Cadde Telefon melodilerini dünya dinleyecek

Telefon melodilerini dünya dinleyecek

29.10.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Telefon melodilerini dünya dinleyecek

Kadir İnanır... Sonra? Levent İnanır...Başka? Hiç kimse...İster inanın, ister inanmayın ama doğru...Bir Amerikan şirketinin dünya pazarına sunduğu cep telefonlarının melodilerini Türkiye'den birinin, bir Türkün imza atmış olması bence çok büyük bir başarı...Bir yıla yakındır Amerika'dan Çin'e, Kanada'dan Avustralya'ya, Dubai'den Ürdün'e dünyanın her yerinde General Mobile'ın satılan tüm cep telefonlarında Feneryolu'ndaki stüdyosunda yazdığı melodiler çalan müzisyenin adı Ercan, soyadı Saatçi... General Mobile'ın Dubai temsilciliğinin kendisini bulup çıkaracakları telefonlara melodiler bestelemesi için teklifte bulunduğunu söyleyen Ercan Saatçi'ye bu işten kazancını sordum, yanıtı şu oldu:"Baştan peşin bir para aldım. Şimdi de satılan her telefondan sembolik de olsa telif ödüyorlar... Bu işin maddiyattan çok manevi tarafı önemli... Dünyanın her yerinde General Mobile'ın telefonlarında benim bestelediğim melodiler çalıyor. Dünyanın en büyük servetine bedel bir mutluluk bu..." Daha ortada Doğan Music Company'nin D'si bile yokken Uzan Grubu, Banko Müzik'in başına Ercan Saatçi'yi getirdiğinde seslerini çıkarmayıp Saatçi'nin Doğan Music Company'nin başına getirildiğinde onun Ertuğrul Özkök'ün damadı olması nedeniyle DMC'yi "Damat Music Company" diye zikredenlerin şimdi ne diyeceklerini çok merak ediyorum.Bu olay nedense birden aklıma yine Ercan Saatçi'nin Popstar'da jüri üyeliği yaptığı dönemde milyonların diline pelesenk ettiği bir sözü getirdi. Hangi söz mü? "Bu da size kapak olsun..." Çift sim kart kullanılabilen DST01, DST11 ve DST22 modelleri ile cep telefonu pazarında iddialı bir Amerikan şirketi olan General Mobile'ın cep telefonlarının melodilerini bir Türk yaptı desem kim inanır? 'Geyşa' adres şaşırdı, geldi beni buldu... Elektronik postama şöyle ilginç bir teklif dosyası düştü: "Daha önce de Çeşme'de yaptığımız Geisha Party'nin tadını İstanbul'da da Reina'da sizlerle paylaşmaya, gelen yoğun istek üzerine karar verdik. Sizlerle ve markanızla bu partide buluşmak çok heyecan verici olacak... Çünkü bu partide sizin için ve markanız için çok şey var."Hande Eyilik, Ayşen Yüncü, Emrah Kalan ve Forrest Mallard, 7 Kasım'da Reina'da düzenlemeyi planladıkları "Geyşa Partisi"nin müşteri profilini de şöyle açıklıyorlardı: "İletişimciler ve şirket yöneticileri, ünlü sanatçılar ve mankenler, cemiyet hayatından üst düzey isimler..."20 bin dolar + KDV'ye sponsor arayan "Geisha Party" organizatörleri bu elektronik postayı bana ne için atmış olabilirler?Bu arkadaşlar ya, atv'deki "Süper Star"da jüri üyeliği yaptığım için çok para kazanan televizyoncular arasına girdiğimi sanıyorlar ya da beni bir "marka" ile karıştırıyorlar... Reina'nın işletme ortağı Ali Ünal'ı arayıp 7 Kasım'da gerçekten bir geyşa partisi olup olmadığını sordum. Çünkü sanal ortamda birileri beni kandırmış da olabilirdi... Ünal, "Hande ile Ayşen geldi ama kesin tarih belirlenip rezervasyon yapılmadı" dedi..."Geisha Party"de neler olacak diye merak edenler varsa açıklayayım. Davetlileri kapıda geyşa ve samuray kostümlü görevliler karşılayacak. İsteyenlere geyşa makyajı yapılacak. Herkese sushi ve saki ikram edilecek. "Geisha Party" bu mudur?Hiç gitmedim ama demek ki budur... Cenk Eren'e ne demeli! Hülya Avşar'ın şov dünyası için söylediği "Ben dahil hepimiz reziliz" sözünün altına imza atan şov dünyası yıldızlarının sayısı gittikçe artıyor. Şenay Düdek'le birlikte her sabah "Dobra Dobra" adlı magazin programıyla FOX izleyicilerinin karşısına çıkan Cenk Eren, Aktüel'e ilginç açıklamalarda bulundu.Şov dünyasını pis bir kuyuya benzeten Eren'in, "Madem ki bu kadar kötü, niye içindesin?" sorusuna verdiği yanıt şu:"Başka bir mesleğim olmadığı için. Yoksa bu pis bir kuyu ve ben çıkmaya çalıştıkça zorlanıyorum. Keşke kolumda bir bileziğim olsaydı da, bu işi yapmasaydım." Hem şarkıcılık, hem magazin programı sunuculuğu yapan biri bunları söyleyen birine, "Madem ki içinde bulunduğun alemi pis bir kuyuya benzetiyorsun, bırak o işleri çık o kuyudan" demek işin en kolay yanı... Ama doğrusu şu... Söyleyen kadar söyleneni de önemseyenlerdenim. O nedenle diyorum ki, şov dünyasındaki kirliliği ortadan kaldırmanın yolu "Kral çıplak" diyenleri ayıklamaktan değil, bilakis bunu söyleme cesaretini gösterenleri alkışlamak ve özü sözü bir insanların sayısını artırmaktan geçer...Cenk Eren'in diyor ki, "Gözümün içine baka baka yalan söyleyenler var... Şov dünyasında usturuplu ve ahlaklı yaşayanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez..."Yalan mı? Değil... Peki o halde bunları yapanları değil de söyleyenleri mi eleştirmek gerekir? Yaşadığınız ülke Türkiye ise evet... Çünkü Türkiye'den başka dünyanın hiçbir ülkesinde, "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" diye bir atasözü yoktur... "10. Köy"e hoş geldin Cenk Eren... Bu çıkışını, "Yediği kaba tükürmek" olarak algılayıp sana saldıracaklara itibar edip, itibar kaybetme... Ama Herbert George Wells'in şu sözünü kulağına küpe yap: "Gerçeği her zaman savun... Anlayan olmasa bile vicdanına karşı hesap vermekten kurtulursun..."Jürisinde görev aldığım atv'deki "Süper Star"da ben öyle yapıyorum ve her gece "yumuşak bir yastık"ta uyuyorum.Niye mi?Çünkü "Temiz bir vicdan kadar yumuşak bir yastık yoktur" der bir Fransız atasözü de ondan... aeyuboglu@milliyet.com.tr