Bu zamanda çocuk olmak da zor

Haberin Devamı

Her 23 Nisan aynı antipatik görüntüyle karşılaşıyoruz.    Seçilen çocuklar gidip Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, milletvekillerinin ve türlü mertebelerdekilerin koltuklarına oturuyor ve yöneticilik oynuyor. Sonra gazeteciler çocuklara o koltuk onunmuş gibi türlü sorular soruyor. Çocuk kendince belli ki önden çalışıp ezberlediği bir şeyler söylüyor. Sonra diğerlerinden “Ay ne şirin”ler, gülüşmeler falan... Tamamen saçmalık...
Çocukların aklını bir günlüğüne dahi olsa niye memleket meseleleriyle bulandırırlar, sonra da cevaplarına gülerler, onları büyümüş de küçülmüş çocuk durumuna sokarlar?
Bu 23 Nisan’da gazeteciler “yöneticilik” oynayan çocuklara ağırlıklı olarak ekonomik krizle ilgili sorular sordular. “Kriz sizi nasıl etkiledi?”, “Memura zam var mı?” türünde sorular ve ardından kikirdemeler...
Çocuklar harcamalarını kıstıklarını, ödemeleri ve zam olayını geciktireceklerini söylediler. Başbakan’ın koltuğuna oturan küçük kız artık kimden akıl aldıysa Başbakan’ın hoşuna gidecek bir kriz yorumu yaptı: “Dünyada ciddi bir kriz var ama Türkiye’de o kadar değil.”
Bu zamanda çocuk olmak da zorEfendim, krizden, kabinedeki revizyondan, Ermeni sorunundan, 1 Mayıs’tan 10 yaşındaki çocuğa ne? Zaten ergenlikten itibaren bu ülkenin bitmez tükenmez depresyonunun içinde bulacak kendini ve ihtimal o ki daha da huzurlu bir gün geçirmeyecek, 10 yaşından bu zulme başlamanın ne manası var?
1999’da, Ohio Eyalet Üniversitesi’nin yaşları 8-12 arasında değişen 86 çocuğa yaptığı ankette “Nelerden korkuyorsun?” diye sorulmuştu. Erkek çocuklar yılan ve canavarlardan, kızlar ise karanlıktan ve gök gürültüsünden korktuklarını söylemişlerdi.
Çocuk dediğin bunlardan korkar. Gerçeklerden uzak, hayal dünyasında yaşar. Ancak çocuğun böyle bir lüksü olur.
Gelin görün ki, çocukların böyle sıradan korkulara sahip olduğu günler de geride kaldı.
Yeni yapılan üç araştırma çocukların modern sorunlarla ilgili endişe duyduğunu ve bir-iki kuşak önce kelime haznelerinde bulunmayan (revizyon!!!) şeylerden korktuğunu ortaya koydu. 
Opinion Research for Habitat Heroes’un 500 çocuk üzerinde yaptığı araştırmaya göre, çocukların üçte biri büyüdüklerinde Dünya’nın olmayacağından, yüzde 56’sı ise Dünya’nın artık yaşanılası bir yer olmaktan çıkacağından korkuyor. Yarısını en çok korkutan doğal felâket kasırga. Yüzde 28’i kutup ayısı ve penguen gibi bazı hayvanların neslinin tükeneceğinden korkuyor. Kızlar erkeklerden, şehirde yaşayan çocuklarsa kırsal kesimde yaşayanlardan daha endişeli.
200 bin İngiliz çocuk üzerinde yapılan diğer bir araştırmada ise çocukların yüzde 51’inin ebeveynlerinin boşanacağından ya da kavga edeceğinden, yarısının da şiddetten ve sokak suçlarından korktuğu ortaya çıktı. Demek ki son yıllardaki mutsuz evlilikler çocukların stres katsayısını da yükseltti.
Bir diğer araştırma kapsamında çocukların yüzde 61’i ekonomik krizden etkilendiğini söyledi. 9-12 yaşları arasındaki bu çocukların beşte biri de bıçaklanmaktan veya vurulmaktan korkuyor. 
Ne diyelim, bu zamanda çocuk olmak da zor.


Boş oturmayın, okuyun
Bu işsizlikte yeni mezunların iş bulmakta zorlanması kadar doğal bir şey olamaz. Birçok ülkede insanlar bu dönemi eğitim ve kişisel gelişim için değerlendiriyor. Ülkemizdeki yeni mezunlar da boş oturmaktansa ABD ve Kanada’daki üniversitelerde eğitim alabilirler. Bu ülkelerde Türkler gelecek vaat eden öğrenciler olarak görülüyor. 
Sizin de buralarda eğitim alma gibi bir niyetiniz varsa 30 Nisan’a kadar Kıbrıs, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Antalya’da gerçekleştirilen Akare Yurtdışı Eğitim Fuarı‘na uğrayın. Yabancı eğitim kurumlarının temsilcileri, okul ücretleri, giriş ve başvuru şartları, yurtdışında yaşam koşulları, ülkelerinin eğitim sistemleri hakkında bilgiler vererek, çeşitli alanlarda eğitim görmek isteyenlerin kafalarındaki soru işaretlerini gideriyorlar. (www.akare.com.tr)