Cadde HiÇBiR ŞEYDEN PiŞMAN DEĞiL

HiÇBiR ŞEYDEN PiŞMAN DEĞiL

04.12.2012 - 19:17 | Son Güncellenme:

Onu sadece iyi bir oyuncu, çekici bir erkek olduğu için değil; bize hayallerdeki o erkeğin yaşadığını hatırlattığı için de seviyoruz.

HiÇBiR ŞEYDEN PiŞMAN DEĞiL

Elle dergisi, Mehmet Günsür’le ailesini, babalık heyecanını, oyunculuğu, İtalya’yı, stilini, hatta ‘arızalarını’ konuştu

Haberin Devamı

Mehmet Günsür yaz boyunca ailesiyle birlikte İtalya’daydı; sezon başlayalı beri de ‘Muhteşem Yüzyıl’ın setinde. Mehmet Günsür’ü nasıl görüyor, hakkında neler düşünüyorsanız doğru, hissettikleriniz gerçek.
İtalya deyince iyi yemek, keyif, yavaş bir tempoda yaşamak akla geliyor... Kendisi de İtalya’da yaşaya yaşaya onlara benzedi mi, onların bazı huylarını benimsedi mi? Günsür, “Bu söylediklerinin hepsi zaten bende vardı. Boğa burcuyum, boğazıma düşkünüm. Yemek yapmayı da çok seviyorum, bu da bilinen bir şey. Yavaş tempo, tembellik desen o da var... Yani İtalya benim için mükemmel bir yer” diyor.

“Görünmez olabiliyorum”
Madem sohbete İtalya’yla başladık, evde daha çok İtalyan yemekleri mi pişiyor? “Evde her çeşit yemek pişer! Soframızda dolma da var, lazanya da. Çocuklarım daha makarnacı olsa da, Türk yemeklerini çok seviyorlar” deyince üçüncü kez baba olmaya hazırlandığı gerçeğini hatırlıyorum.
Bu arada, aile yaşantısını, özelini bugüne kadar çok güzel korudu. Bunu nasıl başardı? Bu bir karar mıydı? “Evet, bir karardı. Zaten gösterişi sevmem. Görünmek istemiyorsan bazı ‘kurallar’ var. Gitmeyeceğin yer ve zamanlar var. Ben görünmez olabiliyorum galiba” diyor.

Haberin Devamı

Her zaman kalbinin sesini dinliyor
Aşk bugüne kadar Mehmet Günsür’e neler yaptırdı? Mesela hiç, yapmam dediği bir şey yaptı mı? “Hiç, yapmam dediğim bir şey olmadı. Sadece şunu söyleyebilirim ki, her zaman kalbimin sesini dinledim.”
Bu kadar çok sevilmek, bu kadar çok hayranının olması kendisini nasıl etkiliyor? Ve bu kadar ‘sakin’, ‘normal’ ve ‘dengeli’ kalmayı kime ya da neye borçlu? Mehmet Günsür, “Meşhur olmak çok kolay... Galiba bu dediğinizi aldığım kararlara borçluyum. Böyle olsun istedik ve öyle olmasına gayret ettik” diye özetliyor.
Peki ‘Muhteşem Yüzyıl’ nasıl bir deneyim? “Harika!” yorumunu yaparak devam ediyor: “Orada oynamayı kabul etmemdeki en büyük neden, Yağmur ve Durul Taylan Kardeşler (ve tabii ki Meral Okay!) Çok güzel bir iş yaptılar. Yeni, cesaretli, genç, bu işe başka bir bakış açısı getiren prodüktörlere ihtiyacımız var.”

Haberin Devamı

İnce eleyip sık dokuyor
Kendisine yan roldeki bir karakter teklif edilse ne der? Buna hiç itirazı yok. “Oynarım tabii ki. Benim için önemli olan karakter ve hikaye. Rolün büyüklüğü veya küçüklüğüne bakmam.” Karar verirken en önemli etken bu proje için heyecanlanmasıymış: “Genelde hiç yanılmadım. Yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim. Her şey için iyi ki yaptım diyorum. Biraz ince eleyip sık dokuyorum ama. Gelen 50 hikayeden belki bir tanesi beni heyecanlandırıyor.”

Yönetmen Günsür
Kamera arkası da Mehmet Günsür’ü cezbediyor: “Bir aktör, oyunculuğu bildiği için farklı bir yönetmen olur. Oyunculuk yapmamış bir yönetmenden çok daha avantajlı. Bir oyuncunun sınırlarını daha iyi (bu tanımadığı bir oyuncu bile olsa) görebilir. Bazen yönetmenler bunu görmeyebiliyorlar.” Ancak kamera arkasına ne zaman geçeceği henüz belli değil, bununla ilgili bir plan yapmamış. “Bunun da zamanı gelecek” diye ekliyor.
Bugüne kadar kendisini genelde ‘iyi’ rollerde izledik sayılır; biraz daha uçlarda bir şeyler, mesela sorunlu bir insanı, bir psikopat ya da seri katili canlandırmayı istemez miydi? Günsür’ün “Kötü karakterler oynadım ama çok fazla da teklif gelmedi. Genelde burada kimse hayal gücünü çalıştırmıyor, oyunculara güvenmiyor ve riske girmek istemiyor... Yapımcıların ve yönetmenlerin hayal ettiği oyuncular, karaktere fiziksel olarak uygun tipler. Kimse şeytana ‘bebek yüzlü’yü uygun görmüyor. Ama bence etkisi çok daha büyük olur” cevabı ilgili kişilere bir mesaj olsun o zaman...

Haberin Devamı

KENDi BiLDiĞiNi OKUYOR

Hiç kötü yönleri, ‘arızaları’ yok mu? “Var tabii ki... Sabah uykusu, yemek yemeyi sevmek ve kendi bildiğini okumak!” Peki kolay küser mi? Mehmet Günsür’ü küstürmek zormuş ama imkansız da değil! “Birisine küsmem için çok hassas noktalarıma dokunması lazım” diye ipucu veriyor. Yeni tanıdığı insanlara kolay güvenip güvenmediğine gelince, bazen beş dakikada beş yıldır tanışıyormuş gibi hissettiği insanlar olduğunu anlatıyor. “Bazen de beş yıl tanısan bile hiç tanımamış oluyorsun” diye hatırlatıyor.

Haberin Devamı

Röportajın tamamı, Elle aralık sayısında.