Cadde Hızlı kent yaşamında cinselliğe zaman kalmıyor

Hızlı kent yaşamında cinselliğe zaman kalmıyor

17.07.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Yoğun çalışma temposu, trafikte sürekli bir yerlere yetişme telaşı vücutta stres hormonlarını yükseltiyor. Artan stres hormonları da cinselliği olumsuz etkiliyor

Hızlı kent yaşamında cinselliğe zaman kalmıyor

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Başkanı Doç. Dr. Cem İncesu, çalışma hayatı, yoğun trafik, stres gibi koşulların cinsel hayat üzerinde olumsuz yansımaları olduğunu belirtti. İncesu, “Büyük kentlerde yaşayan insanların sürekli biçimde zamansızlık sorunu yaşamalarının, çiftlerin sekse ayırdıkları zamanı azalttığını ve ayrılan zamanın kalitesini düşürdüğünü” belirtti. 

‘Görev icabı’ seks

İncesu, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Kentlerde yaşayan insanların sürekli zamansızlık sorunu yaşamaları, çiftlerin sekse ayırdıkları zamanı azaltıyor, ayrıca ayrılan zamanın kalitesini düşürüyor.
 Bu gelişmelerin doğal sonucu, aralara ve boş zamanlara sıkıştırılmaya çalışılan, özellikle gece geç saatlerde ve yorgun biçimde yaşanan, ‘görev icabı’ başlatılan, ‘isteksizce’ sürdürülen, ‘yeterince haz almadan ya da doyuma ulaşamadan’ tamamlanan ya da hafta sonu tatilleri gibi belirli zaman dilimlerine ertelenen bir cinsellik kültürü ve yaşam biçimi toplumda yerleşmeye başladı.”
Bu sürecin kadınlar açısından değerlendirdiğinde tablonun biraz daha karardığını vurgulayan İncesu, çalışan, eşiyle aynı güçlükler, koşuşturmalar, kariyer planları gibi stres faktörleriyle karşı karşıya olan kadınların ev ve çocuk bakımı gibi yükleri de üstlenmeleri sonucu kişisel gelişimlerine ve cinselliklerine ne enerjilerinin ne de zamanlarının kaldığını kaydetti. Doç. Dr. İncesu, bu durumun kadınlarda zaten var olan cinsel isteksizliği artırdığını sözlerine ekledi.
Cem İncesu, Türkiye’de kadınların en sık yaşadığı cinsel sorunun isteksizlik ve yeterince haz alamamak olduğunu dile getirerek, bunun da en temel nedeninin cinsellikte toplumun muhafazakâr olmasından kaynaklandığını söyledi.

Sık yaşanan cinsel sorunlar

İncesu, erkeklerin en sık yaşadığı cinsel sorunların ise erken boşalma ve sertleşme bozuklukları olduğunu, 40’lı yaşlardan sonra, hipertansiyon, damar hastalıkları ve şeker hastalığı gibi hastalıkların ortaya çıkmasıyla sertleşme sorunu oranlarının yükseldiğini söyledi.
İncesu,  “Cinsel tedavi merkezlerine başvuran kadın ve erkeklerin cinsel sorunlarının çözüm oranları yüzde 70’lerin üzerinde.  Kadın cinsel işlev bozukluklarında henüz rutin bir ilaç tedavisi bulunmamakla birlikte, erkeklerde durum farklı. Son 10 yıldır ereksiyon sorunlarının çözümünde gündeme gelen ilaç tedavileri gerçekten bir çığır açtı. Bugün artık bu sorun erkeklerin korkulu rüyası olmaktan çıktı” dedi.