KAROLINA’YLA SETTE

Saat sabah 08.30. Set hazır, İngiliz fotoğrafçı Tim Bret-Day ve Brandroom ekibi, hepimiz Karolina Kurkova’nın gelmesini bekliyoruz. Yarım saat sonra, üzerinde kırmızı-beyaz kare gömleği ve hardal rengi pantolonuyla odaya girip herkesi neşeli bir şekilde selamlıyor. Biri normal, diğeri dev ebatlarda iki çantayı koltuğa bırakıp “Her şeyi yanımda taşıdığım için çantam çok ağır” diyor.
Sürekli hareket halinde ünlü model, pratik olmak durumunda. Kurkova, Brandroom yeni sezon kampanya çekimi için İstanbul’a Brezilya’dan geldi. 16 saat uçmuş ve sadece bir gece dinlenip sete gelmiş bir insan gibi durmuyor, yüzünde yorgunluğa, uykusuzluğa veya jetlag’a dair hiçbir iz yok. “Kendime çok iyi bakıyorum, uçakta her fırsatta uyuyor, bol miktarda çay içip iyi besleniyorum; kahve, alkol ve sigara içmiyor, genel olarak da taze sıkılmış meyve ve sebze sularını tercih ediyorum. Vitaminlerimi alıyor ve tabii ki ruh halimin de iyi olmasına özen gösteriyorum” diyor. Bunlar çok basit çözümler gibi gelse de, onun gibi çekimden çekime koşturan, neredeyse her gün dünyanın farklı bir şehrine giden bir insan ve küçük bir çocuğu olan bir anne için uygulaması kolay şeyler değil. (Karolina bu çekimin ardından ertesi gün New York’a uçtu.)

İçinden geldiği gibi giyiniyor
Brandroom’un ‘Dollhouse’ (bebek evi) temalı kampanya çekimi için o gün peş peşe farklı kıyafetlerle poz veren Karolina Kurkova, özel hayatında ‘içinden geldiği gibi’ giyindiğini itiraf ediyor. “O gün dünyanın neresinde olduğum ve oranın hava durumu da bu kararımı etkiliyor” diyor. Bavulunu hazırlarken, fikrine çok güvendiği bir kız arkadaşından yardım alıyormuş. Üstelik bunu yüz yüze yani birlikteyken değil, ‘online’ yapıyorlarmış. Şöyle ki, Karolina arkadaşına gideceği yeri ve oraya neden gittiğini söylüyor, sonra da almak istediklerinin fotoğrafını çekip kendisine gönderiyormuş. Arkadaşı da ona “Şunu al, bunu almana gerek yok” şeklinde yorumlar yapıp yönlendiriyormuş. “Bu her seferinde işe yarıyor” diyor gülerek. Bir de o gün sette olan Brandroom kampanyasının kreatif direktörü Ceyda Balaban’ın zevkine çok güvendiğini, önerilerini dikkate aldığını itiraf ediyor.
İkinci bir çocuk istiyor mu? “Kesinlikle evet! Belki seneye bir çocuk daha yaparız. Sanırım ikincisi de erkek olacak, içimde öyle bir his var” diye itiraf ediyor. Kızı olmasını çok istese de “Galiba ben erkek çocuk annesiyim” diyor.

Hayatındaki dengelerKarolina Kurkova yaşamının dengeli olmasına çok dikkat ediyor. Bunu nasıl başarıyor? “Günümüzde internet, twitter hepsi hayatımızın bir parçası ve hepsi eğlenceli ancak özelimi kendime saklamaya gayret ediyorum. Mesleğim gereği zaten göz önündeyim, ancak işim bitince normal hayatıma devam ediyorum. Asla Kardashian kardeşler gibi kamera önünde yaşayamazdım. Bunun sağlıklı bir şey olduğuna inanmıyorum. Her kadın gibi ben de ev işlerini yapıyor, yemek pişiriyor, kıyafetlerimi kuru temizlemeye götürüyor ve ailemle ilgileniyorum. Hiç televizyon izlemiyorum, sinemaya gitmeyi tercih ediyorum.”

Modelliği ne zaman bırakmayı düşünüyor?
Karolina Kurkova, “Gittiği yere kadar, bundan zevk aldığım sürece devam ederim” diyor. Modelliği ne zaman bırakacağıyla ilgili bir süre belirlememiş. İleride başka şeyler yapmayı da düşünüyor, kendi işini kurmak ya da karşısına çıkacak fırsatları değerlendirmek gibi. Sürekli yeni fikirler üretiyor, notlar alıyor. Kendine hazırladığı yüz bakım yağı arkadaşları tarafından çok beğenildiği için ileride bununla ilgili bir çalışma yapmayı da düşünebilirmiş. Hatta ismini taşıyan bir parfüm de çıkarırsa şaşırmamak lazım. Başka? Karolina ilk fırsatta Hindistan’a ve Tibet’e gitmek istiyor.

Çay-simit keyfiÇay içtiğimi görünce, o da istiyor ve ilk defa denediği simite bayılıyor. “Fazla hamur işi tüketmiyorum ancak ekmekten tamamen vazgeçmiş değilim. Bu gibi çekimlerde karbonhidrat bana enerji veriyor” diyor. Saçı ve makyajı bitince çekime hangi kıyafetle başlamak istediğini soruyorlar. Bir müddet düşünüp kırmızı bol pantolon ve işlemeli cekette karar kılıyor. Karolina hemen açıklıyor: “Çekime iyi bir enerjiyle başlamak lazım, bu sonuca olumlu yansıyor. O yüzden ilk giyeceğim kıyafet benim için önemlidir.” Ünlü model objektif karşısına geçince çok minik bir hareket veya bakışla pozunu ve dolayısıyla fotoğrafı farklılaştırabiliyor. Tim Bret-Day kısa sürede istediği kareyi yakaladığı için de bir sonraki poza hızlı bir şekilde geçiyorlar.

‘Vücudum değişti’Bizler bir fark göremesek de, vücudunun doğumdan sonra değişip değişmediğini soruyorum. “Çocuk doğuran her kadının vücudu mutlaka değişir” diyor. “Yaşımız ilerledikçe de öyle... Ben de artık 18’lik bir kız değilim.” (Karolina 27 yaşında.) Yürümeyi ve dans etmeyi çok sevdiğini, yoga yaptığını vurguluyor. İyi hissetmek için de rutinleri var. Doğada olmak, güzel bir film izlemek keyfini yerine getiriyormuş. Bu arada, Kurkova TED Konferansları’nın da meraklısıymış!