Cadde Kanserle mücadele ediyor! 'Yaşamak için kalan zamanımı neden yas içinde geçireyim ki?'

Kanserle mücadele ediyor! 'Yaşamak için kalan zamanımı neden yas içinde geçireyim ki?'

24.12.2022 - 11:17 | Son Güncellenme:

İki yıl önce akciğer kanseri teşhisi konan İngiliz TV yıldızı, geçtiğimiz ay hastalığıyla ilgili ilk kez konuşmuştu. Yaşamak için birkaç ayı olduğunu söyleyen ünlü isimin eşi, muhtemelen ailece geçirecekleri son yılbaşındaki planlarını anlatarak; yaşadıklarından bahsetti. Nasıl teşhis aldığını ve çocuklarına kanser olduğunu söyleyip söylemediğini açıklayan sunucu ise yaşadığı zor günleri paylaştı.

Kanserle mücadele ediyor Yaşamak için kalan zamanımı neden yas içinde geçireyim ki

Tam adım Jonathan James Irwin (49) olan ünlü sunucu, 2016 yılında Jessica Holmes ile evlenmişti. Çiftin mutlu evliliğini üç erkek çocuk taçlandırdı. Ancak Irwin'den kötü haber geldi. İki yıl önce akciğer kanseri teşhisi konulduğunu söyleyen Irwin, geçtiğimiz ay bu durumu ilk kez açıklamıştı.

Haberin Devamı

Zor günler geçiren Jonnie ve Jess Irwin, son olarak yılbaşı planlarını DailyMail'e anlattılar. Muhtemelen ailece geçirecekleri son yılbaşı kutlamalarında kardeşleri ve yakınlarının kendilerine eşlik edeceğini söyleyen Jess, "Burası büyük bir ev ve biz sosyal bir aileyiz" diye konuştu.

Kanserle mücadele ediyor Yaşamak için kalan zamanımı neden yas içinde geçireyim ki

"YENEMEYECEĞİMİ BİLİYORUM"

Ölümcül duruma ulaşmış kanserle mücadele eden Jonnie ise "Yaşamak için birkaç ay ömrümün kaldığı söylendi. Gitmek istemediğimiz o yere doğru savruluyoruz" dedi ve şöyle konuştu:

Büyük bir gerçeklik dozu aldım. Kanseri yenemeyeceğimi biliyorum. İnsanlar 'Merak etme, yeneceksin' diyorlar. Ama hayır dostum, muhtemelen yenemeyeceğim. Başlangıçta mucize bir ilaç aldım. Bunun hastalığı biraz daha uzak tutacağını umuyorlardı. Ama kanser o kadar şiddetli bir şekilde geri geldi ki, doktorları bile şaşırttı.

"POZİTİF OLMAKTAN ÇOK İNATÇIYIM"

"Hayatımıza normal bir şekilde devam etmeye çalışıyoruz" diyen Irwin, sözlerine; "Yas tutmamaya ve her günü en iyi şekilde değerlendirmeye karar verdik. Hâlâ çalışıyorum, işimi yapıyorum. Mesela bu öğleden sonra bir seslendirme yapacağım. Olumlu düşünceler üretmeye çalışıyorum. İnsanlar 'Nasıl bu kadar neşeli kalabiliyorsun' diye soruyor. Biraz rol yapıyorum aslında. Son birkaç aydır enerjisiz olmaktan, iki büklüm ağrı çekmekten hiç hoşlanmıyorum. Muhtemelen pozitif olmaktan çok inatçıyım. Ama her gün bir şeyler başarma kararlılığım var. Boş oturduğumda kendimi suçlu hissediyorum" şeklinde devam etti.

Haberin Devamı

Kanserle mücadele ediyor Yaşamak için kalan zamanımı neden yas içinde geçireyim ki

O sırada araya giren ünlü ismin eşi, "Jonnie yerinde duramıyor!" diyerek sunucunun anlattıklarına katıldı. Son aylarda yaptıklarından dolayı ona minnettarım" diyen Jess, "Kendisi gittikten sonra bile benim ve çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayabilmek için her şeyin ötesine geçti" açıklamasını yaptı.

"BENİ KORKUTUYOR"

Daha sonra DailyMail muhabiriyle özel olarak konuşan Jess Irwin, şu ifadeleri kullandı:

Yoluma çıkacak olan üzüntü beni korkutuyor. Herkes diyor ki, 'Üstesinden geleceksin.' Kendim için hiç karanlık düşüncelerim olmadı ama şimdi merak ediyorum, bu üzüntüyle nasıl başa çıkacağım? Çocuklar için bunu yapmak zorunda olduğumu biliyorum. Yüzüme bir gülümseme yerleştirmem gerekecek. Ama beni vuracak olan büyük kederden dolayı endişeleniyorum.

Kanserle mücadele ediyor Yaşamak için kalan zamanımı neden yas içinde geçireyim ki

"DÖRT GÖZLE BEKLEMİYORUM"

Büyük çocukları Rex'e yaşadıklarını anlatıp anlatmadığı sorulan Jonnie, "Henüz değil. Daha zayıf düştüğümde ya da günlerce yatakta kaldığımda belki... Eğer yaşamak için 20 gününüz kaldıysa, neden bu günleri yas ve kafa karışıklığı içinde geçiresiniz ki? Neden sadece 15 gün saf, mutlu bir şeklide ve 5 gün de gerçekleri bilmekle geçmesin? Rex'le konuşmayı dört gözle beklemiyorum. Hâlâ düşünüyoruz. Emin değilsen hiçbir şey yapmamanın en iyisi olduğunu öğrendim" cevabını verdi.

Haberin Devamı

Jess ise buna karşılık olarak, "Hiçbir şey yapmamakta sorun yok" diye ekledi ve; "Bu konuşmayı yapmak zorunda değilsiniz. Neden kendini bu duruma sokasın ki?" dedi.

NASIL TEŞHİS ALDIĞINI ANLATTI

Kanser teşhisini nasıl aldığını anlatan Jonnie, "Bir gün, Puglia'nın kavurucu sıcağında araba kullanıyordum ve görüş alanıma altın rengi yanıp sönen kareler girdi. O an yanımdaki kişi felç geçirdiğimi düşündü. 'Ben iyiyim. Sadece uyumam lazım' dedim ama hastaneye gitmemde ısrar etti. O dönem üzerinde çalıştığımız programı bitirmek istedim ama 'Eve gitmelisin' dediler. Doğruca Newcastle'a döndüm ve hastaneye gittim. Bazı testler yaptılar. Ertesi gün hastaneye geri döndüm ve kanser olduğumu, tümörlerin yayıldığını, çok fazla ömrüm kalmadığını söylediler" diye konuştu.

Kanserle mücadele ediyor Yaşamak için kalan zamanımı neden yas içinde geçireyim ki

Irwin, o ana kadar yıllardır akciğer kanseriyle yaşadığını bilmiyordu. Tümörler hiçbir belirti göstermeden büyümüş ve beynine baskı yapana kadar vücudundaki lenf düğümlerine yayılmıştı.

Sonrasında uygulanan tedavi çok ağırdı: steroidler, kemoterapi ve beyne radyoterapi. Ünlü isim, "Bir aşamada kanser mutasyona uğradı ve mutasyona saldırabilecek bir ilaç buldular. Hemşirenin havayı yumrukladığını ve doktorun 'Bu size bir yıl daha kazandırabilir' dediğini hatırlıyorum" dedi.

Haberin Devamı

Kanserle mücadele ediyor Yaşamak için kalan zamanımı neden yas içinde geçireyim ki

"DUYGULARIMI İNCİTTİ"

Ancak Jonnie her ne kadar doktorların ilk tahminlerinden fazla yaşamış olsa da, kanserin yayılması durdurulamadı. Sunucu, başlangıçta kanseri yakın arkadaşları ve ailesi dışında herkesten saklamaya çalıştığını, ancak kilo verdikçe; 'endişe' kisvesi altındaki müdahaleci soruların canını sıkmaya başladığını da paylaştı:

Bu benim duygularımı incitti. Herkesin öğrenmesini istemiyordum. Kontrolün bende olmasını istiyordum. İnsanlar 'Zayıf ve hasta görünüyorsun. Bir doktora görünmelisin' diyorlardı. Onların tavsiyelerine ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorlardı? Bunu söylediğimde, 'Sadece seni önemsiyoruz' dediler. Hayır, önemsemiyorlardı. Sadece dedikodu yapıyorlardı, beni 'dışlamaya' çalışıyorlardı.