Cadde ‘Her rol, yeni bir üniversite’

‘Her rol, yeni bir üniversite’

16.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Yalaza’ dizisinin Alev’i Didem Balçın, “Her yeni rolde kendimi büyük bir sınavın hazırlığında gibi hissediyorum. O karakteri çıkardığımda da mezun olmuş bir öğrenci... Her rol, yeni bir üniversite” dedi

‘Her rol, yeni bir üniversite’

Küçük yaşlarda oyunculuğa adım atan Didem Balçın, “Hiçbir şey pat diye olmadı, bugünlere kazıya kazıya geldim” diyor.

Haberin Devamı

‘Yalaza’ dizisinde rol alan oyuncu, bir yandan tiyatro ve sinema projelerine devam ediyor, diğer taraftan da kurucusu olduğu DasDas’ı ileri taşımak için çalışıyor. Balçın’la projelerini, dizi sektörünü ve hayallerini konuştuk.

‘Yalaza’ dizisi için bir süredir Taraklı’dasınız. Çekimler nasıl gidiyor?

Güzel ve keyifli gidiyor. Taraklı, çok küçük bir kasaba. Yeşillikler içinde... Orada yaşayanlar da çok misafirperver ve bizi hiç yadırgamıyorlar.

Projede sizi çeken ne oldu?

Dizi, Osman Sınav ve Hasan Kaçan iş birliğiyle seyirciyle buluştu. Osman Hoca’yla daha önce çalışmamıştım, o yüzden proje çok heyecanlandırdı. Mizah ağırlıklı bir iş. Ama Alev, mizahı yapan değil; daha duygusal, dramatik yerde ve bu da aslında zorlayıcı oldu. Alev daha önce hiç oynamadığım bir rol. Her yeni karakterde kendimi bir sınavın hazırlığında hissediyorum. O karakteri alnımın akıyla çıkardığımda da mezun olmuş bir öğrenci... O yüzden her rol, bir üniversite.

Haberin Devamı

Tiyatro, sinema ve dizi derken hiç boş durmuyorsunuz. DasDas’ın da kurucularından birisiniz...

İşsiz kalmam çünkü boş durmayı sevmiyorum. Durdukça kendimden yiyorum. O yüzden birkaç işi bir arada yapıyorum. Dizi dışında hep tiyatro oyunum oldu, Doda Sanat’ta şirket eğitimlerimiz devam ediyor. Nilgün Ilgaz’ın çocuk kitabını, 15 arkadaşımla sesli kitap yaptım. Bence oyunculuğun tembelliğe tavizi yok.

Altı yaşından beri oyunculuk yapıyorsunuz, sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hep çok çalıştım. ‘Pat’ diye olmadı hiçbir şey. Tırnaklarımla kazıya kazıya geldim. Ama daha kazıyacak çok toprak var, onu da görüyorum. En mutlu olduğum konu, yaptığım işler hatırlanıyor. ‘Çakallarla Dans’ ve ‘Diriliş’ gibi...

Bir de her işimi hatırlayan kesim farklı. Yavaş yavaş her kitleye ulaşıyorum.
Son yıllarda herkes bir anda şöhret olabiliyor. Onu da anlayışla karşılıyorum. Fenomenlik olayı, sosyal
medyanın ve gelişen dünyanın bize bir getirisi oldu.

Dizilerin biri bitiyor, biri başlıyor... Bu sistem düzelir mi sizce?

Bu, sektörle ilgili düzelmesini hayal ettiğim en önemli konu. Bir sette minimum 100 kişi, umutlarıyla, heyecanlarıyla yeni işlerine başlıyor. Sonra reyting uğruna hem emeğinden hem de ekmeğinden oluyor.

Haberin Devamı

‘Düğün ve beyaz gelinlik hayali hiç kurmadım’

DasDas’ta işler nasıl gidiyor?

Çok güzel. Aslında biz bu sene açıldık gibi oldu. Etkinlikler son hızla devam ediyor. DasDas, Ataşehir’e yeni bir soluk getirdi. Sabah kahvaltıyla başlayıp, sonra bir atölyeye gidip, belki oyun seyredip, akşam da müzik dinleyip dolu dolu bir gün geçirebilirsiniz. ‘Çirkin’ ve ‘Joseph K’ devam ediyor. Şimdi ‘Uyarca’ başladı. Bir de çocuk oyunu yaptık.

Hayatınızda nasıl bir dönemdesiniz?

‘Yalaza’ya aşığım. Projeyle büyük aşk yaşıyorum (gülüyor). İş odaklıyım. Aşk bence zaten hep var, her yerde...

Evlilik, planlarınız arasında var mı?

Düğün ve beyaz gelinlik hayali hiç kurmadım. Ama mutlu aile tablosunun hayalini kuruyorum, gelecekte görmek istediğim resimde var. Doğru zaman, doğru insan ve doğru yer. Kısmet.

‘Negatİf İnsanları yok sayıyorum’

Oyunculuktaki hedefleriniz neler?

Haberin Devamı

Bazen şöyle hissediyorum; ben bir depoyum ve sürekli benzin harcıyorum. Doldurmanın yöntemi ise, bir şeyler öğrenmek, bir yerler görmek ve yeni insanlar tanımaktan geçiyor. Maalesef bu kadar yoğun çalışırken, kendine zaman ayıramıyor insan. Ama güzel şeyler hayal ediyorum. Bir kitap yazacağım, gerçek hikayeler olacak. 2018’de DasDas’ta iyi projelerimiz var. Oyunlar devam ediyor. Yaza doğru birkaç film projesi bulunuyor. Tek uzak durduğum şey, negatif insanlar... Onların hayatı çok zor, benim hayatımı da zorlaştırmalarına izin vermemek için onlardan uzak duruyorum. Onları yok sayıyorum.