TAY Vakfı Türk sosyetesini Bodrum’da birleştirdi
Yalıkavak’da düzenlenen, genç iş adamı Mehmet Kutman’ın ev sahipliği yaptığı partide, Londra’dan özel olarak getirtilen The Principal Theatre ekibi, ünlü yazar Shakespeare’in ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ adlı oyununu sergiledi...
Efendim, bir günlüğüne Bodrum’a gittim. Özel bir davet vardı ve katılan tek gazeteci bendim. Şenay Düdek farkıyla bu daveti sizlere sunmak istedim. Genç iş adamı Mehmet Kutman ve organizasyonun düzenlenmesinde büyük emeği geçen sevgili Neslihan Yargıcı’ya gönülden teşekkür ediyorum. Davet tek kelimeyle kusursuzdu. Gösterişten uzak, sade, anlamlı ve kültürel açıdan
son derece zengindi. Dekor, günün mana ve önemini yansıtan bir şekilde Neslihan Yargıcı ve dekoratör Ömer Şaşmaz tarafından hazırlanmıştı. Efendim, Türkiye Arkeolojik Yerleştirme (TAY) projesi, dünya kültür mirasının önemli bir parçası olan Türkiye kültür mirası bulgularının, kronolojik bir envanterinin çıkartılması ve bu bilginin uluslararası platformda paylaşılması amacına yönelik olarak tasarlanmış. 1993 yılında çalışmalarına başlayan TAY Projesi, özgürlüğü, boyutu ve kültürel mirasın belgelenmesine yaklaşımı açısından, türünün ilk ve şimdilik tek örneği.
"Niye TAY?" sorusunun yanıtını ise Sayın Merve Ekşioğlu davet sırasında şöyle açıkladı; "Anadolu ve Trakya’nın, insanoğlunun yerleştiği ilk dönemlerden yakın çağlara dek derli toplu, ayrıntılı bir yerleşme ve kültür evranteri yoktur. Bu bölgelerdeki uygarlıkların kültürel gelişimini başından sonuna dek inceleyebilmek için sistemli bir belge arşivi hazırlanmamıştır. Anadolu ve Trakya kültürlerinin teknolojik süreç içinde birbirleriyle ilişkileri yeterince açık değildir. Bu nedenle bu proje ortaya çıkmıştır. Amaç; Türkiye kültür mirasının öncelikle elektronik olarak korunmaya alınması ve bu mirasın dünyaya açılması. Proje, kültür mirasımız konusunda araştırma yapmak isteyen tüm arkeologlara, tarihçilere, tarih ve arkeolojiye yakın bilim dallarındaki araştırmacılara, öğrencilere, kısacası geçmişe ilgi duyan tüm insanlara açıktır".
‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ kırda sahnelendi Efendim,
oyun öncesi konuklar Mavi Bahçe’de ağırlandı. The Marmara’nın kusursuz mönüsünde somon kanepeler, zeytinyağlı yaprak dolması, börek, bamya turşusu vardı. Daha sonra 2.5 saatlik oyun başladı. Konuklar, bahçe üzerine serpiştirilen geniş minderlerde ağırlandı. Bu arada başrol oyuncusu provalar sırasında düşüp ayağını kırdığı için oyuna tekerlekli sandalyeyle katıldı. 38 kişilik grup İngilizce olarak oyunu sergilerken, lisan bilmeyen konuklar için Türkçe açıklama dağıtıldı. Oyun öncesi tam bir Türk hayranı olan ve TAY Vakfı’na kutlanması gereken bir destek veren uluslararası hukukçu Grekory Kiez bir konuşma yaptı. William Shakespeare’in romantik ve neşeli eseri ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’, Türkiye’nin kültürel mirasına sahip çıkma rüyasına katkıda bulunmak üzere zeytinlikler içinde açık havada kırda sergilendi. Oyunun özeti şöyle; "Amazonlar Kraliçesi güzel Hippolyta, Atina Dük’ü ile evlilik hazırlıklarındadır. Ama yenik durumda olan Hippolyta, ülkesini ele geçiren kişinin karısı olma fikrinden hiç de hoşnut değildir. Dük’ün başkanlığındaki Theseus Asiller Mahkemesi’nde dava başlar.
Mahkemenin zengin üyesi Egesus, Demetrius ile evlenmeyi reddeden kızı Hermia’yı Dük’e şikayet eder. Hermia gönlünü Lysander’e kaptırmıştır. Zaten Demetrius da Hermia’nın arkadaşı Helena’ya aşıktır. Hermia ve Lysander kaçış planı yaparlar. Buna Helena da yardım eder ama Demetrius karşı koyunca işler sarpa sarar. Bu arada kasabada Peter Quince’nin yönettiği işçiler dükün düğün günü için bir oyuna hazırlanmaktadır. Provalar için, ormanda yaşayan perilerin kutladığı bir bayram ve aynı zamanda da dini bayram olan gün seçilmiştir. Perilerin başında birbirleriyle çok uğraşan Kral Oberon ve Kraliçe Titania vardır. Oberon kraliçeye karşı üstünlüğünü göstemek için sadık hizmetkarı Puck’a bir içki hazırlatır. Sihirli içki kurbanın gözlerine damlatıldığı an ilk gördüğüne aşık olacaktır. Ama yanlış hazırlanan içki yüzünden Titania kafası bir eşeğinkine dönüşen Bottom’a aşık olur. Fakat olayın sonunda herkes mutludur. Dük, Hermenia’nın Lysander’le evlenmesine izin verir. Helena, Demetrius ile barışır. Bottom oyun süresince eşek gibi davranmasına rağmen sonunda normale döner. Merakta kalan hizmetkar Puck’un son sözü ise biraz muzipcedir; "Bütün bunlar bir
rüya mıydı?".
Ahsen otağda fal baktı, yabancılar patlıcanlı pilava bayıldı Efendim, yıldızların altında, tarihi atmosferde geçen gece çok eğlenceliydi. Bu arada Ayhan Şahenk Vakfı da bağış karşılığında konuklara kitap sattı. Oyundan sonra, üstleri çıplak, altlarında tayt, başlarında da kumaş miğferler bulunan korumalar konukları yemeğe aldı. The Marmara’nın başarılı personeli ise soytarı giysileriyle hizmet verdiler. Bir yanda kuzu çevrilirken, diğer yandan çeşit çeşit zeytinyağlı, özellikle de patlıcan pilavı, lokma, Maraş dondurması ikram edildi. Ünlü medyum Ahsen ise otağda fal baktı. 300’e yakın konuk vardı.
O kalabalıkta görebildiklerim Cemre-Mehmet Ali Birand, Ali Karacan, Ayşe-Ece Ege kardeşler, Esra Üstünkaya, Ardıç Gürsel, Cemile Garan, Sibel-Feruh Karakaş, Serap-İskender Atakan, Nida-Selçuk Kolay, Selim Hamamcıoğlu, Selim Sayılgan ve karısı, Siren Ertan, Dilara Endican, Sibel Kutman, Elif-Emre Ergani, ünlülerin dekoratörü Ömer Şaymaz, yine ünlü bir mimar Uğur Çetin, Pınar Hakim oldu. Evet, bugünlük sizlere farklı bir sayfa hazırlayayım istedim, dilerim memnun kalmışsınızdır. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun.
Yazara e-mail:
MAGAZİN
