Çeşme’de milletin dini imanı para olmuş

Haberin Devamı

Sezonun en civcivli zamanında, geçtiğimiz hafta sonu gidip de Çeşme’nin düştüğü hali görünce o kadar üzüldüm ki...
Eski arkadaşlarımdan biri teselli etmeye çalıştı: “Hâlâ keşfedilmemiş bir-iki koy kaldı.”
Yazık, hakikaten yazık. El birliğiyle Çeşme’nin sonunu hazırladık.
Eğer bir yer, bir şey fazla popüler olmuşsa değerinin fazlasıyla üstünde fiyatlı olacağını hepimiz biliriz.
Mesele para da değil aslında; iyi bir tatil parasını hak eder. Fakat göz göre göre kazıklanmak başka bir şey. Gittiğinizde görüyorsunuz, sözlere dökülmese de bütün esnaf, işletmeler bakışları ve davranışlarıyla size, bana, bütün müşterilere “sen aptalsın, kazığı yersin” diyor aslında.

Otto’nun küçük hesapları
Gece saat 03.00’te Otto’nun kapısında giriş parası alıyorlar. Yahu, zaten 04.00, 04.30 gibi mekândaki olay bitiyor, ayıp değil mi? Bunu hayatımda başka yerde görmedim. O saatte gelen adamdan para alsanız n’olur, almasanız n’olur? O para sizi ne zengin eder ne de fakir. Sadece antipatik olur, “paragöz” damgasını yersiniz. Ayrıca zaten geldik mi bir kere, içeride içmeye devam edeceğiz, kös kös dikilmeyeceğiz elbette.
Otto’da bir frozen içecek 25 TL. Hayır, alkollü değil. İçinde sadece bir dilim kavun ve buz parçaları var. Serbest piyasa ekonomisini, herkesin ürününe istediği değeri biçmesini destekliyoruz ama bir şeyin değerinin 50 katına satılması da biraz bizi aptal yerine koymak oluyor.
Sörf koyu olmuş size halk plajı
-Bakir koy moy kalmamış Çeşme’de. Arabayla geçerken “Çek kenara, iki kulaç atıp geliyorum” diyeceğiniz klasmandaki koylar bile paralı olmuş. Alaçatı’nın sörf yapılan meşhur koyu halk plajına dönmüş. Nedeni şu... Bütün plajlar paralı olduğu için halk giriş parası alınmayan bu koya akın ediyor. 
- Eskiden Alaçatı’nın sörf koyuna geldiğinizde Norveç’e gelmişsiniz gibi falan hissederdiniz. Çünkü bütün koy sarışın yabancı sörfçülerle dolu olurdu. Şimdi koyun plajında neredeyse hiç yabancı sörfçü göremiyorsunuz. Buradaki sörf okullarında çalışanlar “Artık buraya Almanları getiremiyoruz. Alman’ın limonotası biradır. Bira 8 TL olunca gelmiyor adam tabii” diyor.

Fun Beach’te DJ isyanı
- Ünlü Rus zengini Abramoviç’in birkaç yıl önce satın aldığı Kum Beach olmuş size Fun Beach. Biz burada deniz kenarındaki localardan birini kiraladık. Bu locaya bir sürü para veriyorsunuz. Buna rağmen kapıda giriş parası alıyorlar. Böyle saçma şey görmedim. Dahası... Denizin ortasında böyle plastikten yüzen bir tepe var. İsteyen tırmansın diye... Yüzerken “Hadi çocuklar gibi şenlenelim” diye gidip tırmanmaya niyetlendik. Denizin ortasında yüzerken bir adam yolumuzu kesip 5 TL istemesin mi? Yuh artık. Arkadaşım duymuş, biz birkaç kişi o tarafa yüzerken başka bir görevli bu adama “Hazırlan ordu geliyor, ordu” diyerek avuçlarını kaşıyormuş.   
- Plajda twitter’dan milletin ne alemde olduğunu takip ederken bir de ne görelim? Bir önceki gece Fun Beach’te çalan DJ Dave Seaman zehir zemberek bir mesaj atmış. Şöyle demiş: “Çok kötü bir geceydi. Organizatör kayıplara karıştı. Paramı ödemediler. Allah’ın unuttuğu bir yerden havaalanının yolunu bulana kadar anam ağladı. Kendimi gerçekten salak gibi hissettim.” 
- Araba mı kiralarsınız, motorla mı seyahat edersiniz, bilemem. Ama siz siz olun Çeşme’de taksiye binmeyin. Sahil beldesi tarifesine alışığız ama burada taksimetre daha acayip bir şekilde işliyor. 4 km’lik yol gitmek için 25 TL’yi gözden çıkarıyorsunuz. 


Danssız eğlence
Çeşme’de sabahlara kadar gezilir ama pek dans eden görmezsiniz. Geleneğinde barda dikilmek vardır. Burada en son dans ettiğim günler 90’ların başlangıcındaki Disko 10 dönemine rast gelir. Disko 10 bitince, dans da bitti. Buranın gece hayatı hep görmek ve görülmekten ibaretti. Bir yere gidersiniz, dikilirsiniz, gözleriniz fıldır fıldır etrafı keser. Kim var, kim yok, yoklama alırsınız.
Bu gidişimde gördüğüm kadarıyla İstanbullu akıncılar da Çeşme gece hayatını bu anlamda değiştirememişler; daha ziyade bünyeye uyum sağlamışlar.