"Kötü eleştiri duymaktan hoşlanmam"

Amerikan yapımı "The O.C" dizisinden uyarlanan "Medcezir"de "Selim Serez" karakterini oynayan Barış Falay, başrolleri Çağatay Ulusoy, Serenay Sarıkaya ve Mine Tuğay'la paylaşıyor. Dizi her cuma saat 20.00'de Star TV'de izleyiciyle buluşuyor.

"Medcezir" dizisine katılmaya nasıl ikna oldunuz?

"Selim" karakterinin daha önce televizyonda oynamadığım tarzda bir rol olmaması başlıca etkendi. Üstüne Ay Yapım, senaristler Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu, yönetmenimiz Ali Bilgin faktörleri eklenince projenin güzel olacağı konusundaki fikrim kesinleşti ve böylece ikna oldum.

"Selim" karakterinin alıştığımız baba figüründen farklı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Evet, "Selim"in çok tipik bir ebeveyn olmayışı benim için önemli bir durumdu. Geçmişinden geleceğine kendini bilgiye inanarak dönüştüren "Selim Serez"in hikayesi bana çok cazip geldi.

"Medcezir" "The O.C" dizisinden uyarlanan bir senaryo. Dizi ilk bölümünden itibaren bu sezonun en başarılı işlerinden biri oldu...

Senaryo yazarlarımız Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu hikayeyi bu coğrafyaya çok güzel uyarladı. Yönetmen Ali Bilgin ve ekibi de çok iyi bir iş çıkarıyor. Bu da kurulan güzel cas'ta pozitif enerji olarak yansıyor. Herkes ne yapacağına çok hâkim. Dolayısıyla çok güzel bir set ortamı oluyor, bu da izleyiciye yansıyor.

Dizinin Amerika'da yayınlanan versiyonunu izlediniz mi?

Üç bölüm izledim. En başta orijinal yorumda Peter Gallagher kendi rolünün geçmişiyle pek ilgili değil. Ben bu anlamda 'Yaman’la ortak paydada buluşabilmek adına "Selim"in geçmişini daha fazla önemsedim. Aynı zamanda oynadığım karakter bu toprakların izlerini taşımalıydı. Daha sıcak, daha yaşayan bir avukat olmayı tercih ettim.

Dizide genç oyuncular ağırlıklı. Onlara tüyolar veriyor musunuz?

Set ortamında işin güzel olması için herkes birbirine bildiklerini paylaşır.

Sosyal medyadan gelen tepkileri, eleştirileri dikkate alıyor musunuz?

Elbette seyircilerin güzel yorumları motivasyon adına çok kıymetlidir. Ama benim kötü eleştiriyi çok seven bir yapım yok. Çünkü üretimim çocuğum gibi, hakkında kötü eleştiri duymaktan hoşlanmıyorum.

"Selim Serez" sizce nasıl biri? Ortak yönleriniz var mı?

Aslında "Selim" geçmişe olan borcunu ödüyor. Ortak bir özelliğimizin olmamasını umuyorum. Okulda bize oyunculuğun tanımı 'Başka biri olma sanatı' olarak öğretildi. Ben de mümkün olduğunca başka birileri olmaya çalışıyorum. Galiba "Barış Falay bu adam gibi" dedirtmek işin en mutlu olduğum kısmı.

'KENDİMİ ŞAŞIRTMAYI SEVİYORUM'

'Mert' gibi içi içine sığmayan ama zor arkadaş edinen bir çocuğunuz olsaydı ne yapardınız?

"Selim" ve "Ender Serez" çifti çocuklarının seçimlerine saygı duyan, müdahaleci olmayan, modern bir aile. Ben de çocuğumun seçimlerine daha şimdiden saygı duyuyorum onu bir birey olarak kabul ediyorum.

"Ezel" dizisinde "Kerpeten Ali", anti kahraman bir karakterdi ve fenomen olmuştu. "Medcezir"deki "Selim Serez" ise idealist biri. Birbirinden farklı karakterleri canlandırırken, rolünüze nasıl hazırlanıyorsunuz?

Rolün büyük bölümünü masa başında kafamda oluşturmayı tercih ediyorum. Oynarken düşünmek bence en yapılmaması gereken şeydir. Olabildiğince o rolün sınırlarını zorlamak gibi bir tercihim var. Bu anlamda kendimi de zaman zaman şaşırtmayı seviyorum.

İnsanlar neden "Medcezir" dizisini izlemeli?

Öncelikle güzel hikaye. Bizim işimizin özü de hemen görülemeyecek hikayeleri keyifli birer seyirlik haline dönüştürmek. Bir kere "Medcezir" ekibi işini çok seviyor. Severek anlatılan hikayeler bence izlenmeye değerdir.

Genç oyuncuların bir Barış Falay olabilmeleri için nasıl bir yol çizmeleri gerekiyor?

Bence söyleyeceğim şey sanatın bütün dalları için geçerli; kendi olmak kadar kıymetli bir şey yok. Ama ben bir öğretmen çocuğu olarak bilgiye ve emeğe çok inanırım. Bunlara giden yol da en başta sevmekten geliyor.

Ekranda kendinizi izlerken eleştirir misiniz?

Zaman zaman kendimden hoşlanmadığım anlar olur. O anları hemen unutmayı isterim.

Barış Falay'ın bundan sonraki hedefleri neler?

Ben drama denilen işe inananlardanım. Ülkemde de dramanın daha doğru, daha güzel bir hale gelebilmesi için her türlü çabayı gösterebilirim. Bu anlamda da umutluyum. Gittikçe daha güzel projeler üreteceğimize olan inancım hiç eksilmiyor. Durup "Ben ne yapıyorum" diye bakmak yerine yürümeyi tercih ediyorum.

Bugüne kadar kabul etmediğiniz için pişman olduğunuz bir proje oldu mu?

Olmadı.

Bu sezon hangi oyunlarla sahnede olacaksınız?

"Kafesten Bir Kuş Uçtu" ve "Rasat Zamanı" devam eden oyunlarım. "Kafesten Bir Kuş Uçtu" 3'üncü sezonuna girdi ve ben oynamaktan çok keyif alıyorum.