Ev sahipleri kiraları düşürüyor

Emlakçı bir arkadaşım anlatıyor... Ev sahipleri arıyor ve kiracıların kirayı indirmek istediğini söylüyor, “Ne yapayım? Kirayı mı indireyim, yoksa daireyi yeniden mi kiraya çıkaralım?” diye soruyormuş.
Arkadaşım da “Tabii ki indir kirayı. Kiracı çıkarsa aylarca bu fiyata yeni kiracı bulamazsın” diyormuş.
Neticede, kiralar 150-200 YTL civarında düşüyormuş.
Gayet mantıklı.
En azından şunu düşünün, merkezi sistemle ısıtılan bir apartmanda birkaç ay kiracı bulamayan ev sahibi boş duran dairenin doğal gaz faturasını da ödemek zorunda. Biz böyle bir apartmanda oturuyoruz ve tüm ay yanmamasına rağmen ilk fatura sadece bizim eve 350 YTL geldi. Bunun ocakta 700 YTL‘leri bulacağına şüphe yok. Şimdi ev sahibi birkaç ay kiracı bulamasa bunun ona en az bir-iki bin YTL’lik maliyeti olacak. Ev sahipleri, siz iyisi mi hiç sorgulamadan düşürün kiraları. Ki yapıyorsunuz zaten.
Sadece kiralar mı düşüyor?
Tabii ki hayır.
Kampanyanın türlüsü gırla gidiyor.
Ben kendimi bildim bileli böyle bir dönem hatırlamıyorum.
Kimi otomotiv firmaları bir araba alana, ikinciyi bedava veriyor. Sibel Can‘ın bile gözü dönüyor, gidip “Ben kampanyadan hemen önce almıştım otomobili sizden. Kampanyadan erken davranmış olabilirim ama yine de hediye arabamı isterim” diyebiliyor.
Beyoğlu’nda bir yer iki bira içene, üçüncüyü bedava veriyor.
Bir moda markası 400, 900 ve 1500 YTL‘lik alışverişlere boy boy iPod, 4000 YTL‘lik alışverişe ise bilgisayar veriyor.

Akıllara ziyan indirim
Diğer bir giyim firması 600 YTL‘lik alışverişin yanında Avrupa’ya gidiş dönüş Türk Hava Yolları bileti veriyor. Veriyor basbayağı; çekiliş falan yok.
Türkiye’nin en lüks markalarını bünyesinde toplayan bir mağazadan iki ürün alınca toplamın yüzde 50’sini ödüyorsunuz. Bunların biri 2000 YTL‘lik bir çanta, diğeri 30 YTL‘lik bir çorap diyelim, size 1015 YTL‘lik fatura çıkıyor.
Diğer yerler zaten malum. İndirimler artık yüzde 70’leri buluyor.
Eskiden vitrininde İNDİRİM yazan mağazalara girince mağazanın bir bölümünde indirimli ürünler olur, onlar da öyle yüzde 30’larda falan seyrederdi. Şimdi bir yere giriyorsunuz, indirime ek olarak Gnctrkcll indirimi, zart indirimi, zurt indirimi, 160 YTL’lik ayakkabı düşüyor 50’ye.
Geçenlerde Via/Port‘ta girdiğimiz bir mağazada etiketin üzerinden o kadar çok indirim yapılıyordu ki, hesaplayamadık, fiyatları öğrenmek için her seferinde satış görevlisini çağırmak zorunda kaldık.
Bütün bunlar iyi güzel de, acaba şu kriz geçince eski fiyatlara nasıl adapte olacağız?
Her şeyi yüzde 100 zamlı alıyor gibi hissetmeyecek miyiz?
Yoksa fiyatlar hiçbir zaman eski seviyesine çıkamayacak mı?
Bir süre çıkamayacak sanırım. Zira etrafımdaki herkes “Önceden bizi nasıl kazıklıyorlarmış. Midemi bulandırıyor bu durum” diye konuşuyor.
Bu yıl bir ayakkabıya 150 YTL verirken seneye aynı ayakkabıya 500 YTL vermeyeceğiz, değil mi?

Dijital medya teorisi
Ekonomi ve etek boyu ilişkisini bilirsiniz. Ekonomi yükselişte olduğunda etekler kısalır, düşüşte olduğundaysa uzar. Buna da etek boyu teorisi denir.
Benzer şekilde yeni bir denklem çıkıyor karşımıza. PSFK’de çıkan bir yazıya göre, şimdi de ekonominin tepetakla gitmesi sonucu insanlar dijital medyaya yöneliyor. Örneğin;
Gazeteler düşüş yaşarken, bloglar ciddi yayınlara dönüşüyor. Örneğin Huffington Post’un online haber sitesinin pazar değeri birçok gazetenin üzerinde.
Cep telefonlarından internete girme olayı hızla artıyor ve iPhone’un top 100 application yaratıcıları satış başına ortalama 2.60 dolar kazanıyor.
Dijital müzik satışları yükselirken ünlü grupların albüm lansmanları fiyasko ile sonuçlanıyor ve CD’ler ölüyor.
İnternette alışverişle ilgili yapılan arama sayısı artıp internet üzerinden alışveriş istikrarlı bir şekilde devam ederken, mağazalar satış anlamında son 39 yılın en kötü günlerini yaşıyor.
DVD satışları düşerken internetten film indirme faaliyeti artışta. NBC, Amerikan futbol liginin final karşılaşması Super Bowl için reklam alamazken, YouTube internet üzerinden televizyon yayını yapma olanağı sağlıyor.
Etek boyu teorisi çok ilkel kalıyor artık. Bence dijital medya teorisi yerini alabilir.