Cadde “HiÇ OLMADIĞIM KADAR GÜÇLÜ VE ÖZGÜRÜM”

“HiÇ OLMADIĞIM KADAR GÜÇLÜ VE ÖZGÜRÜM”

24.09.2013 - 20:19 | Son Güncellenme:

“Tatar Ramazan” dizisine Alin karakteriyle katılan Özge Özpirinçci, “Bu rol bana içimde şu ana kadar hiç hissetmediğim bir gücü ve özgürlüğü hissettiriyor. Başına her şey gelmiş, daha ne olabilir diye düşünen bir kadın var karşımda” diyor

“HiÇ OLMADIĞIM KADAR GÜÇLÜ VE ÖZGÜRÜM”

Yeni diziniz “Tatar Ramazan”a nasıl dahil oldunuz?
Kasım ayından beri çalışmıyordum. Gelen birçok işi hem profesyonel hem de duygusal anlamda değerlendirmeye çalıştım. “Tatar Ramazan” projesiyle ilgili de öncelikle yapımcımız Erol Avcı’yla görüştüm. Afrika tatilim öncesinde bana dizinin ilk sezonunu izlememi ve düşünmemi söyledi. Kafamdaki tek soru işareti dizinin şehir dışında çekiliyor olmasıydı. Tatilimin ortasında şahane bir haber aldım ve dizinin ilk üç bölümden sonra İstanbul’a taşınacağını öğrendiğim anda kararımı vermiştim zaten.

Haberin Devamı

Bu projenin size cazip gelen tarafı neydi? Devam eden bir işe dahil olmak kimi zaman oyuncularda tedirginlik yaratabiliyor...
Ben yönetmenimiz Cevdet Mercan ve yardımcı yönetmenimiz Gökçe’ye (Şen) yaptığım toplantıda cezbedildim diyebilirim. Cevdet Hoca’nın Alin karakterini bana anlatırken ve bu rolü benim oynamamı istediğini söylerkenki tavrı çok netti. Karşınızda sizi daha tanımayan ama bu kadar çok güvenen birini görmek ve bu kadar renkli bir karakteri, bu kadar şahane bir ekiple beraber çıkaracak olmak güç verdi. İlk defa devam eden bir işe katıldım ve bahsettiğiniz tedirginliği yaşamadım.

“Alin, oynadığım hiçbir karaktere benzemiyor”
Projelere karar verirken kime danışıyorsunuz?
Gelen projeleri değerlendirirken menajerim Önem Günal’la uzun uzun konuşuruz. Önem, benim göremediğim ya da duygusal davrandığım için görmekten kaçındığım büyük resmi gösterir. Ama ne olursa olsun her zaman son kararı bana bırakır.

Haberin Devamı


Canlandırdığınız role dair bilgi verebilir misiniz?
Alin Terziyan, Melkon Terziyan’ın 12-13 yaşında şarkıcı olma aşkıyla evden kaçan ama hayatın çelme taktığı kızı. Her şeyden önce annesiz büyümüş, babası da onun yüzünden hapse girmiş. Aslında öfke dolu ama sevdiklerini korumak için hiç istemediği hayatına dönecek kadar da fedakâr bir kadın. Hiç inanmadığı aşkı, Elmas’la yaşamaya başladığı zaman hayatta ikinci bir şans olduğuna inanacak kadar da naif. Yani şu ana kadar oynadığım hiçbir karaktere benzemiyor ve bundan ötürü çok mutluyum!

Karakter için değişiklik yapmayı sever misiniz?
Oynadığım karakter benden ne kadar uzaksa o kadar mutlu oluyorum. Senaryo beni hayatımda hiçbir zaman giremeyeceğim zor durumlara soktuğunda, o anı düşünmek keyif veriyor. Bu rol bana içimde şu ana kadar hiç hissetmediğim bir gücü ve özgürlüğü hissettiriyor. Alin karakteriyle ilgili kendimi eksik hissettiğim duyguysa öfke. Alin’in öfkesi beni en çok zorlayan özelliği. Ben hiçbir zaman öfkeli biri olmadım.


En kötü huyunuz nedir?
Çok sabırsızımdır. Sinirlenene kadar yumuşak ve sevimli bir mizacım vardır. Ama sinirlendiğimde bir
anda parlayabilirim.

Haberin Devamı

Hayat mottonuz nedir?
Gandhi’nin “Dünyada görmek istediğin değişiklik ol” cümlesi hayat mottom. Ben dünyada daha çok iyilik görmek istiyorum. Dolayısıyla hayatımın her alanında hep daha iyi bir insan olmaya çalışıyorum.

“ŞANSLIYIM, SEVDİĞİM İŞİ YAPIYORUM”

Bir önceki röportajımızda “Alaylıyım ve iş mutfağında piştim” demiştiniz. Oyunculuk yapmak size neler hissettiriyor?
Bir Çin atasözü der ki “Bir saat mutlu olmak istiyorsan şekerleme yap. Bir gün mutlu olmak istiyorsan balık tut. Bir hafta mutlu olmak istiyorsan tatile çık. Bir ay mutlu olmak istiyorsan evlen. Bir yıl mutlu olmak istiyorsan servete kon. Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan sevdiğin işi yap.” Ben sevdiğim işi yapabilecek kadar şanslıyım.

Ya oyuncu olmasaydınız?
Reklamcı olmayı çok isterdim. Küçükken pek yemek yemezmişim. Sonra fark etmişler ki, reklamları izlerken hipnotize oluyorum. Kasetlere reklamları kaydedip onları izletip yemek yedirmiş annem. Şimdi bile reklamlar çıktığında kanal değiştirmeden önce izlemediğim bir reklama denk gelirsem, izlerim.

Haberin Devamı


Genç yaşta şöhretle başa çıkmak yorucu bir şey mi?
Başa çıkmaya çalışmadığın zaman, hayatın getirdikleriyle beraber değişimini kucakladığında zaten her şey yolunda gidiyor.

Aşırı ilgi rahatsız ediyor mu?
Hayır, etmiyor. Sadece bazen dışarda Özge olarak dolaşırken insanların bana oynadığım karaktermişim gibi davranması hoşuma gitmiyor.

“SABAHLARI MUTLU UYANIRIM”

Günlük temponuzdan bahseder misiniz biraz?
Sabahları mutlu uyanan bir insanımdır. Sabah kalkar kalkmaz ilk yaptığım şey su içmektir. Kahvaltı benim için günün tek önemli yemeğidir. Evin içinde hep müzik olmasını isterim. Yürümeyi çok severim, o yüzden işim olmasa bile sokağa çıkıp yürüdüğüm olur.
Her sabah uyanıp bugün ne yapacağım diye düşünmem, canım ne isterse onu yaparım. Günlük modumu en çok etkileyen faktör hava durumu. Arkadaşlarımla Caddebostan sahilde oturmak da, Beyoğlu’nda saatlerce dans etmek de eğlendirir beni. Sakin kalmak istersem de köpeklerimle birlikte Belgrad Ormanı’na gidip kaybolurum.