Kirk Douglas’tı. Bastonuyla sahneye çıkan Kirk Douglas, Anne Hathaway’i iltifata boğdu, “Ben film çekerken sen nerelerdeydin?” diye sordu ve Melissa Leo’ya ödülünü takdim etti. Bu sunum Leo’nun ödül konuşmasıyla da hatırlanacak çünkü Leo konuşmasında “f...king” diye küfür ederek gecenin potunu kırdı.
Gecede ödül sunan ikililer arasında en esprili olanlar ‘Sherlock Holmes’de karşılıklı rol alan Jude Law ile Robert Downey Jr.’dı. İkili tüm sunum boyunca birbirlerine takılarak, izleyenlere eğlenceli anlar yaşattı.
En İyi Uyarlama Senaryo Ödülü’nü tahmin edildiği şekilde ‘The Social Network/Sosyal Ağ’ın senaryosuyla Aaron Sorkin aldı. Sorkin, konuşmasında 35 yıl önce en iyi senaryo seçilen ‘The Network’ filmine gönderme yaptı. ‘Sosyal Ağ’ içinse “Bu film bana her gün gurur kaynağı olacak” dedi.
‘Dövüşçü/The Fighter’daki performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü alan Christian Bale, ilk adaylığında Oscar almış oldu. Gerçek bir hikayeden uyarlanan filmde, Bale’in canlandırdığı Dicky Eklund da salondaydı. Bale’in çağrısı üzerine Dicky Eklund ayağa kalktı ve konukları selamladı.
En İyi Orijinal Senaryo Ödülü’nü “Zoraki Kral” filmiyle alan 73 yaşındaki David Seidler konuşmasında “Herhalde bu ödülü alan en yaşlı insan benim, umarım rekorum hemen kırılır” dedi. Kendisi de bir dönem konuşma sorunu yaşayan Seidler, ödülünü kekemelere adadı ve “Bizim de bir sesimiz var ve bunu duyurduk” dedi.
En İyi Makyaj ödülünü ‘The Wolfman’la alan efsane isim Rick Baker, yedinci Oscar’ını kazanmış oldu.
En İyi Yönetmen Ödülü’nü alan Tom Hooper annelerin önemine dair bir konuşma yaptı: “Annem 2007 yılında daha provası bile yapılmamış bir oyunun okumasına gitti. Az daha gitmeyecekti ama neyse ki gitti. Çıkışında beni arayıp, ‘Tom, bir sonraki filmini buldum galiba’ dedi. Oyun, ‘The King’s Speech’ti. Annelerinizin sözünü dinleyin!” dedi.
ColIn Firth, geçen yıl ilk Oscar adaylığını ‘A Single Man’le elde etmişti. Firth, bu yıl ikinci adaylığında Oscar’a uzandı. Sözlerine, “Kariyerim zirve yaptı sanırım” diye başlayan Firth, dans etme isteğine zor karşı koyduğunu belirtti.
En İyi Kadın Oyuncu dalının favorisi ve kazananı Natalie Portman, gecenin en çok duygulanan ismiydi. Gözyaşlarını tutamayan Portman, ‘Leon’da ona ilk rolünü 11 yaşındayken veren Luc Besson’a ve ‘Siyah Kuğu’nun yönetmeni Darren Aronofsky’e teşekkür etti. Ödülünü karnı burnunda alan Portman, ‘Black Swan’da birlikte rol aldığı nişanlısı balet ve koreograf Benjamin Millepied için “Bana hayatımın en önemli rolünü verdi” dedi.
