Cadde Nejat İşler'in son hali görenleri şaşırttı!

Nejat İşler'in son hali görenleri şaşırttı!

02.10.2014 - 12:00 | Son Güncellenme:

Uzun bir süre yoğun bakımda kalan ünlü oyuncu Nejat İşler arkadaşının düğününde çekilen fotoğraflarıyla hayranlarını şok etti. Nejat İşler'in son halini görenler gözlerine inanamadı.

Nejat İşlerin son hali görenleri şaşırttı

Sevilen oyuncu bir arkadaşının düğününde görüntülendi. 3 ay yoğun bakımda kalan, geçirdiği 5 saatlik bir operasyonla 2 parmağı kaybeden Nejat İşler, Bodrum'da eski hayatına döndü.

Haberin Devamı

Barış Özakın ve Nihan Karakayalı'nın düğününde katılan İşler, sağlık sorunlarına rağmen ağzından sigarasını düşürmedi. Nejat İşler'in parmağı kesilen elini gizlemesi gözlerden kaçmadı.

OT dergisinden Ercan Mehmet Erdem'in anılarını anlatan İşler, Eyüp'te doğduğu evden aşka bakışına, sevdiği filmlerden gençlik yıllarına kadar birçok farklı konuda konuştu.
İşte Nejat İşler'in anılarından ara başlıklar...
"MEYHANELER BENİM EVİM"
- Benim için ev; ilkel insan için mağara ne ifade ediyorsa, o... Hatta o bile değil; benim evim çocukluğum, sevgilim, dostlarım, kitaplar, müzik, sinema, tiyatro... Fenerbahçe evim, meyhaneler evim... Dünyanın bir yerindeki vicdanlı birisi de evim.
"KADINLARI ANLAMAYI DEĞİL SEVMEYİ TERCİH ETTİM"
-Geçenlerde gazeteci bir arkadaşım aradı. İnternette benim adıma bazı özlü sözler dolaşıyormuş. Özellikle de kadınlarla ilgili... 'Sana mı ait?' diye sordu. Kadınlarla ilgili ahkam kesecek biri değilim. Yaşadıklarımla ilgili bir şeyler paylaşabilirim, onu da arkadaşlarımla... Shakespeare'in güzel bir lafı varmış; zamanında çok güzel şeyler paylaştığım bir kadın söyledi: 'Kadınları ya anlayın, ya sevin; ikisini birden denemeyin.' Ben sevmeyi tercih ettim hep. Anlamayı deneseydim, nafile bir projeyi yürütürken ölen zavallı bir bilim adamı olurdum.
'KAN İÇİNDEYDİM KALKTIM SİGARA YAKTIM'
- Yıllar evvel Kaş'ta, bir kız arkadaşımla gece gece motosikletle geziyorduk. Devrildik bir süre sonra. Bende türlü dikişli yaralar, onda ameliyatlık bir kol yarası... Kan içindeyiz yani... Herhalde şoktan, kalktım bir sigara yaktım. Bu sırada bize doğru tıpır tıpır bir ses geliyor; sesin geldiği yöne bakıyorum, bir şey görmüyorum. Bu arada kız arkadaşım seslendi; "Nejat, beni kaldırmayacak mısın?" diye. Gittim kaldırdım ama aklım hâlâ seste. Kız kalktı, havaya baktı ve "Yağmur!" dedi. Bir bulut bizi ıslattı ve gitti. Ortamda korku filmlerini aratmayacak kadar kan ve soğukkanlılık vardı. Bana döndü; "Bu anı güzel hatırlarsan, güzel anlatacaksın" dedi.
"EVİM YANARKEN BEN ÇAY İÇİYORDUM!"
"Bir kış günü Eyüp'teki evde ders çalışıyorum. Dayadım odunu sobaya, gürül gürül yanıyor. Sobanın üstünde çay, arka arkaya içiyorum. Sonra itfaiye geldi. Camı açtım, itfaiye eri "Sizin ev mi yanıyor?" dedi, "Yooo" dedim. Komşumuz Mürvet Hala çıkıp "Şuna bak, evi yanıyor, o durmuş çay içiyor" dedi. Meğer odunları sobaya cehennem zebanisi gibi attığım için baca tutuşmuş. Onlarca adam içeri girip bacayı söndürdü."