Cadde Süper Star ile Diva’nın buluşması

Süper Star ile Diva’nın buluşması

24.05.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Girne kalesi b.. kokuyor ve minik saray; Colony

Süper Star ile Diva’nın buluşması



     Şükür kavuşturana. Kıbrıs’taydım. Aslında hoş bir seyahat oldu. Tabii gidişte yine bir dizi aksilik çıktı. Benim şansımdan mı nedir? Ya da çok kıl ve titiz oluşumundan mı bilinmez, ufak tefek pürüzler yakamı bırakmıyor. Kıbrıs’a can dostum İzzet Çapa’nın sevgili annesi Gürnar Çapa Uğurlu, dünya beyefendisi ve iş adamı eşi Ali Uğurlu ile birlikte uçtuk. Girne’de açılan ve bence cennetten bir köşe olan The Colony Hotel’in davetlisiydik. Otel yönetimi, konukları için 35 bin dolar verip THY’den özel uçak kiraladı. Amaç; konukların rahat etmesi. Saat 20.30’da hareket edecektik. Ama nerdeee? Ben, bilmiyorum neden, birinci sırada ve pencere kenarında oturmaya alışığım. Elim-ayağım olan sevgili asistanım Özgür Köylü yerimi önceden ayırtır ve sıkıntı yaşamam. Yerim, ya 1A ya da 1F’dir. Bu kez de sağolsun Colony Casinosu’nun Halkla İlişkiler Müdiresi olan sevgili arkadaşım Nurper Pars ile Detur turizm yetkilileri, bir hafta önceden yerimle ilgili olarak, üstelik gidiş-geliş ‘okey’ dediler. Uzatmayalım, havaalanına saat 19.00’da gittik, bize 20 E-F-D’yi verdiler. Tabii bozuldum. THY kafasına göre numaralamış. Sonuçta Detur’dan Banu Hanım ve THY’den şef Elif Hanım "Hallettik" deyip uçağa yolladılar. Ama tam bir saat sonra. Uçağa geldiğimizde baktım, yerimizde, sonradan ahbaplık kurduğum Necibe-Erdal-Eda Eyin Ailesi oturuyor. Tabii insanlar kalkmak istemedi. Çünkü onlara da aynı koltukları vermişler, haklılar. Durun, daha bitmedi, 5 A/B’yi de tam üç farklı kişiye satmışlar. Bizi 14. sıraya attılar. Ardından oranın sahipleri gelince bu sefer 12. sıraya verdiler. O karışıklıkta beş yolcu ayakta kaldı, onları da 21.30 uçağına gönderdiler. Tam bir kepazelik yaşadık anlayacağınız. 20.30 uçağı da 22.00’de kalktı. 21.30’da kalkan uçakta iki dangalak bayan, cep telefonuyla konuşmaya kalkmış. Uçak, uçuş takımları açılmadığı için Geçitkale Havaalanı’na inememiş, üç kez pas geçmiş. Diğer yolcular haklı olarak olay çıkartmış. Uzun lafın kısası biraz canım sıkıldı ama uçakta o kadar tanıdık vardı ki keyfim hemen yerine geldi. Çok eski bir arkadaşım olan Jasmin Court’un sanatçı menajeri Leyla Meşulam ve eşi Serdar, Beşiktaş Koleji’nin ortaklarından Erol ve Varol Kaynar kardeşler, Galata Kulesi’nin işletmecisi Hakan Kardeşler, başarılı piarcılar Ayşe Azizoğlu ile Feyza Fırat, Seba İnşaat’ın büyük patronu, siyasetçi, iş adamı Orhan Keçeli ve zarif eşi Müzeyyen Hanım, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı ve eşi, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım, sevgili Hayko ve eşi Serpil, başarılı ve genç müzik adamları Murat Yeter ve Cihan Okan ile eşleri vardı. Aslında çok kalabalıktı da gözüme çarpanlar tanıdıklarım oldu tabii. Uçak daha önceki seyahatlerimizde Lefkoşe’ye iniyordu ama havaalanı bakımda olduğu için bu kez Geçitkale’ye indi. Havaalanı-Girne arası bir saat sürünce zaten gece bitmiş oldu. Kendimi yatağa zor attım.
     
     Önce güzelliklerden söz edeyim. Bu kez bir turist gibi bilgi aldım Kıbrıs hakkında. Zaten kumarla pek alakam olmadığı için bol bol yürüyüş yaptım, güneşlendim, tabii dedikodu topladım. Bilmeyen kalmamıştır herhalde, Kıbrıs, Sezar’ın aşkını ıspat etmek için Kleopatra’ya armağan ettiği ada. Turistik konaklama Girne ve Magosa’da toplanıyor. Tarihi açıdan Magosa Surları, Saint Hilarion Kalesi, Salamis Antik Kenti, Zeus Tapınağı, Othello Kulesi, Batık Gemi, Güzelyurt ve İkon&Arkeoloji Müzeleri gezilecek yerler. Sabah yürüyüş için limana indim, ardından da ilk kez Girne Kalesi’ni gezdim. Bilet, yerli turistler için 2, yabancılar için 7 milyon lira. Fakat içim burkuldu gezerken. Etraf sigara izmaritleri, çiş ve bok kokularından geçilmiyordu. Yazık. Zaten Bizans Kilisesi, tanıtım odası ve kırık-dökük birkaç parça tarihi eserden başka bir şey yoktu. Kaldığımız otele gelince; mübalağa etmiyorum, kimse de kusura bakmasın, bu yatırım Kıbrıs için fazla. İnşallah değerini bilirler. Girne’nin ortasında minik bir saray. 5 yıldızlı olmanın tüm lüksünü taşıyor ve yaşatıyor. Bir şatoyu andırıyor bina. İnşaatı 3 yıl sürmüş ve 2003’ün başında açılmış ama asıl resmi açılış 19 Mayıs’ta gerçekleşti. Odalar çok lüks. Özürlü müşteriler için özel odaları var. 24 saat kusursuz hizmet sunuyorlar. Mobil telefonlar, kişisel çalışma ofisleri, kuaför, bebek bakım servisi, hemen bitişiğinde şık bir casino, sağlık kulübü, üç şık restoran, bar, lounge, teras katında havuz... Yok, yok. Otelin yanısıra ekibin güler yüzü, sizinle tek tek ilgilenmesi, kısacası İstabul ya da Amerika’da lüks bir otelde görebileceğiniz tüm hizmetler mevcut The Colony’de. Telefon numarası (0392) 815 15 18.
     
     Kaldığımız Colony Oteli’nin yaratıcısını açılış gecesi galada konuşma yaparken tanıdım; Erbil Arkın. İngiltere’de devlet bursuyla güzel sanatlar okumuş, lisanslı pilot, aynı zamanda da ressam. Kıbrıs turizmiyle ilgili olarak hiçbir girişim yapılmadan casino açma fikrini Erbil Arkın hayata geçirmiş. 1977’de ilk izni alarak Magosa’da Palm Beach’i açmış. Kuzey Kıbrıs’ta turizmin kalkınmasında büyük etkisi olan bir iş adamı. Projelerinin riskli olmasının kendisine heyecan kattığını söyleyen Erbil benim gibi fanatik Galatasaraylı. The Colony’nin şanına uygun bir program yapılmış. İki gece Türk popunun divası Sezen Aksu sahne aldı. Yemekte, sağolsun, sevgili arkadaşım ve hemşerim Nurperi ile arkadaşım sevgili Murat Batu’nun annesi ve Casino’nun müdürlerinden Rengin Abla kafa masada yerimizi ayırtmış. Gügü (Gürnar Çapa Uğurlu) ve Ali Ağabey (Uğurlu) damat -gelin gibiydiler. Gecenin anlamına uygun fotoğraf çektirdik ama net olmadığı için kullanamadım. Aşçıbaşı Aydın Dayı şık bir mönü yapmış. Yiyecek-içecek Müdürü Tunç Şirintuna, restoran şefi Kadir Tuna, captain Mustafa Önder, Serna Taşezen, Ünsal Çağlar, Emrah Türözü orada kaldığımız sürece hizmette kusur etmediler. Başarılarını kutluyorum. Önce içinde rokfor peyniri, somon füme, rozbif, karides, domates, beyaz peynir bulunan ordövr tabağı geldi. Ardından sebzeli krep. Ana yemekte de somon fileto ve mevsim salata verdiler. Final, çilekli milföy ile oldu. Çok kalabalık olduğu için servis birazcık aksadı. Bir de diğer gün ve gecelerdeki açık büfe zenginliğini bildiğim için gala gecesi aşçıya kötü yemeklerden dolayı kırık not vermedim. Şenay Akay sunucu olarak sahne aldı ve Sezen Aksu hariç herkesi sundu. Şenay, 2001 yılında önce Girne’de düzelenen ‘Best Model of The World Türkiye’ yarışmasında birinci olduğunu, aynı yıl İstanbul’da da finali yapılan ‘Dünyanın En İyi Manken’ yarışmasında kraliçe seçildiğini ve Girne’nin kendisine uğur getirdiğini söyledi. Başbakan Yardımcısı da olan Turizm ve Çevre Bakanı Serdar Denktaş bir konuşma yaptı. Ardından Rus revüsü, sonra da Işın Karaca çıktı. Malum, kendileri, Sezen Aksu Okulu’ndan yetişmedir. Ama Işın iki geceden de sınıfta kaldı. Bana sakın kızma Işın, bir kere repertuvarın oraya uygun değildi. Kumarhane müşterilerine ağır geldi ve salonun yüzde 60’ı masaları boşaltarak Sezen Aksu’nun çıkış saatine kadar casinoya indiler. Bence bir gece kulübü açılışı için ideal bir isimsin ama o gece için değil. Zaten herkes seni tenkit etti. İkinci gece ise sahneyi uzatmakla hata ettin. Neyse ki Sezen Aksu terbiyeli bir insan, sesini çıkarmadı. Eeee, Diva olmak kolay değil. Işın’dan sonra sahne alan Sezen Aksu’dan, fanatiği olarak değil, müşteri olarak söz etmek istiyorum. Tek kelimeyle yıktı, geçti. Konuklar arasında olan Orhan Ağabey (Keçeli) "Şenay, müthiş beğendim. Çok önemli bir isim. 13 Haziran’da Büyük Kulüp’de gerçekleşecek Rizeliler Vakfı’nın gecesinde Sezen Aksu gelecek, çok iyi bir seçim yapmışız" dedi. O geceden elde edilecek gelirle 400 çocuğa burs verilecek, o nedenle pamuk eller cebe Rizeliler. Sezen’in esprileri ve repertuvarı kusursuzdu. Zaten doyamadım, ikinci gece de bardan izledim. Yanımda ‘Asmalı Konak’ın kamera gerisindeki sultanı Meral Okay vardı. Öykünün yazarı ve ANS’nin Drama Bölüm Müdürü. O kadar eğlendik ki. Meral ile ne kaynattık, anlatamam. Sezen Aksu’nun meşhur ‘Keskin Bıçak’ının önce Eda Özülkü’ye verildiğini o gece öğrendim. Fakat Eda’nın albümü gecikince, aranjörlüğünü ve yönetmenliğini yapan Aykut Gürel şarkıyı bir başka sanatçısına, Kurtuluş’a okutturmuş. Bu okumadan Sezen Aksu mutlu kalmış aslında ama biliyorsunuz şarkı, Sezen Aksu ile patlayıp dillerde marş oldu. O akşam onu da okudu Sezoşum, benim Sezen Hanım’ım. Program bitiminde odasında toplandık. Allah bugünü de gösterdi ya. Ne güzeldi Sezen Aksu’ya yakın olmak, onunla geyik yapmak. Odada yakın dostları Yaşar Gaga, makyaj uzmanı sevgili Suzan Kardeş, hemşerimiz Nilgün Öney vardı. Muhabbetin en koyu anında benim cep telefonum çaldı. Arayan Süper Star Ajda Pekkan’dı. Müşterek sevgili dostumuz olan ünlü yönetmen Ayşe Ersayın ile kulaklarımı çınlatıyorlarmış. "Sezen Aksu’nun yanındayım" dedim. Birbirlerine ne güzel iltifatlar yağdırdılar öyle. Aslında ‘iltifat’ sözcüğünü kullanmam yanlış olur, gerçekleri söylediler. Çok hoşuma gitti. Çünkü Türkiye’de iki tane dev isim var. Biri diva Sezen Aksu, diğeri de Süper Star Ajda Pekkan. Önce Sezen Aksu başladı. "Ben sahne dünyasındaki varlığımı Ajda Pekkan’a borçluyum. Ona hizmet vermekten müthiş gurur, onur ve mutluluk duyuyorum. Ömrümün sonuna kadar da ona hizmet edeceğim, köle olacağım" dedi. Ardından da Ajda Pekkan "Çok güzel bir dostluk oluştu aramızda. Can cana, kan kana. Bundan böyle de Allah bizi ayırmasın. Benim de Sezen’e canım feda. Dileğim çok güzel prodüksiyonlar ortaya çıkarmak, birlikte konserler vermek. Hatta Nilüfer’in de bize katılmasını arzu ederim. Artık birbirimize can dostu olmalıyız. Sezen tırnaklarıyla geldi bu noktaya, o bir fenomen" diye konuştu. Önümüzdeki günlerde iki devin buluşmasına tanık olacaksınız efendim.
     
     Saat 05.00’e kadar Sezen Aksu’nun odasında muhabbet ettik. Ben mutluluktan sarhoş oldum. Ertesi gün Hakan Kardeşler, Varol Kaynar ve benim müşterek arkadaşımız olan Türkiye’nin en iyi menajerlerinden sevgili Stelyo Pipis geldi. Otelin Premier Restaurant’ında yemek yedik. Gerçekten çok zengin bir salata ve meze büfesi var. Sabah kahvaltısı da yıkılıyor. Piyano eşliğinde yiyorsunuz yemeği. Bar Captain’ı Salih Doğrusöz, can dostum İzzet Çapa’nın önerdiği bir içkiyi, ‘apple martini’yi yapıp getirdi. Acayip hoş bir içki, bundan böyle pazar partilerinde içeceksiniz. Bir de Salih, kendisine ‘Dünyanın En İyi Barmeni’ ünvanını kazandıran ‘Right Brothers’ adlı, Jack Daniels ve Southern Comfort’dan meydana gelen bir tarif verdi. Offf, uçuyorsunuz. O akşam Stelyo ile biraz turladık. Bu arada 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Kıbrıs’a yıldız yağdı. Denizkızı Casino’da İbrahim Tatlıses, Merit Crystal Cove Hotel’de Özcan Deniz çıktı. Özcan Deniz ve ‘Asmalı Konak’ ekibine Girne Amerikan Üniversitesi tarafından ödül verildi. Program sonrası Özcan Deniz, yakın dostlarıyla Girne’deki Night Park Disco’da stres attı. Jasmine Court Otel’de Ebru Gündeş, Elif Karlı, Rocks’da ise Petek Dinçöz, Mehmet Ali Erbil, Mezdeke Dans Grubu ve Eski Dostlar sahne alırken yaz aylarında Girne’nin ‘in’ eğlence mekanlarından olan Mare Monte Disco da sezona hızlı bir giriş yaptı. Alsancak’taki Mare Monte Disco’da DJ Derviş ve Barış gençleri çılgınca eğlendirdiler. Yine Alsancak’taki Altınkaya Balık Restaurant ise pek çok İstanbullu’nun uğrak yerlerinden biri oldu. Sevgili Daren Ahmet (Rocks Otel’in veliahtı) ile Murat Batum’a ait olan Köşe Başı da kaçmaz. Eskiden burada çok şık bir İtalyan restoranı vardı ama yürümemiş. Daren ile Murat da onun yerine Antep mutfağı ağırlıklı bir kebapevi açmışlar. Taş fırında lahmacun, puf ekmekler, kuzu tandır, Antep’in meşhur yuvalaması, içli köfte, Antep dolmaları, küsleme, patlıcan, oruk kebabı, beyti, tavuk kanat, kuzu şiş, şam fıstıklı baklava... Hepsi birbirinden lezzetli. Öğle ve paket servisi var. Bir de saat 09.00’dan gece 02.00’ye kadar hizmet veren Barış Çıkarma Plajı’ndaki Escape de çok şık bir bar-plaj-restoran. Aman dikkat, çok büyük bir yer. Bin kişilik. İçinde kaybolabilirsiniz. Giriş ücretli; 7.5 milyon lira. Denizi çok güzel. Evet efendim, bugünlük de bu kadar. Kısmetse yarın farklı bir röportajda, çarşamba günü de yine İstanbul dedikodularında buluşmak üzere hoş kalın, hep mutlu yaşayın.
     
     Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr
     


MAGAZİN


'Aaa, bu öpüşen karım değil mi?!'
Şen 'sürpriz amca' oldu
Sezen'in vokalisti kapkaççı kurbanı
Saçlar gitti imaj bitti
Mayruk'a veryansın
Rod Stewart boşanıyor
Süper Star ile Diva’nın buluşması