Cadde Yapım süreçleri sancılı filmler

Yapım süreçleri sancılı filmler

08.10.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Sinema tarihinde çekimleri kabusa dönen birçok film var. Sel baskınları, yangınlar ve hastalıklar filmlerin laneti oldu.?Son film ise ‘The Hobbit’.?İki yıldır aksilikler nedeniyle çekilemeyen filmin setinde yangın çıktı

Yapım süreçleri sancılı filmler

J.R. Tolkien’ın yazdığı, fantastik edebiyatın yapı taşlarından ‘The Hobbit’in sineması uyarlaması, bundan birkaç yıl önce ‘Yüzüklerin Efendisi’ filmlerinin yönetmeni Peter Jackson yapımcılığında hayata geçirildi. Filmin yapım sürecinde yaşanan aksiliklerin ardı arkası kesilmiyor.
Filmin hazırlıklarına 2008’in Kasım ayında başlandı. Yönetmenlik için anlaşılan isim ‘Hellboy’ serisi ve ‘Pan’ın Labirenti’nin de aralarında olduğu filmlere imza atan Meksikalı yönetmen Guillermo Del Toro’ydu.
Del Toro, Peter Jackson ve Philippa Boyens ile birlikte filmin senaryosunu kaleme aldı. Filmin yapımcılarından MGM’in finansal krize girmesi, ‘The Hobbit’in çekimlerinin sürekli ertelenmesine neden oldu. İki yıl boyunca film üzerinde çalışan Del Toro, bu gecikmelerden sıkılıp 2010 Haziran’ında projeden ayrıldı.
Birkaç hafta önce uluslararası oyuncu sendikaları, filmi boykot edeceklerini açıkladı ve filmin oyuncularına çağrıda bulundu. Bunun nedeni filmin figüranlarına düzgün ücret ödenmemesi ve anlaşmalardaki hak ihlalleriydi. Yapımcı Peter Jackson’ın başını bir hayli ağrıtacağı tahmin edilen bu gelişmenin ardından, geçen hafta filmin çekimlerinin yapılacağı setlerden biri çıkan yangın sonucu kül oldu. Tam zarar açıklanmadı ama hasarın ciddi olduğu belirtiliyor.
Artık kulislerde filmden ‘Hobbit’in Laneti’ adıyla bahsediliyor. ‘The Hobbit’in başına gelenlerden yola çıkarak sinema tarihinin aksilik yaşayan filmleri topladık.


‘The Man Who Killed Don Quixote’ (2000)
Yönetmen Terry Gilliam’ın, Don Kişot uyarlamasının 32 milyon dolarlık bütçeyle en pahalı Avrupa filmlerinden biri olması planlanıyordu. Filmin çekimleri 2000 yılının Ekim ayında Madrid yakınlarında bir arazide başlıyor. Ancak çekim mekanı, askeri bir üsse yakın ve ekibin üzerinden uçan jetlerin yarattığı ses, filmin ses kaydını mahvediyor.
İkinci çekim gününde gerçekleşen bir sel baskını, bazı malzemeleri beraberinde götürüyor. Üstelik kurak yerlerin tonunu değiştirerek, önceki çekimleri kullanılamaz hale getiriyor.
Don Kişot’u canlandıran Jean Rochefort, çekimler sırasına hastalanıyor. Gilliam, rol için iki yıl boyunca aradığı ve yedi ayını rol için İngilizce öğrenmekle geçiren Rochefort olmadan filmi çekemeyeceğine karar veriyor. Kasım 2000’de filmin çekimleri iptal ediliyor.


‘Aguirre, the Wrath of God’ (1972)
Yönetmen Werner Herzog’un zorlu çekim koşullarına, sorunlu aktör Klaus Kinski’yle ilk kez çalışması da eklenince “Aguirre, The Wrath of God”, zorluk açısından diğer filmleri geçiyor.
Herzog, Kinski’den daha sakin bir performans almak için çekimden evvel onu çok sinirlendirip, sakinleştiğinde çekimlere başlamayı adet haline getiriyor. Bir gün gürültü yapan ekibe sinirlenen Kinski, 3 el ateş edip, bir figüranın parmağının bir bölümünü havaya uçuruyor. Ardından seti terk etmeye kalkışan Kinski’yi, Herzog’un önce onu sonra kendisini vurma tehdidi ile ikna ettiği söyleniyor.
Aynı zamanda düşük bütçeli olan filmde, özel efektlere para ayrılamadığı için ekip istedikleri görüntüleri Peru’da dağlara tırmanıp, ormanları aşarak elde ediyor. Ayrıca bir ara ırmak taşıp, tüm seti sular altında bırakıyor. Filmin Herzog’un Münih Film Okulu’ndan aşırdığı bir kamerayla çekilmiş olduğunu da ekleyelim.


‘Kıyamet / Apocalypse Now’ (1979)Francis Ford Coppola, tek değil, birçok filminde başına işler açılan şanssız bir yönetmen. Ama sinema tarihinin en önemli filmleri arasında kabul edilen ‘Kıyamet / Apocalypse Now’, Coppola filmleri arasında aksilikler açısından en ünlüsü.
Yapımcı Roger Corman’ın uyarılarına rağmen Coppola filmi muson yağmurları döneminde Filipinler’de çekmek istiyor. Bu karar, yağmurlar yüzünden birçok setin yıkılmasıyla sonuçlanıyor.
Marlon Brando sete aşırı kilolu geliyor ve diyaloglarını ezberlemeyi reddediyor. O dönemde çok içki içen Martin Sheen bir kalp krizi geçiriyor. Coppola, filmin sonuna bir türlü karar veremediği için filmin çekimleri sürekli uzuyor. Coppola’nın çekimler sırasında kariyerinin bittiğine inandığı ve ekibi birkaç kez kendisini öldürmekle tehdit ettiği biliniyor.


‘Hammett’ (1982)
Alman yönetmen Wim Wenders’in Dashiell Hammett adlı yazar bir karakteri konu alan, ABD’de çektiği ilk filmi. 1978’de çekimlerine başlanan film ancak 1982’de ortaya çıkıyor. Ancak yüzde 30’luk bir kısmı Wenders’in çektiği bölümlerden oluşuyor. Film beğenmeyen Coppola, birçok sahneyi bizzat yeniden çekiyor.


‘L’enfer’ (1964)
Yönetmen Henri-Georges Clouzot tarafından yazılan, ‘L’enfer’in çekim çalışmaları yapımcı Columbia Pictures tarafından sağlanan sınırsız bir bütçeyle başlıyor. Ekibi önce sıcaklar vuruyor. Filmin başrolündeki Serge Reggiani hasta olduğunu söyleyerek filmden ayrılıyor. Yerine Jean-Louis Trintignant geçiyor. Ardından Clouzot bir kalp krizi geçiriyor. Üç haftanın sonunda çekimler iptal ediliyor. Clouzot’un senaryosu 1994’de Claude Chabrol tarafından aynı isimle çekiliyor.