İstanbul’da kış eğlencesi başladı

Annem soruyor "Ne olacak senin bu halin?" diye. Gerçekten de seyyahtan beter oldum. Candostum İzzet Çapa ve sırdaşım İsmail Akkaya’yla bile doğru dürüst görüşemiyoruz. Siz bu satırları okurken bendeniz İtalya’da olacağım. Döndükten sonra ayağımın tozuyla, üstelik havaalanında Diyarbakır uçağına binip sevgili halkımın seçim nabzını tutmaya gideceğim. POSTA’nın taş gibi ekibi Dr. Yazgülü Aldoğan başkanlığında yollara düşecek yine. Ekipte Füsun Özbilgen, muhteşem foto muhabirimiz Ahmet Cumalı ve ben olacağız. Uçakta sizlere Milano anılarımı yazacağım, hiç merak etmeyin. Kısmet olursa hafta sonunda okuyacaksınız. Efendim, İstanbul’da kaldığım sürece turladım. Ama ortalık tatsız doğrusu. En büyük hareket Beyoğlu’nda. Sevgili arkadaşım Göksel Sunter’in Karafaki’si yıkılıyor. Kapıdan "Ceee" dedim. Yaşlandım herhalde. Vaçe ve Rita’yı çok severim aslında. Pırlanta gibi çocuklar ama benim kafam artık canlı müziği pek kaldırmıyor. Hayko’nun aslan oğlu Alex komşumdur, Şaziye’de çıkıyor. Üstelik de ortalığı yıkıp geçiyor ama onu da bir kez olsun dinleyemedim, utanıyorum. Neyse, Göksel bu yıl işleri acayip ilerletti yine. Karafaki’nin hemen yanında farklı bir yer daha yapıyor. Ama bu iş sıkışıklığında o da kendini vermiş yemeye. Gencecik yaşında maşallah kiloları yerinde. Vaçe ve Rita sadece şarkı söylemiyor, müthiş de şovlar yapıyorlar. Karafaki’deki Ertün Yıldız artık çok iyi bir işletmeci oldu. Başında da Ergun Turgut gibi bir ağabeyi var tabii. Bir başka gecede yemeklerinden gerçekten büyük keyif aldığım La Pergola’ya gittim. Yanımda Dijitürk Genel Müdür Yardımcısı Meltem Sayın, HSBC’nin Ortaköy Şube Müdürü Filiz Yolaçan, sosyetenin güzel kadınlarından Sedef Bozok ve sırdaşım İsmail Akkaya vardı. Bir masada Türkiye’nin sayılı diş doktorlarından Tankut Gürsoy ve meslekdaşı olan güzel eşi Gül konuklarıyla oturuyorlardı.
La Pergola tıklım tıklımdı. Tabii bunda mekanın ortağı yakışıklı Süslü Celal (Altınel) ile işletmeci sevgili Sevil Özdikmen ve şefler Faruk Kep, Nurettin Deveci, Turan Yaman’ın da büyük rolleri var. Aşçıbaşını da kutlamak gerek. O gece masaya Cemal Çınar baktı, çok başarılıydı. Masaya kızarmış kabak ve kalamar, karışık deniz mahsulleri salatası, deniz mahsulleri risotto ön yemek olarak geldi. Herkes birbirininkinden otlandı.
Ana yemek yabani İtalyan mantarlı, soya ve krema soslu tavuk, fırında patates ile kaplanmış levrekti. Hepsi çok lezzetliydi. Ben arsızlık yapıp yine aynı bünyede bulunan Ninja Sushi’den tadımlık birşeyler istedim. Celal ile sohbet ettik. Bu kış bomba gibi geliyorlar. NEC Grup’un ortak olduğu bu şık binada La Pergola, Sushi Tempura, Violetta Cafe ve North Shield var. Kısacası Zincirlikuyu’daki bu muhteşem binaya girdiğiniz an canınız ne çekerse yiyebilirsiniz. İster Uzakdoğu yemekleri, ister İtalyan mutfağı... 1-2 duble içip keyifli müzik dinlemeyi tercih ediyorsanız soluğu North Shield’de alırsınız. Celal, TRT’den Didem adlı çok güzel bir spikerle birlikte bu arada. Sonunda işinde, evinde ve özel yaşamında aradığı mutluluğu bulmuş Süslü. Nazar değmesin. La Pergola’nın telefon numarası (0212) 274 74 99.

Kitap okumak ve film izlemek beni dinlendiriyor. Fırsat bulduğumda kendimi sinemaya atıyorum. Evin yakınında olan Seba Sinemaları bende alışkanlık yaptı. Ama bu kez Mayadrom’da bir işim vardı. Şık bir yer açılmış. Mini hamburgerler, dayanılmaz soslu tavuk kanatlar, peynirle lezzetlendirilmiş renkli Meksika biberleri ile sıcak sandöviçler, wrapler, fajitalarla devam eden bir lezzet şöleni... Sinema öncesi ya da sonrası mutlaka uğrayın. California mutfağının damak zevkimize uygun tadlarını Munchie’s’de tadın. Sabah saat 10.00’dan geceyarısına kadar açık. Alkol de var. İşletmecisi Serhat Bilgili. Telefon numarası (0212) 352 40 35. Gözucu ile Mori’ye baktım. Zaten Munchie’s de Mori Grubu’na ait. Mori’ye son gittiğimde hatırı sayılır bir para ödemiştim, korkumdan pek gitmiyorum. Ama yenilikleri takip etmek de işimin gereği. Mori, bildiğiniz gibi Japon mutfağının lezzetlerini sunuyor. Artık "take-away" mönüye başlamış. Yani sushi çeşitlerinin yanı sıra etli ve sebzeli başlangıçlar, lezzetli salatalar, maguro nigiri, tekka maki ve mix sashimi gibi farklı pilavlar var. Bu lezzetler, haftanın her günü öğle ve akşam yemeklerinde ya da bir telefonla evinizde. Telefon numarası (0212) 351 64 65. Evet, ‘Sadakatsiz’ adlı filmin etkisinden bir türlü kurtulamadığım için ‘Bad Company-Kötü İkili’ hafif geldi. Başrollerini Gary Goodman, David Himmeistein paylaşıyor. Aksiyon-komedi tarzı. Öykü şöyle; Emektar CIA Ajanı Gaylord Oakes’i zorlu bir görev beklemektedir. Bir sokak serserisi olan Jake Hayes’in tıpatıp benzeri olan ajan kardeşi Kevin Pope bir görev sırasında öldürülür. Gaylord, Jake’den kardeşinin yerini almasını ister. Ve olaylar gelişir. Bu tarz filmlerden hoşlananlar için ideal. Çıkışta yağmur çiseliyordu. Türkiye’nin ilk şemsiye ‘marka’sı olan Celal Birsen’in gönderdiği şık şemsiye yanımdaydı. Islanmadan arabaya kapağı attım. Celal Bey gerçekten çok başarılı, kutlarım.

Yasemin Alkaya’nın oyun gücüne hayranım. Ama nedense bizim yönetmenlerimiz Yasemin gibi oyuncuları görmezden geliyorlar. Tabii bunda Yasemin’in de rolü var. Türkiye’de yaşadığımızı ve medyatik olmak gerektiğini unutuyor. Bir süredir Yasemin Alkaya’nın sahibi olduğu 5. Kat’a da gitmemiştim. Candostum İzzet Çapa, sırdaşım İsmail Akkaya ile burada buluşup özlem giderdik. İzzet, Yasemin’i kutladı. Candostum kolay yemek beğenmez. Damak tadı olan, bu işi iyi bilen biridir ama Yasemin’in mönüsü karşısında şapka çıkarttı. Nasıl çıkartmasın ki? Kız aklını mutfakla, ilginç yemeklerle bozmuş. Keyifle, ağız tadı ile her şeyi yiyorsunuz. Bir de terası var ki ömre bedel. Üzerimizde kazak ve şallarla soğuğa karşı ciddi bir savaş vererek ama zevkle yedik. Yasemin terası mor, kırmızı renklerle süslemiş. Birçok müşterinin satın almak istediği fener ve abajurları ise kendisi yapmış. Neon meleklerine ise hayran kaldık. Yasemin’in meşhur kedisi Şimşir’in 2.5 metrelik resmi bir başka güzel. 10 yıldır aynı kaliteyi korumak gerçekten kolay değil. Bu kez bize Kamboçya mutfağından özel yemekler sundu. Özel ekmekler, acılı karides, zencefilli taze levrek, tatlılar...
Tek sıkıntımız, her gittiğimizde hesap konusunda sorun yaşamamız. Yasemin almak istemiyor, biz ödemek için diretiyoruz. Sonunda tatlı bir kavganın ardından zorla da olsa ödüyoruz. 5. Kat’ın telefon numarası (0212) 293 37 74.

Türkiye’deki tüm Nispet’lerin sahibi olan 20 yıllık arkadaşım Can Koç’a uzun süredir sözüm vardı. Aslında Bakırköy gözümde yol olarak büyüyordu ama arkadaş hatırına yemekten kalkıp gittim. Muhteşem bir yer yapmış Can, helal olsun. Son günlerin gözde isimlerinden, Beyaz’ın meşhur sevgilisi Zeynep Mansur, Demet Akalın, Cihan Doğan ve Utku dönüşümlü çalışacaklar. İşletmeyi yıllardır tanıdığım sevgili Candan yapıyor. Ama Nispet Bar’ların sorumlusu DJ Ataberk. Can’la konuşurken DJ Uğur Kirik geldi. Uğur da işinde müthiş. Bakırköy’e farklı bir eğlenceyi taşımışlar. Can gerçekten ileriyi görüyor. Nitekim Diyarbakır Nispet’i de açarak bir ilk’e imza attı. Tunnel, yani Tünel haftanın dört günü 22.00-04.00 arası hizmet veriyor, çarşamba günleri giriş ücretsiz. Uğur Kirik ticari müzik yapıyor. Mekan 7 ayrı platformdan oluşmuş, her tarafta renk var, canlılık var. Can’ı gerçekten kutlarım. Nispet’in telefon numarası (0212) 542 52 02. Finali, cep telefon numarasını değiştirmekte rekora giden sevgili Nida Büyükbayrakta ın sahibi olduğu Keops’da yaptım. Nida bu yıl eğlence sektöründe en güzel işi yapacak. Akıllı çocuk. Bu arada işletmenin başında geçen yıl olduğu gibi bu yıl da podyumların güzel mankenlerinden Didem Taslan var. Nida, Keops’u ikiye bölmüş. Büyük bölümünde Altay fırtına gibi, insanları hop oturtup hop kaldırıyor. Junior kısmında yeni seslerden Bengü müthiş eğlendiriyor. Angel’da da bu hafta Arto başlıyor. Nida girişi 25 milyon yapmış, limitsiz içki veriyor. Üstelik elinizdeki içki bardağı ile Altay’ı dinleyip ardından Bengü’ye geçebiliyorsunuz. Yani bunun adına bir taşla iki kuş vurmak derler.
Valla İstanbul’da kış eğlencesi sessiz sedasız başlamış, hayırlısı olsun. Evet, Şenay Düdek farkıyla yine sizlere farklı haberler sunmak istedim. Başarılı olduysam ne mutlu. Cumartesi ve pazar sizleri yine uçuracağım. Kısmetse Milano’ya uzanacağız. Hiç ayrılmama dileğiyle, güzel günler ve geceler sizin, artanlar benim olsun efendim.

Yazara e-mail: