Cadde SAĞLIKLI&GÜZEL

SAĞLIKLI&GÜZEL

16.12.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Güzellik savaşında kadınların en önemli silahı makyaj. Fakat bu uğurda her yol mübah değil! Cildinizde gün boyu kalan makyaj ürünlerini seçerken, güzelliğiniz kadar sağlığınızı da düşünün...

SAĞLIKLI&GÜZEL

Süslenmek, hem kendine hem başkalarına güzel görünmek, insanın doğasındandır. Güzellik ve kozmetik ürünlerinin kullanıldığı, Mısır papirüsleri gibi çok eski yazıtlarda bile yer almaktadır. Eski Mısır’da kadınlar, bazı doğal kaynaklardan üretilen kozmetikler kullandılar. Örneğin; ‘kohl’ adı verilen antimon mineralinden elde edilen preparatlarla kirpik ve kaşları koyulaştırıp; içeriği kurşun sülfat olan boyayla üst göz kapaklarını siyah renge, pudra taşıyla alt göz kapaklarını beyaza boyadılar. Uygulama sırasında fildişinden veya ağaçtan yapılmış aplikatörler kullandılar.
Kleopatra, zamanımızda dahi bilinen en süslü ve güzel kadınlardan biridir. Yine eski zamanlarda, hayvan, balık, tohum ve bitkilerden elde edilen yağların güneşten korunmak amacıyla kullanıldığı biliniyor. Romalılar, ceviz ağacından elde ettikleri ‘ekstrak’ ile saçlarını; toksik cıva ve kurşun minarelleriyle de yüzlerini ve vücutlarını boyuyorlardı. Söylentiye göre, Romalıların ömürlerinin kısa olması, yaptıkları savaşlardan çok süslenmek için kullandıkları boyalardan ve kurşundan yapılan yemek takımlarındandı.
Günümüzde vücudumuzun en duyarlı ve narin bölgelerinde sabun, tuvalet kağıdı, diş macunu, kolonya ve krem gibi ürünler kullanırız. Bunların çoğunun, üreticilerinin dışında güvenli bir kontrol mekanizması tarafından test olunmadığını biliyorsunuzdur umarım!
Amerika, bilimsel gelişimi ve ekonomik gücü nedeniyle konuya en hassas şekilde yaklaşması beklenen ülkelerin başında geliyor.
Fakat ABD’de bu işlerle görevli olan Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) tahminine göre, ülkedeki beş binden fazla kozmetik distribütörünün sadece yüzde üçü ürünler nedeniyle ortaya çıkan sorunları rapor etmediyor.



Kanser riski
Doğal veya doğal olmayan bazı kozmetiklerin etiketlerinde görünen DEA (dietilamin) ve TEA (trietilamin) kanserojen madde değil. Ancak üretimden sonra rafta beklerken kozmetiğin içinde bulunan diğer kimyasallarla reaksiyona girerek ‘nitrosamin’e dönüşebilir ve bu kimyasal madde kanserojendir.
1980’de Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) yaptığı analizde rafta bekleyen ürünlerin yüzde 38’inde kanserojen ‘nitrosamin’ bulundu.
Kozmetik sanayiinde kullanılan ‘Blue-1, Gren-3 , DC Red-33, FDC Yellow-5 ‘ adlı suni renklendiricilerin (boyalar) de kanserojen olabileceği FDA tarafından açıklandı.
Örneğin Lanolin, kanserojen değildir, cilt için faydalıdır. Ancak ABD’de yapılan testlerde, bazı kozmetik sınıfı ‘lanolinler’de kanserojen böcek ilaçlarına rastlandı.


KOZMETİKLER
Kozmetikler arasında daha toksik (zehirli) olanları sıralayacak olursak; birinci sırayı ruj, ikinci sırayı maskara, üçüncü sırayı pudra alır. Diğerleride kısa aralıklarla peşpeşe dizilirler. Hayvanlar üzerinde yapılan testlerde kanserojen oldukları kanıtlanan ‘sakarin, mineral yağlar, PVP ve suni boyalar’ dudak boyasında kullanılan temel kimyasallardır. Gün boyunca yerken, içerken, konuşurken dudaklarınızdaki toksik maddeleri devamlı olarak yalar ve yutarsınız.
Dünyaya açılan penceremiz olan gözlerde kullanılan maskaranın içerdiği toksik kimyasallar, ‘formaldehit, alkol ve plastik reçineler’ olup, bu önemli organımızda kızarıklık, yanma, sulanma, tahriş gibi sorunlar yaratır. Göz farları ve her tür pudrada bulunan talk’ın içinde kanserojen olan ‘asbest’ ve alerjik reaksiyonlara sebep olabilen ‘suni kokular’ bulunabilir. Birçok likit makyaj malzemesinde bulunabilen mineral yağları da kanserojen yapıya sahiptir.
Artık pazarda bile bulunan doğal kozmetiklerden kullanın. ‘Hypoallergenic’ olanları seçmenizde yarar var.

Haberin Devamı

TALK PUDRASI
Bazı talk pudraları, kanserojen etkisi ispatlanmış ‘asbest lifleri’ içerebilir. Vücudunuza sürdüğünüz pudrada bu lifler varsa, akciğerlerinize rahatlıkla iner. Genital organlar civarında talk kullanılması kanser riski taşıyabilir. Dr. Daniel Cramer’ın yaptığı bir araştırmaya göre, genital bölgede talk pudrası kullanımı, yumurtalık kanserine neden oluyor. Özellikle bebeklerde kullanılması, önemli riskler doğurur.
Asbest içermeyen pudraları doğal ürün satan mağazalardan alabilirsiniz. Aynı işi görecek preparatı evde de hazırlayabilirsiniz. Bunun için, mısır veya pirinç nişastasının içine pudra haline getirdiğiniz bir miktar güzel kokulu bitki ilave etmeniz yeterli olacaktır.

ALLIK
‘BHA ve formaldehit, DC Red33, FDC Yellow 5, FDC Yellow 6’ boyaları kanserojen olabilir. ‘Formaldehit, quaternium 15, propylenglykol, acrylate, talk’ içeren ürünler cilt sorunlarına neden olabilirler.

Haberin Devamı

FONDÖTEN
Egzama, alerji ve tahrişe sebep olabilir. Uzun saatler ciltte kalan bu ürünü seçerken dikkatli olun. Fondötenler, yüz losyonları ve el kremlerinde bulunan ‘acrylamid’ göğüs tümörü riski yaratabilir. Fondotenin akne oluşturmasının sebebi içerdiğindeki yağlardır. Krem şeklindeki preparatlar iyi bir seçimdir.

MASKARA
Maskara kullanımında ortaya çıkan göz tahrişlerinin çoğu, uygulama sırasında fırçanın göze dokunarak tahriş etmesindendir. Bundan kaçının. Fırçanız temiz olmalı. Dört aydan daha fazla aynı ürünü kullanmayın ve temiz ellerle uygulama yapılmalı.

GÖZ?FARI
Kanserojen ‘BHA , TEA’ içerenler ile tahriş edici ‘triethanolamin ve quaternium15’ içeren ürünlerden sakının.

DUDAK KALEMİ VE?RUJ
Dudak boyası gün boyu dilinizle temasta olduğundan, içinde kanserojen maddeler olmayanları tercih etmelisiniz. Örneğin; ‘BHA, sodyum saccharin, DC orange 5 , FDC yellow 6, FDC blue1, DC orange17, DC red 9, D Cred 19, FDC yellow 5’ boyaları içeren dudak boyalarından uzak durun. Çatlaklar için lanolin ve suni boyalar içermeyen preparatlar kullanabilirsiniz.


ONU ALMA?BUNU?AL
Havuç: İçerdiği karoten ve lesitin, cildi yumuşatır. Deriye sağlıklı bir görünüm ve renk kazandırır.
Salatalık: Cilt için klasik bir nemlendirici olarak bilinen salatalık, yağdan arındırıcı etkiye sahiptir.
Lİmon: Doğal kozmetikte çok önemli bir yeri vardır. Mikrop kırıcı, sağlamlaştırıcı, sıkıştırıcı ve gerdirici özelliği vardır. Cildi yağdan arındırır.
Yoğurt: İçerdiği bakteri kültürleri sayesinde, üst deri bakteri florasının yeniden yapılanmasına yardımcı olur. Süt asitleri, cildin erken kırışmasını önler, yumuşaklık ve esneklik kazandırır.
Süt: Yağlı cilt bakımında ve nemlendirici olarak idealdir. Çok değerli maddeleri cilt tarafından hızla emilir. Üst deriye esneklik kazandırır, cildi güçlendirir, kan dolaşımını uyarır ve pürüzlü deriyi düzgünleştirir.
Ihlamur: Cilt dokusunu güçlendirir ve yeni hücre oluşumunu destekler.
Isırganotu: Kan dolaşımını hızlandırır. Yağlı saçlara, kepeğe karşı etkilidir.
Kekİk: Dezenfekte gücü çok yüksektir. Sağlıksız ve iltihaplanmaya yatkın ciltler için önerilir.
Oğulotu-Melİsa: Limon kokulu bu bitki, sinir sisteminin yanı sıra cildi genel anlamda yatıştırır.
Mayıs papatyası: İltihaplanmayı önleyici etkileriyle, problemli ve duyarlı ciltler için çok önemlidir.
Çİçek balı: İçeriğindeki albüminler, vitaminler, mineraller, mikrobesin maddeleri, enzimler ve organik asitler cildi güçlendirir ve yumuşatır. Deriyi gerginleştiricidir, kan dolaşımını uyarır.
Buğday kepeğİ: Birçok mineral ve B vitaminleri içerir. Cildi kurumaktan korur.
Yeşİl çay: Sadece içten değil, dıştan kullanıldığında da hassas cildi yatıştırır, besler ve yaşlanmaktan korur.
Çökelek-ekşİmİk: İltihaplı cilde karşı eski zamanlardan beri kullanılan çökelek, gerektiğinde biraz sütle karıştırılarak krem kıvamına getirilir. Yağlı cilt bakımında kullanılır. kısa sürede temizler.
Elma sİrkesİ: Bu çok yönlü ilaç, cildi canlandırır ve deri örtüsünü güçlendirir. Çok zengin vitaminler ve mikro besin maddeleri içerir. Kuru ve çatlak cilt kadar, yağlı ve sivilceli cildin bakımında da başarılıdır. Saçlara yumuşaklık ve parlaklık kazandırır.
Yumurta sarısı: Maske ve kompreslerin en önemli maddesidir. Cildi besler ve düzgünleştirir.
Zencefİl: Doymamış yağ asitleri bakımından zengindir. Cildi yağdan arındırır, iltihapları yatıştırır, çatlakların ve basit yaraların iyileşmesini hızlandırır.


BİTKİSEL YAĞLARIN?GÜCÜ
Bitkisel yağlar, bitkilerle tedavi ve cilt bakımı geleneğinde bitkisel yağ kullanımı, en eski yöntemlerden biridir. Bunlardan da bazı örnekler vermek gerekirse...

Haberin Devamı

Badem yağı: Özellikle duyarlı, kuru ve çatlak ciltler için çok yararlıdır. Pürüzleri yok eder. Bebeklerde de kullanılabilir.
Hint yağı: Müshil ilacı olarak bilinir. Kendine özgü kokusu sebebiyle, kozmetiklere katkı biçiminde, az miktarda kullanılır. Saçları güçlendirmede çok etkilidir.
Soya yağı: Yüksek oranda içerdiği lesitin ve A vitamini sayesinde cildin beslenmesinde önemli görevler üstlenir.
Susam yağı: Hafif etkili, cildi besleyici ve güneş ışınlarından koruyucu özellikler taşır.
Zeytİnyağı: Kaliteli ve saf sızma zeytinyağı klasik bir kozmetik katkısıdır. Cilde derinlemesine işler, normalleştirir ve kendini yenilemesine yardımcı olur.


Alerji, Hassasiyet, Tahriş
Tahriş, alerjik bir reaksiyon değildir, ürünün kullanımından bir süre sonra ortaya çıkan belirtidir. Ürünü kullanmazsanız tekrarlamaz. Alerji ve hassasiyet ise, bağışıklık sistemiyle ilgili olduğundan, 24 ila 48 saat sonra görülebilir. Ürün uygulaması devam ettikçe artan belirtiler gösterebilir. Göz sulanması, cilt kızarıklığı, tahriş, alerji gibi rahatsızlıkların sebebi, kozmetiklerin formülasyon içeriğindeki kokular ve bozulmayı önleyici koruyucu maddelerdir.
Parfümlerin içeriğinde, ‘metilen klorid, toluen, metil etil keton, etilen glikol, benzil klorid’ gibi değişik toksik kimyasallar bulunabilir. Bu binlerce kimyasaldan yüzde 84’ünün insan üzerindeki toksik etkileri test edilmemiştir. Bazı esanslar güneş ışığı etkisiyle ciltte hassasiyet yaratabilir. Bunlara örnek olarak bergamot yağı, kadife çiçeği yağı, kimyon yağı, limon yağı, sedef otu yağını sayabiliriz.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (EPA) 1991’deki yayınına göre büyük bir bölümü ‘toluen’ içeren kokular, astım ataklarının tetikleticisi olduğu gibi astımın önemli oluşum nedenlerinin başında geliyor. Doğal kokuların hassasiyet ve tahriş yapmadığı söylenemez. Bergamot yağı, misk yağı, galbanum yağı gibi bazı doğal kokular hassasiyet yaratır. Ürünlerin doğal olması, kokuların doğal olduğu anlamına gelmez. Çoğu doğal kozmetiğin içeriğindeki koku maddeleri sentetiktir.

BİTTİ

Yazarlar