"ŞİMDİ ANLIYORUM, SADECE İÇMEK DAHA RAHATMIŞ"

Fransa’dan gelen üzümle Gökçeada’da şarap üreten ama satmakta zorlandığını anlatan Tını Şarapçılık’ın sahibi Nuray Mestçi, “Üzümü ve bağı kurmak ayrı zor, şarap yapmak için izin almak ayrı zor” diyor ve her bölgeden bir şişenin yer aldığı altın kolilerin küçük üreticileri kurtaracağını söylüyor

* Şarap üretimine nasıl başladınız?
Yıllarca gazetecilik yaptım. Ablam mali müşavir, o da sıkılıyordu. “Bağ alalım, açık havada çalışalım. Üzümleri de satalım” dedik. Gökçeada’da evimiz vardı. 15 dönümlük arazi aldık ve başladık.

* Bu hayalinizde hep var mıydı?
Hobimdi. Şarap kurslarına gittim. Bir sürü yer gezdim. Şarapçılık artık işim oldu. Şimdi anlıyorum ki, sadece içmek daha rahatmış.

* Bu konuda bilgi birikiminiz var mıydı?
Yoktu, bol bol okuduk. Bağları gezdik. Fransa’da fidan getiren ve üzümü satın alan bir şirket bulduk. Fidanlar beş yaşına geldiğinde şarap yapılabiliyor, bizimkiler üç yaşındayken şirket battı. Üzümü satamadık, şarap yaptık.

*Şirketiniz batmasaydı Fransa’dan üzümü satın alacaklardı öyle mi?
Avrupa şaraplık ve üzüm dikimi konusunda kotasını doldurdu. Artık onlara şaraplık üzüm diktirmiyorlar. Ancak kurutmalık ve yemeklik dikme hakları var. Türkiye’de böyle değil. Şaraplık üzüm dikme hakkımız var.

* Ne tür zorluklarla karşılaştınız?
Üzümü ve bağı kurmak ayrı zor, şarap yapmak için izin almak ayrı zor. İki yıl sürdü. Sonra nerede satacağız bu şarabı? Büyük firmalar marketlere raf kirası veriyor. Restoranlara da girmek zor. Diğer etken de fiyat... Çok ürettikleri için şaraplarını uygun fiyatla çıkarıyorlar. Ama bizim üretimimiz az, dolayısıyla fiyatımız yüksek.

* Sizin şarabınızın farkı nedir?
AB, “Bir dönümden 1250 kg. üzüm alınırsa şarap kaliteli olur” diyor. Biz bir dönümden 500-600 kg. alıyoruz. Oluşmadan kesiyoruz ki kalan kaliteli olsun. Yüzde 100 üzüm suyu. “Kalbe yararlı” denilen türden... Zor içimli, gurmelerin sevdiği şarap.

* Üreticilik hayali olanlara ne tavsiye edersiniz?
Hava sirkülasyonun bol olduğu noktada arazi alsınlar. Bankadan ilk iki yıl ödemesiz yedi yıllık kredi alsınlar. Bağlarını kursunlar ve fabrika açma çalışmalarına başlasınlar.

* Türkiye’deki girişimlere ne diyorsunuz?
İyi şaraplar yapılıyor. Özellikle küçük üreticiler çok iyi. İş büyüdükçe kontrolü zorlaşır.

Yerli şarap arayan ithalatçı firmalar yok mu?
Varsa da biz ulaşamadık. Yurt içi ve yurt dışında pazarlanmasını sağlayan bir organizasyon kurulabilse, Türk şarapçılığı açısından iyi olur. Bir dağıtım firması küçük üreticiden şarap toplayabilir ve altın koli oluşturulabilir. Bir Gökçeada’dan, bir Bozcaada’dan, bir Ankara’dan, bir Mardin’den... Karışık koliler dağıtılsa sorun çözülür. Yerli şarabın dağıtımı ‘niş’ bir pazarlama alanı olarak görülmeli.

“ZEVKLi AMA MASRAFLI BiR iŞ”

Az sayıda ama kaliteli şarap üreteceğiz. Bu sene 4 bin, seneye en fazla 6 bin olur. Hedefimiz, gerçek şarapsevere ulaşmak. Tabii ekonomik olarak dayandığımız sürece... Biz kredi almadık. Her şeyi kendi birikimimizle yaptık. Bugünkü aklım olsaydı, bağı kurarken kredi alırdım. Ama bağı kurduktan sonra verilmiyor. Tüketici kredisi alırsanız sonraki ay ödeme yapmalısınız. Biz daha kazanmadığımız için düzenli ödememiz mümkün değil. Dayanmaya çalışıyoruz. Zevkli ama çok masraflı bir iş yapıyoruz.

NERELERDE VAR?

Beşiktaş, Sıdıka Cafe:
0 212 259 72 32
Bebek, Luna Piena Fish House:
0 212 265 11 88
Acarkent, Mahzen:
0 216 485 48 50
İstinye Park, Mania Gurme:
0 212 345 52 45
Bilgi için
www.tinisarap.com