Cadde "Haberlere yorum yapmamak beni zorluyor"

"Haberlere yorum yapmamak beni zorluyor"

21.09.2013 - 12:03 | Son Güncellenme:

Kanaltürk'te ana haber bültenini sunan Ekin Olcayto: " Bazı haberleri gözlerim dolu dolu okuduğumu bilirim. Ekranda duyguları gizlemek hiç kolay değil" diyor.

Haberlere yorum yapmamak beni zorluyor

Ekin Olcayto 1993 yılında radyoculukla başladığı kariyerine çeşitli kanallarda farklı programlar sunarak devam etti. Farklı formatlardaki program sunumlarından sonra "Asıl istediğim bu" diyerek haber sunmaya başladı. Kanaltürk ana haber bülteniyle hafta içi her gün ekrana gelen Olcayto spikerliğin yanı sıra sunuculuk spikerlik üzerine eğitim veriyor. "Hırsları olan biri değilim. Hayatı aktığı şekliyle yaşamayı tercih ediyorum" diyen Ekin Olcayto "Anlatacak çok eğlenceli hikayelerim var. Bir gün kitap yazmak isterim" diyor.

Haberin Devamı

Kariyerinizde radyoculuktan gelmenin nasıl bir etkisi oldu?

Bizim zamanımızda format DJ'liği yoktu bizde özgürce televizyon programı gibi radyo yapardık. Radyo sayesinde boşluğa konuşmayı, programa ve lafına hakim olmayı öğreniyorsun. O yüzden radyoculuk müthiş bir eğitimdir. Bu anlamda bana çok katkısı oldu. Bir odanın içinde mikrofon başında olmak aslında deli işidir. Ama dünyanında en keyifli işlerinden de biridir. 16 sene radyoda devam ettim. Kanaltürk'e geçtiğimde bıraktım.

Ekrana geçisiniz nasıl oldu?

İlk geçişim Star'da yarı şov yarı dizi gibi olan bir program vardı. Hem o programı sunuyor hem de içindeki skeçlerde oynuyordum. Ondan sonra 'İş Dünyası' ve 'Top On' gibi alışma programları sunarken TRT'den teklif geldi orada da üç sene boyunca her türlü programı sundum. Habere çok ilgim vardı ve çok güzel bir tesadüfle o zaman NTV'den teklif geldi. Böylece 2000 yılında haberciliğe başladım. Sonrasında her şey çok ciddi bir hal aldı. Haberci olabilmek için uzun yıllar çok emek verdim. Kanaltürk el değiştirdiğinde de Tarık Toros'dan bir teklif aldım. Seve seve kabul ettim. 5 senedir çok huzurlu çalışıyoruz. Bu güne kadar çalıştığım en huzurlu yer.

Haberin Devamı

Size göre ekrana kimler çıkmalı?

Çok iyi bir türkçe eğitimi almış olmak çok önemli ama tek başına türkçe de yeterli değil. Dünyanın en iyi türkçesini konuşsan da yaptığın işe hakim değilsen "Ne hoş kız, ne kadar da güzel konuşuyor" şeklinde kalırsın. Ama son dakika bir gelişme olduğunda senin önünden promtırı aldıklarında orada şaşkın ördek gibi kalırsan ne güzellik işe yarar ne de diksiyon. O yüzden gündemi bilecek, her şeyi takip edip sürekli okuyacaksın. Ben kendi öğrencilerime de bunu söylüyorum. Çok donanımlı olmak lazım.

Sizce spikerliğin en zor kısmı ne?

En sor kısmı yorum yapmak isteyip yapamamak. Kimi karısını kesmiş, kimi komşusunu öldürmüş... Çok acayip haberler okuyoruz. Haber bittiğinde bir şey söylemek istiyorsun ama hiç bir şey söylememek zorundasın. Herhalde en zorlandığım kısım bu.

Sunulan haberler karşısında duygularınızı kontrol etmek zor mu?

Haberin Devamı

Çok zor. Çünkü her gün o kadar kötü haberler geliyor ki...Son üç aydır yok ama şehit haberleri, kadına şiddet, bebek ölümleri haberlerini gözlerim dolu dolu okuduğumu çok iyi bilirim. O yüzden duygu gizlemek hiç kolay bir şey değil.

Haber dışında başka bir programa yönelmeyi düşünüyor musunuz?

Evet ileride kendi programı yapmak istiyorum. Çünkü sohbet etmeyi çok seviyorum. İnsan ilişkilerim iyidir samimi konuşmayı severim ve bunu ekrana yansıtabileceğim bir sohbet programı yapmayı çok istiyorum.

Sabah programı gibi mi?

Benim hedeflediğim şey birebir bir talk şov gibi. Eskiden 'Başka Yerde Yok' diye bir program vardı ona benzer bir şey düşünüyorum. Kadın kuşağında göbek atmalı bir program beceremem çünkü ben o değilim. Ama birebir konukla sohbet ettiğim belki çıkıp şarkı söylediği bir gece programı istiyorum.

Bu program için her hangi bir çalışmanız var mı?

Şu anda öyle bir çalışma içinde değilim. Böyle şeyler şans işi. Hırsları olan biri değilim. Hayatı aktığı şekliyle yaşamayı tercih ediyorum. Ama bu kış içinde öyle bir şey olursa yapmayı çok isterim.

Haberin Devamı

İş dışında zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Haber dışında köşe yazıyorum. Hafta sonları Dialog'da 'Spikerlik-Sunuculuk Teknikleri' üzerine ders veriyorum. Onun dışında da kalan azıcık zamanımda gezip eğleniyorum.

İddialı köşe yazıları kaleme alıyorsunuz. Bir yazınızda magazin ve sevgilisi olan evli erkeklere karşı yoğun eleştirileriniz vardı...

Magazin olayları normalleştiriyor. Adam evli ama üç tane ayrı sevgilisi var biri hamile... Ve bu çok normalmiş gibi gösteriliyor. Eskiden böyle şeyler gizli olurdu. En azından ayıp sayılırdı. Ama şimdi tam tersi bir durum var. Birinin evli bir adamdan çocuk yapıp gayet rahat ortada dolaşması bana çok garip geliyor. Yazımın sonuna kadar arkasındayım.

Yazılarınız için kendinizi nasıl besliyorsunuz?

Türkiye'de bu anlamda o kadar çok kaynak var ki... Gazetelere baktığınızda içiniz şişip zaten yüksek sesle konuşmaya başlıyorsunuz. Etrafımda olan bitenden her şeyden besleniyorum.

Haberin Devamı

Yazmaktan bahsetmişken kitap yazmayı düşünüyor musunuz?

Evet çok istiyorum anlatacak çok eğlenceli hikayelerim var. Ama bu biraz da cesaret işi. 20 yıldır bu işin işindeyim ve bir sürü şey gördüm. Yazdıktan sonra nasıl tepkiler alırım bilmiyorum.

Meslektaşlarınızdan kimleri beğenerek izliyorsunuz?

Erkeklerden bizim hafta sonu spikerimiz Emre Buga'yı çok beğeniyorum. Kızlardan da Saynur Kuruç'u çok beğenirim. Ekranda duruşu, ses tonu, okuyuşu çok başarılıdır.

"DALGA SÖRFÜ YAPMADAN ÖLMEK İSTEMEM"

Evlilik nasıl gidiyor?

İki senedir evliyim. Çok mutluyum. Evliliğin doğru insanı bulduğunda çok eğlenceli bir şey olduğunu düşünüyorum. Çok keyifli gidiyor. Allah herkese aşık olup birlikte olmayı nasip etsin.

Çocuk düşünüyor musunuz?

Evet ama korkuyorum. Bizim meslekte çocuk biraz zor. Bende o yüzden hep erteliyorum. Bu iş kısmet işi hayırlısı diyorum.

Ne yapmzasam gözüm açık gider dersiniz?

Dalga sörfü yapmadan ölmek istemem. En çok yapmak istediğim şey ama sadece hayal olarak kalacak gibi. Kocaman dalgaların arasında gitmek inanılmaz bir macera olurdu.

Yazarlar