Özcan Deniz'in 50 araçlık filosu!

İster inanın, ister inanmayın bu şirket tam 50 otomobilden oluşan bir filoya sahip.Şirketin dosyasından önce 2006 model otomobillerin dökümü şöyle:Fiat Albea 7 adet.Fiat Doblo 1 adet.Mitsubishi Prestij 7 adet.Renault Clio 5 adet.Renault Master 13 adet.Volkswagen Volt 2 adet.2004 modellere gelince:Isuzu Royal 1 adet.Isuzu Turkuaz 1 adet.Mercedes Sprinter 1 adet.Mitsubishi Sprinter 1 adet.Peugeot J 9 1 adet.Renault Kango 6 adet.Daha yaşlı birkaç otobüs ve otomobille birlikte işte size dev bir filo... "İyi tamam da bundan bize ne?" diyenler olabilir.Amacım zenginin malıyla çene yormak değil tabii ki...Şimdi gelelim Özgün Tour'u niye konu ettiğime:Özcan Deniz, Özgün Tour'dan sonra sözleşmelerine şöyle bir şart koydu:"Orkestra ve ekibin ulaşımı Özgün Tour'dan kiralanacak otomobillerle karşılanır." "Gülü seven dikenine katlanır" diyeceksiniz.Ama Özcan Deniz'in ekibinin ulaşımı için bu şirketten otobüs kiralayanların anlattığına bakılırsa gül küçük, diken büyük.Örneğin İstanbul'dan Antalya'ya X firmasından bir otobüs kiralamanın bedeli 100 lira, Özgün Tour'da 200 lira.Özcan Deniz'e şarkı söyletmek isteyen mecburen bu "Özgün" uygulamaya katlanıyor.Özgün Tour'un ortaklık yapısı ve filosunun değişip değişmediğini öğrenmek için önce internet sitesine girdim, ardından da şirketi aradım. Şirketten "Aslı Hanım"dan işin aslını öğrendim, daha doğrusu bilgilerimi doğrulattım. Özcan Deniz ile onun menajerlik işlerini yürüten abisi Ercan'ın ISO 9001, İSTAB ve TSE belgeli Özgün Tour adlı bir şirketi var. Keremcem, "Aşk Oyunu"ndan niye ayrıldı? Bu konuda yapımcı şirketin görüşlerine daha önce yer vermiştim. Doğrusunu söylemek gerekirse Keremcem ya da onu keşfeden müzik yapımcısı Aykut Gürel'le de konuşup görüşlerini almam lazımdı. Olay, "Aşk Oyunu" tutkunlarını Keremcem'e düşman etme noktasına geldiği için rötarlı da olsa bu sorumluluğumu yerine getirmek için Aykut Gürel'i aradım. Gürel'in altını çizerek vurguladığı konulardan biri şu:"Keremcem, başka bir dizi için 'Aşk Oyunu'ndan ayrılmadı. Kasımın ilk haftasında albüm çıkaracağız ve bunun konserleri olacak. O yüzden değil yılbaşına kadar, 2007'nin baharına kadar Keremcem'in dizi ya da filme ayıracak vakti olmayacak." Keremcem niye gitti? Ayrılığın nedenlerine gelince:"Keremcem'in yıldızının parlamasına büyük katkı sağlayan "Aşk Oyunu" 2005'te yaz dizisi olarak başladı. Ancak dizinin uzayan senaryosu bir ara 'yatak sarmaya' başladı. Bu sırada Keremcem - Seden Gürel düet albüme olan ilgi dizinin reytinglerini tekrar yükseltti. Haziranda dizi bitince biz de konserlere başladık. 15 Temmuz'a kadar Medyapım'dan dizi için bizi kimse aramadı. Aradıklarında da 'Sözleşme hazır, gelin imzalayın' dediler. Biz de şunları söyledik. Haftanın beş günü, günde 20 saat çekim olmaz... Başladığımızda Keremcem isimsiz biriydi, o nedenle aldığı para komik, onun düzeltilmesi lazım... Albüme başlıyoruz çalışma takviminin ona göre düzenlenmesi lazım... Hepsine 'tamam' dediler. Ancak önerdikleri para beklentimizin çok altında olunca mecburen ayrıldık. Gündemimizde yeni bir dizi yok. 6 ay kadar da olması mümkün değil. Kasımda albüm çıkacak ve onun konserleri olacak." Ufukta yeni dizi yok Keremcem'e Yağmur Ajans'ın Star TV için çekeceği Orhan Gencebay'ın dizisinde onun oğlunu oynamayı teklif ettiklerini ama Keremcem'in kabul etmediğini biliyordum. Ancak Keremcem'e üç sinema filmi teklif edildiğini, önerilen onca astronomik paralara rağmen kabul etmediklerini ise yeni öğrendim.Tiyatrocu Gönen Bozbey'in de Medyapım Genel Müdürü Meltem Kayalı'nın "Keremcem yüzünden işsiz kaldılar" sözüne "Asıl işim tiyatro. Diziler benim için ekstra" diye itirazı var.Bu arada Keremcem'in "Aşk Oyunu"nun mayıs bölümlerin parasını Medyapım'dan henüz almadığını öğrendim. Anlayacağınız Keremcem "borçlu" değil, "alacaklı" gitti. Üç film teklifi aldık Yeni yayın döneminde "düşük reyting"in ilk kurbanı "Hacı"nın yönetmeni Ersin Pertan oldu. Geçen sezonun iyi iş yapan dizisi bu yayın dönemine yönetmen ve oyuncu değişiklikleriyle başladı. Yeni yönetmenin çektiği ilk bölüm elde ettiği 3.8 reytingle altıncı oldu. Yapımcı Bülent Bilgiç düşük reytingin faturasını yönetmen Ersin Pertan'a çıkardı. Yeni yönetmen Pertan gitti, yerine dizinin ilk 13 bölümünü çeken eski yönetmen Şahin Gök geldi. Tuncel Kurtiz'in canlandırdığı "Hacı"nın nereden bakarsan bak "Vallahi beni yapıştırdılar" diye bas bas bağıran sakalının birilerini çarpması gerekirdi. Dizi yapımcılarının bu tür durumlarda yaraya neşter vurması doğal.Ancak yapımcılar, çuvaldızı başkalarına batırırken iğnenin ucunu da kendine değdirmeli. Bülent Bilgiç ise odasına kapanıp Kayahan'ın "Ben nerde yanlış yaptım?" şarkısını dinleyip şu soruya yanıt aramalı:"Dolunay Soysert, Mehmet Akif Alakurt, Ayşe Şule Bilgiç ve Alp Kököz gibi oyuncular Hacı'dan niye gitti?" Reyting düştü yönetmen gitti Reyting listesinde ciddi bir haksızlığa neden olan programların adlarının bölünmesi konusunda sonunda TV yöneticileri küçük ama önemli bir adım attı. Televizyon Yayıncıları Derneği'nin son toplantısında bu konu da masaya yatırıldı ve televizyon yöneticileri bu konuda bir prensip kararı aldı.Buna göre bundan böyle televizyon kanalları programları en fazla üçe bölebilecek. Aslında TV yöneticileri birçok programın hakkını gasp eden bu uygulamaya son verme kararı almalıydı.Ancak program adı bölmenin üçle sınırlandırılması bile olumlu bir adım.Bu arada bu karar nedeniyle Show TV'nin yeni yayın dönemi için yaptığı planlardan biri suya düştü. Çünkü Show TV, "Bizde program bölme yok" şeklinde bir kampanya başlatacaktı.Show TV'nin kozu elinde kaldı. Programları üçten fazla bölmeyecekler CNN TÜRK'ten gelen maildeki yazıyı okuyunca önce inanamadım. "Ahmet Hakan ile Tarafsız Bölge" programın tanıtım metninde aynen şöyle yazıyordu: "Ahmet Hakan yönetimindeki Tarafsız Bölge, her cuma konuklarıyla gündemdeki bir konuyu tartışıyor. Siyasetten magazine, sanattan spora tüm gündem maddeleri programda ele alınıyor..."CNN TÜRK ve "magazin" ilk kez aynı cümle içinde ve yan yana...Bazen söz de biter... aeyuboglu@milliyet.com.tr CNN TÜRK ve "magazin"