'Sektörde duraklama dönemi yaşanıyor'

Özgür Emre Yıldırım, son olarak ‘Öldür Beni Sevgilim’ projesiyle izleyici karşısına çıktı. Festival ve gişe filmlerinde yer alan oyuncu, “Ayrım yapmıyorum. Her zaman önemli olan hikaye, senaryo ve rol... Dikkat ettiğim diğer nokta ise türlere sıkışmamak” dedi. Yıldırım’la sinema filmlerini ve hedeflerini konuştuk.
‘Öldür Beni Sevgilim’den nasıl tepkiler aldınız?
Film, izleyici tarafından çok beğenildi. Oynadığım Bülent karekteri de sevildi. Hem eleştirmenler hem de seyirciler tarafından rol arkadaşım Açelya Topaloğlu’yla olan uyumumuzun, ön plana çıktığına dair olumlu yorumlar aldık. Bu da beni çok mutlu etti.
Komedinin sizde yeri nedir?
Komedi çok zor bir tür. ‘Bıçak sırtı’ denir ya, tam da öyle bir şey... Kitleleri güldürebilmeniz için temiz bir kalbinizin olması gerektiğine inanıyorum. Tabii ki iyi bir senaryo şartıyla... Ülkemizdeki komedi filmleri genel kitleye hitap etmek arzusunda olduğu için ‘özgün senaryo’ anlamında biraz sıkıntı yaşanıyor ama umut var. Son dönemde Ali
Atay sineması, bu anlamda beni çok heyecanlandırıyor.
Gişe ve festival filmi ayrımı yapılıyor. Siz buna katılıyor musunuz?
Evet, maalesef böyle bir gerçek ve arada da büyük bir uçurum var. Bunun sebebi ana akım, yani büyük bütçeli filmleri, sinema salonlarının domine etmesi... Ana akım filmlerin izlenme kaygısı, festival filmleriyle kıyaslandığında daha fazla... Bu nedenle özgün ve cesur hikaye yaratmakta zorlanıyorlar. Bu noktada yatırımcı ve dağıtımcıların da baskısı büyük. ‘Festival Fimleri’ adı altına giren projeler ise gişede aradığını bulamama kaygısı yüzünden ‘festival filmleri’ oluyor. Bu noktada televizyona büyük iş düşüyor.
Oyunculukta hedefleriniz neler?
Kariyerimi, uluslararası platformda devam ettirmek ve yükselmek var. Hali hazırda yurt dışında bir ajansım ve başrolünde yer aldığım iki yabancı filmim mevcut.
Dizi süreleri ve düşük bütçeler yüzünden sektör geriye gidiyor. Bu durum sizi nasıl etkiliyor?
Bunun böyle olacağı belliydi zaten. Sektörde küçük bir duraklama dönemi yaşanıyor. Umarım bu durum herkese bir ders olur ve yeni bir yapılanmaya gidilir. Umutla beklemekteyim.

Kalıcı olmak için bazen durulmak gerekir

Birçok festivalde ödül aldınız, bu sizi nasıl motive ediyor?
Sadece motive ediyor. Aldığınız ödülde, ‘Yılın En İyi’ ödülü ibaresi var. Fakat çok da abartmamak lazım diye düşünüyorum. Tabii sinema dünyasının profesyonel isimlerinin takdirini kazanmak gurur
verici...
Kalıcı olmak için neler yapıyorsunuz?
Tam da bu noktasındayım kariyerimin... Sanırım kalıcı olmak için bazen durulmak ve sakinlemek gerekiyor. Sonra yeniden başlamak sanki daha önceki kariyeriniz yokmuş gibi tekrar sıfırdan başlamak lazım.

Dramdan sonra yorgunluk çöküyor
Onlarca projede birbirinden farklı karakterlere hayat veriyorsunuz, etkilenmemek için neler yapıyorsunuz?
Bunun için ekstra bir çaba sarf etmiyorum. Set ile rol biter, eve kendiniz olarak dönersiniz. Bu kadar basit... Ama bazen özellikle dram oynadığınızda üzerinize büyük bir yorgunluk çöküyor.
Set olmadığı dönemlerde neler yaparsınız?
Geniş bir arkadaş çevrem var ve mümkün olduğunca onlarla görüşüyorum. Yüzmeyi seviyorum ve her fırsatta
yüzmeye gidiyorum. Kaçırdığım filmleri izliyorum. Genelde kendime zaman ayırıyorum.
Yeni bir projeniz var mı?
Yaklaşık yedi aydır çekimleri devam eden ‘Birlikte Öleceğiz’ filmimiz yeni bitti. Bu aralar dinleniyorum. Aynı zamanda gelen senaryoları da okuyorum.