Cadde 'Hepsi 1'den kaybetti

'Hepsi 1'den kaybetti

17.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Hepsi 1den kaybetti

Bildiğim kadarıyla Süreç Film ile Show TV'nin ilişkileri iyiydi.Show TV'nin yapımcılara para ödeme konusunda zorlandığı dönemlerde içeride en çok alacağı olan yapımcıların başında gelen Ali Gündoğdu geliyordu.Aynı Gündoğdu'nun bugün aynı gerekçe ile "Hepsi 1"i atv'ye geçirdiğini sanmıyorum. Paradan çok karşılaşılan muamelenin burada etkin olduğunu düşünüyorum. Show TV, pazar gününe "Buzda Dans"ı koyarken müdanasız davranınca o da diziyi alıp gitmiştir.Öyle ya da böyle...Sebep ne olursa olsun ortada şöyle bir sonuç var ki, bu süreçte "Hepsi 1"den kaybetti...Show TV, "Buzda Dans"ın ilk seride olduğu gibi ikincisinde de reyting rekorları kıracağını düşünmüş olacak ki, yarışmayı haftada iki güne çıkardı.Ancak evdeki hesap ekrana uymadı."Buzda Dans" Show TV'ye ne Cumartesi ne Pazar beklediği reytingi getirdi. Pazar akşamı "Buzda Dans"a yer açmak için "Hepsi 1"i gözden çıkaran Show TV, şimdi yarışmayı tek güne indirince bu dizi kadar reyting getirecek yapım peşine düştü...atv ise Show TV'de iyi iş yapan "Hepsi 1"i büyük umutlarla transfer etti ama şimdiye kadar umduğunu bulamadı.atv'ciler, dizi tanıtımlarını "Dizi atv'de izlenir" sloganı ile yapıyor ama "Taş yerinde ağırdır" atasözünü unutuyor...Malum yapımcılar artık TV kanalları ile reyting anlaşması yapıyor. "Hepsi 1"in Show TV'deki reytingleri ile atv'de ulaştığı reytingler arasında ciddi fark var... Tabii olumsuz yönde...atv ve yapımcı el ele verip dizinin reytinglerini yükseltemezse "Hepsi 1" metal yorgunluğundan gider... Öyküsü Hepsi grubunu oluşturan Cemre, Eren, Gülçin ve Yasemin'in üzerine kurulu "Hepsi 1" dizisi Show TV'deyken Pazar gününün en yüksek reyting alan yapımlarından biriydi. Hepsi'nin dört kızının yanı sıra Erman Burmalı, Cem Aynayım, Yusuf Akgün, Oğuzhan Yıldız ve Sezen Ünal'ın da oynadığı dizi bir süre önce atv'ye transfer oldu. Star TV'nin iddialı yarışması "Popstar Alaturka"da şimdiye kadar efendiliği elinden bırakmamak için Bülent Ersoy'un her dediğine "Eyvallah" diyen Orhan Gencebay'ın sonunda sabır taşı çatladı.Gencebay ile Ersoy arasında yarışmacılardan Zeynep'in performansı üzerine bir fikir ayrılığı yaşandı. Gencebay, her tarzın kendine özgü bir gırtlağı olduğunu savunurken Ersoy, "Üç tarzı da okuyacak. Lami cimi yok" diye kestirip attı.Gencebay, "Cevap veriyorum" derken Ersoy "Verme" diye bağırınca "Orhan Abi"de sigortalar attı:"Sen sus artık, konuşma..." Canlı yayında olabilecekleri önceden tahmin eden yönetmen reklam arası verdi.Dönüşte Gencebay yoktu.Belli ki, öfkesi geçmemişti."Popstar Alaturka"nın bu dördüncü serisi...Gencebay aslında bu tepkiyi aylar önce göstermeliydi.Ersoy'un en zayıf anını beklememeliydi.Çünkü darbe üstüne darbe yemiş kadın...Türkiye'nin yeni "Popstar Alaturka" yıldızını seçmek için oturduğu jüri koltuğunda çaktırmadan partner arayan ve sonunda Armağan Uzun adında birini bulan Ersoy, genç aşkını nikah masasına oturtmayı başardı ama onu elde tutamadı.Uzun, evliliklerinin daha 20. gününde Ersoy'u genç bir kızla aldattı.Ersoy, kendisini aldatan eşine değil de medyaya kızmayı seçti, Armağan'ı affetti.Ama Armağan onu affetmedi.Çekirge birkaç kez daha zıplayınca evliliğin de ilişkinin de sonu geldi.Herkes boşanma davasını Ersoy'dan beklerden bu konuda ilk hamle Armağan Uzun'dan geldi.Üstelik Armağan Uzun, aldattığı Ersoy'dan boşanmak için tazminat bile talep etti.Anlayacağınız sevgili veya eş bulma konusunda hiçbir sıkıntı yaşamayan ama onları elinde tutmayı başaramayan "Diva"nın darbe üstüne darbe yediği günlerde bir darbe de "Orhan Abi"den gelmemeliydi!Yazık... Gencebay, Ersoy'u en zayıf anında vurdu "RTÜK'ün hedefindeki son adam Tatlıses" yazıma RTÜK üyesi Şaban Sevinç'in ardından bir açıklama da Radyo ve Televizyon Üst Kurulu adına Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Nermin Saraçoğlu gönderdi.RTÜK'ün televizyon ve radyoların yayınlarını düzenlemek ve denetlemekle görevli olduğu, kurulun görevlerini yaparken yetkilerinin dışına çıkmasının söz konusu olmadığı belirtilen açıklamada şöyle bir vurgu da var:"Yayın kuruluşları hangi programın devam edip hangisinin devam etmeyeceğine, izleyici hassasiyetleri, reyting ölçümleri ve daha önce alınmış cezalar gibi değişik parametrelere bakarak karar verirler."Yani atv ile "İbo Show"un yollarının ayrılmasının RTÜK'le bir ilgisi yok.Açıklamada vurgulanan bir diğer konu da RTÜK ile TV kanallarının reklam sürelerini ihlaliyle ilgili konu.RTÜK'ün bu ihlalleri cezasız bırakmadığı, 1 Ocak 2007 - 31 Ekim 2007 tarihleri arasında televizyonlara kesilen cezaların yüzde 27.2'sini reklam ihlallerinin oluşturduğu vurgulanan açıklamada, bu konuda ihlalleri tümüyle ortadan kaldırmak için gerekli yeni yasal düzenlemelerin yapıldığı da vurgulanmakta...RTÜK'ün açıklamasında yazılanların hepsi doğru...Çünkü RTÜK Kanunu'nda yazılanlar böyle...Ama ya gerçekler?3984 Sayılı Yasa'nın hiçbir maddesi RTÜK Başkanına, televizyonların genel yayın yönetmenlerini arayıp, hangi haberi, hangi açıdan vermelerinin memleket yararına olacağını hatırlatma görevi vermiyor...Ancak ilişkiler öyle bir noktaya geldi ki, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın telefon açtığı özel televizyonların yöneticileri artık o "Leb" demeden "Leblebi"yi anlıyor...Ama sorun şu ki, her leblebi de Çorum'unki gibi tad vermiyor, bazıları taş gibi sert çıkıyor ve diş ağrısına sebep oluyor.Bu konuda yazılacak daha çok şey var ama onları 23 Kasım'da RTÜK Başkanı Zahid Akman'la yapacağım söyleşiye bıraktım. aeyuboglu@milliyet.com.tr RTÜK'ten gelen yazı ve dahası...