Fenerbahçe, hissettirmeden yeniyor
Fenerbahçe’yle Bursaspor 10 günde 2 kez oynadılar, ikisini de Bursaspor kaybetti. Ve muhtemelen Bursalılar hiç fena oynamadıkları bu iki maçı da nasıl kaybettiklerini anlamadılar! Detayları bir yana bırakırsak bence iki takım arasında iki temel fark var: Birincisi, Fenerbahçe oturmuş bir takım. Alex gittikten sonra hemen hemen aynı on bir, aynı diziliş, aynı anlayış. Bursaspor’sa hâlâ kurgusu devam eden ve muhtemelen ancak yeni sezona takım görüntüsü alacak bir oyuncu karması şu anda. İki takım arasındaki ikinci temel farksa Chelsea-Arsenal farkıyla aynı: İki takımın gole giderken yaptığı pas sayısı ortalaması arasında uçurum var. Fenerbahçe 2-3 pasla gole giderken, Bursa 8-10 pasta varabiliyor aynı noktaya. Dünkü net pozisyonların tamamı yine bu tanıma uygundu. Fenerbahçe, ligdeki Galatasaray, Beşiktaş ve Bursa maçlarındaki gibi dün de, yormadan, hissettirmeden kazandı adeta!
Bursa’nın oyun üstünlüğü kurduğu birçok maçı kaybetme nedeniyse hücumuna yakışmayan savunma görüntüsü... Sezona 3 kupada yol alma hedefiyle giren bir takımın üçüncü stoperinin devşirme Şamil olması fiyasko. Şenol Güneş’in İbrahim ve Ethem’i gönderip, yeni stoper almayıp, savunmada üçüncü alternatif olarak Şamil’i kullanması intihar. Eğer maçı tekrar izleme şansınız varsa, birinci golde aksiyonu yapacak tek seçenek Emenike’ye ve pozisyon boyunca Şamil’in ona mesafesine tekrar bir bakın lütfen. Bursa’nın savunma prensipleriyle ilgili temel meseleleri henüz çözemediği ikinci golde de seziliyor: Alves sol çaprazdan 25-30 metreden frikik atacak. Barajdaki üç adam Volkan, Belluschi ve Josue’den en uzunu 1,74! Alves hayatının en kolay kesme vuruşunu yapıyor doğal olarak.
Fenerbahçe cephesindeyse yine büyük maç sakinliği ve büyük maçlarda büyük oynayan oyuncular farkı söz konusu: Caner’siz, Emre’siz (ve çok ileride topu beklediği için) Alper’siz geriden top çıkarmaya çalışılan ilk bölümde sahneye sezonun yıldızı Mehmet çıkıyor mesela. Mehmet, Emenike’ye attığı pasın zamanlamasıyla-şiddetiyle-yönüyle Diego’yu kıskandırıyor bence. Ligin boyu bu kadar kısalmışken sakinliği-olgunluğuyla iş yapan Fenerbahçe’ye çelme takabilecek en önemli sorunsa geriden çıkışlarda: Caner-Emre yokken, Alper de merkezde değilken prese karşı koyamıyorlar. 30’da çıkarken kaptırdılar, gol olmadı. 32’de kaptırdılar, oldu. O golü telafi edebildiler ama bir başkasını edemeyebilirler.