Cadde 'Güzellik takıntım yok'

'Güzellik takıntım yok'

08.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Oynadığı projelerin yanı sıra güzelliğiyle de adından söz ettiren Mine Tugay, “Bu konuda takıntım yok ama ekrana iş yapan insanlar olarak bazı sorumluluklarımız olduğunu düşünüyorum” dedi.

Güzellik takıntım yok

Mine Tugay, Kanal D’nin yeni dizisi ‘Zalim İstanbul’la ekrana döndü. Canlandıracağı Şeniz Karaçay gibi lider ruhlu biri olduğunu söyleyen oyuncu, “Yanlışa yönelebilen bir liderlik dürtüsü değil. Kontrol etme güdümü dizginleyebilirim mesela, kimseye bu yüzden kötülük yapacak kadar hırslı ve gözü dönmüş değilimdir” dedi. Tugay’la yeni projesini, formunu nasıl koruduğunu ve aşka bakışını konuştuk.
Yeni diziniz ‘Zalim İstanbul’ için neler söylemek istersiniz?
Sinerjisi kuvvetli bir ekiple çalışıyoruz. Proje iyi olsun diye çok emek harcıyoruz. Gece-gündüz çalışıyoruz desem, yanlış olmaz. Umarım seyirci içinde seyir keyfi yüksek bir dizi olur.
Senaryoda sizi etkileyen ne oldu?
Temposu öncelikle... Çok hızlı bir ritmi var. Bir de ataerkil ve anaerkil yapının ortaya çıkardığı marazları bütün açıklığıyla ortaya koyma şekli etkiledi. Baskıcı bir baba tarafından büyüyen çocuklar ve babasız bir ailede büyüyen çocukların psikolojik süreçleri çok güzel işlenmiş. Ailelerin yaptığı hatalar çok şeffaf bir şekilde gösteriliyor.
Şeniz Karaçay nasıl bir karakter?
Şeniz kontrolcü bir kadın ama bu kocasının sert mizacı ve evde kurduğu baskılar sonucu oluşan durumdan ötürü geliştirdiği bir strateji kimliği bence... Çünkü kocasıyla medeni bir şekilde oturup konuşabilse çok rahatlıkla çözebileceği durumları, kendi başına halletmeye kalkarken tahribatlar yaratıyor çevresindeki insanlara. Ama sonrasında kendisiyle yüzleşeceği zamanları göreceğimizi umuyorum.
Lider ruhlu bir kadını oynuyorsunuz. Sizde çevrenizdekilere liderlik yapar mısınız?
Ben de lider ruhluyumdur ama yanlışa yönelebilen bir liderlik dürtüsü değil bu. Kontrol etme güdümü dizginleyebilirim mesela, kimseye bu yüzden kötülük yapacak kadar hırslı ve gözü dönmüş değilimdir.
Sektörde kadın olmanın zorluğunu yaşadınız mı?
Kadın olmanın zorluğu her yerde maalesef... Çünkü tüm dünya üzerinde kadın yaftalanan, kolaylıkla aşağılanabilen, fiziksel özelliklerinden dolayı hakarete hatta tacize uğrayabilen ve zayıf görülen bir cinsiyet. Kadın olarak genellemek istemiyorum aslında ama kadının varoluş mücadelesi daha sert erkeklere göre. Ben birebir bir şey yaşamadım ama görüyoruz ve duyuyoruz üzülerek...
‘Gün geçtikçe güzelleşiyor’ yorumları yapılıyor. Güzelliğinizi ve formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Benim güzellik takıntım yok ama ekrana iş yapan insanlar olarak bazı sorumluluklarımız olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden kendime, sağlıma, cildime, ruhuma iyi gelecek zihinsel ve fiziksel olarak dinamik kalmamı sağlayacak şeyler var hayatımda. Buna özen gösteriyorum. Kendime zaman yaratabildiğimde pilates ve yoga yapıyorum.
Ekranda güzel olmanın avantajı olduğunu düşünüyor musunuz?
Bu benim değil, tüm dünyada kabul görmüş bir bakış açısı. İyi mi, kötü mü tartışmaya açık elbette. Bence oyuncunun yeteneğinden doğan karizma ve aurası daha ilgi çekici. Sadece güzel olmanın uzun vadede bir avantaj olduğunu düşünmüyorum, kendini geliştirmediği sürece...

Güzellik takıntım yok
‘Aşk, iç enerjiyi değiştiriyor’
Popüler olmak
hayatınızı nasıl etkiliyor?

Popülerliği amaç edinmiş bir oyuncu değilim, hiçbir zaman da olmadım. Yaptığım işler dışında konuşulmamak için de ekstra çaba sarf etmiş biriyim. Magazinden uzak, sakin bir yaşamım var ve bunu korumaya çalışıyorum. O yüzden hayatımı çok etkileyecek kadar popüler değilim.
Mesafeli bir duruşunuz var gibi... Mine Tugay nasıl biridir?
Mesafesi gerçek samimiyeti görünce, anında yerle bir olan biriyim.
Aşk hayatınız nasıl? Aşıkken nasıl birisi olursunuz?
Çok çalışıyorum ve kendime bile çok az vakit ayırabiliyorum. Aşık olmak bütün iç enerjini değiştiren bir duygu. Aşk ilham verici, besleyen, seni daha heyecanlı, tutkulu kılan ve saçmalama özgürlüğünü açığa çıkarabilen müthiş bir hayat enerjisi.