NASIL İSTİYORSAM ÖYLE GÖRÜNÜRÜM

Müzik kariyerinde ‘Yurt dışına açılma’ yerine ‘Yurt içine açılma’yı temel alan Hadise, ‘Stir Me Up’ şarkısıyla Avrupa’yı sallamıştı.
Sanat yaşamına aldığı ödüllerle devam eden şarkıcı, hazırlıkları uzun süredir devam eden ‘Tavsiye’ adlı albümünü, çıkmasına üç gün kala Soma’da yaşanan facia nedeniyle erteledi. Haziran’dan beri bekleyen Hadise, Vogue Türkiye’nin yeni sayısına bu süreçte yaşadıklarını anlattı.

TEPKİ GÖSTERDİLER
* Yaşanan o büyük faciadan sonra bir şey söylemek istemedim; albümü erteledim. Bir süreden sonra senden ne bekleniyorsa onu yapmaya, söylemeye başlıyorsun. Ve ben bunu kabul etmiyorum. Tepki gösterenler oldu ama ben yönetiyorum.
Bekleyeceksiniz! Saygı duyacaksınız! Biliyorum, hayranlarda art niyet yok. Sadece yeni şarkı duymak istiyorla ama kolay olmuyor bazen. İnsanlar yastayken twitter’a albümü erteledik gibi bir şey yazmak bana samimi gelmedi!
* 16 yaşında başladığım müzik kariyerime, 2006, 2007 ve 2009’da Avrupa’da kazandığım müzik ödüllerini de ekledim. Çalışmalarım devam ettikçe, “E sonra neden Türkiye” diye soranlar oldu. Buranın nesi var ki? Burası köy mü? İnsanların bilmediği bir ülke mi? Benim gibi müzisyenler burada olmalı ki, daha genç müzisyenlere gerek politik, gerek müzikle ilgili yardım etmeli, yol göstermeli.
Yok ve çıkmıyor. Nedense o kapı kapanıyor insanların yüzüne.

KARDASHİAN’LARA BAYILIYORUM
* Latin figürleri çok hoşuma gidiyor, hele Kim Kardashian’ın poposuna bayılıyorum. Benim de öyle geniş bir popom olsun istediğim oluyor. Üzerine de daracık diz altına kadar inen etekler giyeyim...
İstediğim an kilo alır, veririm. Bir dönem atletik olmak isterim, bir dönem kalçalı olmak isterim.
* Ben nasıl istiyorsam öyle görünürüm. Bu bir konu olmamalı. Erkek sanatçıların biçimsiz vücutları, koca kafaları, cılız kolları haber olmazken kadınlardaki selülitin manşet olması düpedüz kadına şiddettir.
* Kardashians programına da, tüm Kardashian’lara da bayılıyorum. Kendi ailemi onlarda da görebiliyorum.
Niye çantamı aldın diye biri diğerinin kafasına vurabiliyor. Realite şovlarını seviyorum. Keşke Türkiye’de de tutsa.

ANNE SÖZÜ DİNLERİM

* Benim kuşağımda bir Ajda, bir Sezen, Nilüfer çıkmıyor. Herkes yanlış yönetiliyor çünkü. Etrafındaki akıl hocaları, menajerler, asistanlar hep kulağa yanlış şeyler fısıldıyorlar: Git ona laf et, sabah filancayla görüntülen, akşam şurada boy göster... Ay, bir bakıyorum adını hiç duymadığım bir kız bana laf atıyor. Sorun orada başlıyor işte. Oysa ben sadece işimle anılmak istiyorum.
* Anne sözü çok dinlerim. Bir olay olduğu zaman annem “Karışma, sen onlara uyma, polemiklere girme” der ve sakinleştirir beni.