Cadde “KOMEDYEN DEGiLiM”

“KOMEDYEN DEGiLiM”

31.08.2011 - 21:17 | Son Güncellenme:

Ekranda ‘Bir Kadın Bir Erkek’, tiyatroda ‘Testosteron’la yıldızı parlayan Emre Karayel, bu akşam Star TV’de ‘Bul Bakalım’ isimli yeni bir yarışma programına başlıyor. Tek tip oyuncu olarak anılmaktan sıkılan Karayel, “Mesleğim oyunculuk. Sevip, inandığım her rolü oynayabilmekle yükümlüyüm“ diyor

“KOMEDYEN DEGiLiM”


* Yeni programınız ‘Bul Bakalım’la başlayalım...
Keyifli bir yarışma programı.Yarışmacı, birbirinden farklı kelime ya da fotoğraflar arasındaki bağlantıyı bulmaya çalışacak. Örneğin, Nasrettin Hoca ve mantı kelimelerinin arasındaki ortak noktanın yoğurt olması gibi. Yarışmada bütün soruları yanıtlayıp, finale kalan yarışmacı 10 bin TL’nin sahibi olacak. Bizim insanları zengin edelim gibi bir derdimiz yok, amacımız eğlendirmek.

* Sunuculuk sizin için ne ifade ediyor?
Öncesinde ‘Menemen’ isimli bir erkek programı sunmuştum. Daha önce TRT’de de sunuculuk yaptım. Ama ilk kez bir yarışma programı sunacağım. Sunuculuk, çok öncesinden beri yapmaktan keyif aldığım, istediğim bir işti.

* Rol aldığınız ‘Bir Kadın Bir Erkek’le daha çok tanınır oldunuz.
Dizideki Ozan’ın birçok şeyi Emre. Bütün erkekleri temsilen Ozan karakteri oynuyorum. Televizyon işi dolma gibidir, yersiniz biter. Bir sene ara verirsiniz, başka bir iş yaparsınız, insanlar sizi onunla anmaya başlar. O biraz televizyon dünyasının yarattığı bir denklem.

* Bu tanınırlığın sizi rahatsız ettiği zamanlar oluyor mu?
Bizim işimizin karşılığı biraz da bu aslında. “Fotoğraf çektirebilir miyiz?” dünyadaki en güzel şey mesela. Lise hayatım başarılarla dolu geçmedi. Hiç teşekkür, takdir alamadım. Annem, ağabeyim ve kardeşimin bütün başarı belgelerini saklardı. Üniversite hayatım da keza öyle geçti. Gazi Üniversitesi iktisat bölümünü bırakıp, Bilkent’te tiyatro okudum. Bu işler oldu. Sonra bir gün annemle uzun yol seyahatine çıktık. Bir yerde mola verdik. Çay almaya gittim ve masada annemi yalnız bıraktım. Döndüğümde yan masadaki kadınlarla sohbet ediyor, kadınlar anneme teşekkür ediyordu. Mekandan dışarı çıktığımızda anneme, “İki oğlun yedi sene birer dönem teşekkür aldı, bitti. Ama bak ben her gün teşekkür alıyorum” dedim. Böyle bir anım var.

* Ailede tek oyuncu siz misiniz?
Evet. Adanalıyız biz. Ağabeyim doktor, kardeşim mühendis. Annem ev hanımı, babam çiftçi. Böyle bir aileden buralara geldim.

* Oyunculuk aşkı ne zaman başladı?
Tiyatroyla tanışmamla... O zaman özel televizyonlar yeni yeni açılmıştı ve dublaj hareketlenmişti. Bir sınava girdim ama kazanamadım. Sonra dublaj ve tiyatro kursuna gittim. Tanışıklığımız öyle başladı.

Haberin Devamı

“Lisede abaza tayfasıydık”

* Son dönemlerde oynadığınız projeler kadın-erkek ilişkileri üzerine kurulu...
Erkek savunucusu gibi bir misyon yüklendi bana. Sunduğum ‘Menemen’ de o algıya yönelik bir işti.

* Üzerinize yapışan Haydar Dümen imajıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Haydar Dümen’in yerine koydular beni. Kadın-erkek ilişkilerini çözmek ölüme çare bulmakla aynı şey. 3-4 bin skeç yetmez onun için. Daha fazlasını yapmak lazım.

* Kadınlarla aranız hep iyi mi oldu? Lise yıllarında nasıldı mesela?
Biz abaza tayfasıydık. Lise çok başarılı geçti diyemem ama sonrası fena değildi. Lise hayatım daha feodal bir yapıdaydı, yatılı okuduğum için. Erkek egemen bir ortamdaydık. Kızların peşinde koşardık. Sürekli koş... (Gülüyor) Daha çok avlanmaya yönelik çalışmalar olurdu.

* Oynadığınız karakterler kadar neşeli misinizdir?
‘1 Kadın 1 Erkek’ komedi olduğu için ‘güldürükçü’ rollerin adamı olduğum düşünülüyor. Ben ‘Bir İstanbul Masalı’nda eşcinseli oynamıştım, çok başka bir karakterdi. ‘Gümüş’te bir psikopatı oynadım. Mesleğim oyunculuk. Sevip, inandığım her rolü oynayabilmekle yükümlüyüm. Meslek bunu söyler. İyi performans gösterirsin, o ayrı bir şey. Ben komedyen değilim. Ama hayatta eğlenmeyi ve keyif almayı seviyorum.

* Demet Evgar’la dizideki uyumunuzı nasıl tanımlarsınız?
Demet’le oyunculuk adına çok keyifli bir uyumumuz var. Artık birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Başladığımız noktadan çok çok iyi bir seviyedeyiz. Beraber birkaç iş daha yapacağız inşallah. Onun ağzından konuşmuş olmayayım ama birlikte sahneye çıkmak gibi planlarımız var.

* Bir film şirketi kurdunuz, değil mi?
Ailem ve arkadaşlarımla 3+ Prodüksiyon diye bir şirket kurduk. Genç, kafası çalışan, bu işte çalışmak isteyen ve projeleri olan insanlara şans vereceğiz. Ben çok büyük bir film projesi yapmadım bugüne kadar. Şimdi kendi şirketim üzerinden yapmayı planlıyorum. Ama illa bütün rol alacağım filmler kendi şirketimizden olacak diye bir şey yok. Nuri Bilge Ceylan filmi olsa, neden oynamayalım? Seve seve oynarız tabii. Tanıtım ve reklam filmleri çekmeyi planlıyoruz. Ama asıl amacımız sinema sektöründe faaliyet gösterebilecek bir firma olmak.

“Beş sezon oynar, 300 oyunu buluruz”

* ‘Testosteron’ yeni sezonda devam edecek mi?
Kapalı gişe bitirdik oyunu. Önümüzdeki sezonda devam edecek. ‘Testosteron’ beş sezon oynar, yaklaşık 300 oyunu buluruz diye düşünüyorum. Haluk ağabeyle atölyeye yeni bir oyun daha yapacağız.

* Haluk Bilginer’le çalışmak nasıl?
Oyun Atölyesi benim bu şehirde tiyatro yaptığım tek yer. Tiyatroyla var olmuş ve varlığını tiyatroyla devam ettiren bir mekan. İstanbul’a geldiğimden beri orada çalışıyorum. Haluk ağabey hakikaten çok iyi bir sanat yönetmeni. Birlikte çalışmak keyifli ve gurur verici.