‘Türkiye’ye tatil için geleceğim’

Klasik müziğin popülerleşmesindeki en önemli isimlerden biri olarak kabul edilen Andrea Bocelli, İtalya’da Arena di Verona ‘Intimissimi Ice Show’ kapsamında sevenleriyle buluştu. Muhteşem bir şova imza atan sanatçı, Türk medyasından sadece Milliyet’e konuştu.

Bu önemli şovun içerisinde tekrar olma kararını nasıl verdiniz?

Burada konser vermek çok ayrı bir deneyim. İtalya ve tarihi için çok önemli. Intimissimi Ice Show, modayı, sanatı ve müziği birleştiren harika bir etkinlik. Bunun bir parçası olmak müthiş bir duygu.

Fantastik ve farklı bir gösteriydi. Buzun üzerinde şarkı söylemek nasıl bir his?

Buzu seviyorum. Negatif olmayan bir his veriyor. Tabii ki burada önemli olan ses... Buzun üzerinde motive olmak zor olsa da, bunu sağlayabildim. İyi motivasyon, şarkı söylemek için en önemli kuraldır.

Buzun da etkisiyle, şovu izlerken üşüdük diyebilirim. Sizin için de zor oldu mu?

Evet, biraz soğuktu. Üşüdüğümü itiraf etmeliyim. Ama o muhteşem ambiyans içinizi ısıtıyor.

“Muhteşem bir ambiyans var” dediniz. Görmeden bunu hissetmek nasıl oluyor?

Bazı şeyleri hissetmeniz için illa ki görmeniz gerekmiyor. Ben böyle yaşıyorum. Hayattan keyif almayı başarıyorum.

Daha önce de Türkiye’ye geldiniz. Neler söyleyeceksiniz?

Birçok kez ülkenizde şarkı söyledim ve konser verdim. İnsanların desteği, katılımı inanılmazdı. Harika bir ülkeniz var. Hem insanları hem de enerjisi bana iyi geliyor.

Tekrar gelmekle ilgili planlarınız var mı?

Planlamadım ama bunu gerçekten istiyorum. Bu kez konser için değil, rahat bir zamanda tatil yapmaya geleceğim.

Türk arkadaşınız var mı?

Ne yazık ki yok.

Takip ettiğiniz müzisyenler var mı? Özellikle genç isimler?

Dünya çağında inanılmaz seslere sahip insanlar var. Çok yetenekli sanatçılar çıkıyor. Bunlara her yerde rastlamanız mümkün. Dünyanın neresinde olursam olayım, yetenekli bulduğum gençlere dikkat kesilirim.

Mesleğe yeni adım atan genç bir sanatçıya ne önerirsiniz?

Genç bir şarkıcıya, gerekli birçok maddenin yalnızca birine güvenebileceğini hatırlatmak isterim. Aynı zamanda güçlü irade, kurban ruhu, inat, alçak gönüllülük, kararlılık ve iyimserliğe ihtiyacınız var. Ve asla tutkunuza inanmayı bırakmamalı...

Bugüne kadar birçok popüler isimle düet yaptınız. Şu ana kadar çalışmadığınız ama birlikte şarkı söylemek istediğiniz biri var mı?

Hayır... (gülüyor) İsim söylemem, adaletli bir davranış olmaz. Çünkü unuttuklarım olabilir. Yetişkin ve gençler arasında çok iyi, yetenekli müzisyenler var.

Ve benim gibi gri saçlı olanlar için (gülüyor) ahlaki görevime ilaveten, topluma katkıda bulunacak bir şeyler yapanlara destek vermek ve onları tanımak, benim için bir zevktir.

Müzik endüstrisi eski enstrümantal duruşunu günbe- gün teknolojiye ve elektroniğe teslim ediyor. Klasik müzik de bunu bir gün kullanacak mı?

Klasik müzik tabii ki teknolojiyi kullanacaktır. Şu anda kullanıyor. Müziğin kalitesini iyileştirmek
için, pozitif olarak kullanıyoruz.

İlgili bir baba olduğunuzu biliyoruz. Çocuklarınız büyüdükten sonra neler hayal ediyorsunuz?

Umarım huzur dolu bir yaşantıları olur ve isteklerini yerine getirirler. Onlara daha iyi bir dünya bırakmayı umuyorum. En büyük dileğim, genç nesillerin savaştan muaf bir dünyada yaşamaları.

‘Güzellikleri seviyorum’

“Bir sanatçı olarak nerede bulunursa bulunsun, güzellikleri seviyorum ve takip ediyorum. Müzikte, aynı zamanda şiir
ve sanatta... Yaratıcılığın hepimiz için bir ilaç, vücudumuz ve ruhumuz için ise faydalı olduğuna, bununla birlikte dünyayı daha güzel kıldığına inanıyorum.”

‘En iyi tenor Franco Corelli’

En sevdiğiniz besteci kim?

Giacomo Puccini, şüphesiz.

Size göre her zaman en iyi tenor kimdi?

Çizelgelerden daha dikkatli olmaya meyilliyim. Opera gibi her insanın kendi vokal ve yorumlayıcı özelliklerini ifade ettiği bir alanda... Duyarlılıklarım için en yakın hissettiğim tenor Franco Corelli’dir diyebilirim. Çocukluğumda, ilk kez sesini duyduğum günden beri onu sevmiştim. Çocukken, kelimenin tam anlamıyla kendi kayıtlarını kullandım. Yetişkin olarak, onun öğrencisi olma ayrıcalığım oldu.

Geçtiğimiz yıl Nobel Edebiyat Ödülü’nü Bob Dylan aldı. Sizin yorumunuz nedir?

Bilmiyorum ve bu nedenle Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen sanatçının türünü belirlemek için kullanılan kriterleri değerlendiremiyorum. Bununla birlikte, Bob Dylan şüphesiz şarkıcı-söz yazarı olarak evrende büyük bir figür... Bir döneme damgasını vuran önemli bir sanatçı.