Cadde “HAYATIMIN EN DEĞERLi HEDiYESi”

“HAYATIMIN EN DEĞERLi HEDiYESi”

08.05.2013 - 18:59 | Son Güncellenme:

Erdal Öz Edebiyat Ödülü, bu sene yazar Cemil Kavukçu’ya verildi. Erdal Öz’ün oğlu Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz, yayınevinin iç dünyasını ve ödülün kriterlerini CADDE’yle paylaştı

“HAYATIMIN EN DEĞERLi HEDiYESi”

Genç yaşta kendi adınızı taşıyan bir yayınevinin başında olmak nasıl bir duygu?
Evinizde kendinizi nasıl hissediyorsanız aynen öyle bir duygu. Babam ‘Can’ ismini, şiirselliği ve çok düşkün olduğu
alevi halkına ait olması gerekçesiyle severdi. Sanıyorum bana ‘Can’ ismini bu düşkünlükten verdi, çünkü annem ve babamın ailelerinde ‘Can’ isminde başka kimse yoktur. Doğumumdan 1 sene sonra yayınevini kurunca, hem bu çok sevdiği şiirsel ismi, hem de oğlunun ismini yayınevine vermiş oldu. Bu, hayatımın en değerli hediyesidir.

Haberin Devamı

32 sene içinde Can Yayınları’nın sektördeki yeri ne oldu?
Cilalı sözlere kaçmadan, açıkça söyleyebileceğim şu: Okumaktan keyif alacağımız eserleri yayımlamak, düşünce özgürlüğünden taraf olmak ve sanatçıya hakkını teslim etmek.

Anneniz Saime Hanım da Can Çocuk Yayınları’nın başında. Nasıl bir iş bölümü yaptınız?
Can Yayınları 8 departmandan oluşuyor. Bunlardan ikisi ve elbette en önemlileri, yayın yönetimleri. Annem, Can Çocuk Yayınları’nın yayın yönetmeni. Bense tüm bu departmanların başında, genel müdürüm. Ancak aynı zamanda annem şirketin de sahiplerinden. Dolayısıyla ben onun üstüyüm, ancak o da benim üstüm. Böyle tuhaf bir yapı var ama çok uyumlu ve keyifli çalışıyoruz. Bu görev dağılımından çok, aramızdaki ilişkinin sağlıklı olmasından kaynaklanıyor.

Haberin Devamı

Paul Auster ve Paulo Coelho gibi isimler Türkiye’de neden Can Yayınları’nı tercih ediyor?
Açıkçası anlaşmayı ilk biz yaptığımız için... Ancak bu anlaşmaların sürmesinin sebebi, Can Yayınları’nın iyi bir yayınevi olmasından ziyade, yazarın beklentilerini zarafetle, gözüne sokmadan ve eksiksiz karşılamaktan geçiyor.

Erdal Öz Edebiyat Ödülü nasıl doğdu? Bu ödülün kriterleri nedir?
Erdal Öz’ü kaybeder kaybetmez aklıma gelmişti bu fikir. Ancak bir diğer yazarı Erdal Öz ismiyle birlikte kutlayarak anmak için, babamın ölümünün ardından
1 sene geçmesini beklemek gerekti. Bu bir ödül olduğu ve yarışma olmadığı için, başvuru kabul etmiyoruz. Adaylar kurul tarafından belirleniyor. Adaylık için yazarın son 3 sene içinde şiir, öykü, roman veya deneme türlerinden en az birinde kitap yayımlamış olması gerekiyor. Bundan sonra, yazarın niteliğine ve Türk edebiyatına katkısına bakılıyor. Ödül esere değil, yazara veriliyor.

Ödülü bu sene Cemil Kavukçu aldı...
Bence bugün Türkiye’nin yaşayan en iyi öykücüsü. Müthiş bir adamdır. Ödül tam yerine gitti. Üstüne üstlük, Cemil Abi’nin ilk ve tek yayıncısı Erdal Öz’dür. Bu da duruma, neredeyse ezoterik bir anlam kazandırıyor.

CAN ÖZ YAZARLARINI ANLATIYOR

1- UMBERTO ECO
Yemek masasında kendisine ‘Nasıl yazıyorsunuz?’ diye sorulduğunda, ‘Soldan sağa’ diye yanıt verişine, ‘Bu sıralar ne okuyorsunuz?’ dendiğinde, ‘Ben okumuyorum, yazıyorum’ diyerek, her şeyle ince ince alay edişine bayılmıştım.”

Haberin Devamı

2-SUSANNA TAMARO
“Onu havaalanından aldığımızda bu meşhur yazarı çok merak ediyordum. Sanıyorum en tuhaf karşılaşmalardan biri oldu, çünkü o günlerde oldukça çekingendim ve bu yazarın benden de çekingen olacağını hiç beklemiyordum. Bu derece meşhur birinin böylesine kendini gizlediğini görünce çok şaşırmıştım.”

3- PAULO COELHO
“Frankfurt’ta bir kokteylde, Brezilya Kültür Bakanı’yla sahneye çıkıp müzik yaparak dans ettiklerini hatırlıyorum. Artık Brezilya’ya fazla yakın olduğumu mu, Türkiye’den fazla uzak olduğumu mu çağrıştırdı emin değilim, ama özendiğimi hatırlıyorum.”

Babamla ilgili kimisi çok değerli, kimisi tatsız birçok hikaye anlatabilirim. Ancak üzülerek söylüyorum ki, beni en çok etkileyen, onu kaybetmem olmuştur. Düşünsenize, babanızı kaybediyorsunuz ve ertesi sabah işe gitmeniz, akşam da ailenizle ilgilenmeniz, bir yandan cenaze işlemlerini halletmeniz gerekiyor. Bu benim çocukluktan yetişkinliğe gerçek geçişim oldu. Yazık ki bunu babamla birlikte yaşayamıyorum.

Haberin Devamı

“CAN YAYINLARI BiR SANAT ESERiDiR”

Can Yayınları kurulduğunda ben
1 yaşındaydım. Ancak elbette hikayeyi anlatabilirim. Erdal Öz okumak istediği kitapları, okumak istediği şekilde yayımlayabilmek için
1981 yılında Can Yayınları’nı kurar. Bu konuda beklentileri ve istekleri öylesine nettir ki; kapak, logo tasarımı ve yayın çizgisini belirlemesi çok kısa sürer. Can Yayınları, 3-4 sene içinde yayın çizgisi ve edebiyat tarihine geçecek cesaretteki yazarlarıyla, Türkiye’nin kült yayınevlerinden olur. Bunun sebepleri arasında, Erdal Öz’ün çok sıkı bir okur, iyi bir yazar ve eşitlik ahlakına inanan bir insan olmasının yeri büyüktür, çünkü kişiliği doğrudan yayınevine yansır. Bugün Can Yayınları, Erdal Öz’ün hayata bakışını zarifçe bize hatırlatan bir sanat eseridir benim için.