Dünyanın en çılgın ikilisiyiz!

Hatice Şendil, 9 Ekim’de ilk sinema filmi ‘Hayat Öpücüğü’yle seyirci karşısına çıkacak. Ali Sunal’la başrolü paylaşan oyuncuyla; filmi, dizisi ve Burak Sağyaşar’la evliliği üzerine konuştuk.

- Filmin adı ‘İlk Gülüşte Aşk’tı, sonra ‘Hayat Öpücüğü’ oldu. Neden değişti?

‘İlk Gülüşte Aşk’ diye yola çıktık, hepimiz adını öyle bildik ama film kendi adını kendi seçti. Metin, hiçbir yere dokunamayan, temas etmekten son derece rahatsız olan bir adam. Hayat da tam tersi... Ve onu kendine getirmeyi, sonsuz aşka inanmayı seçiyor. Onların hikayesi bu noktada evrenselleşiyor... Hep sorulur; “Bir gülüşün mü yoksa bir bakışın mı peşindeyiz?” diye. Film, bu sorunun cevabını veriyor.

- Başrolü paylaştığınız Ali Sunal’la nasıl bir ikili oldunuz?

Ali Sunal ve Hatice Şendil, dünyanın en çılgın ikilisi oldu bence. Bunu da kim yapar? BKM tabii ki. Film süreci boyunca “Diğer komedi filmlerinden farklı ne olacak?”, “Hatice’yle Ali ne yaptı?” gibi soru işaretleri vardı insanların kafasında. Ben her şeyin dışında bu filmin kodlarının ve hikayesinin çok kuvvetli olduğunu düşünüyorum. İçinde olmama sebep olan durum da aslında gerçek bir aşk hikayesi olması. Modern bir Romeo Juliet öyküsü. Günümüz sorunları ve korkularıyla aşkı nasıl ifade ettiğimizi anlatıyor.

- Projeyi kabul etmenizde karakterin etkisi yok mu? Canlandırdığınız Hayat nasıl biri?

Ben senaryoyu ilk okuduğumda ‘Ona ihtiyacım var’ dedim. Çünkü onda unuttuğum, Hatice’de eksik olan bir şey vardı. Eee Hayat’ın da bana ihtiyacı var, bunu çok hissettim. Metin hayatı yaşamıyor, bilmiyor; kız da tam tersi, adı gibi hayat dolu. Başlarına gelen komik detaylar var. Zaman zaman güleceğiz, çok hüzünleneceğiz, zaman zaman da acıyacağız. Gerçek, samimi bir film oldu.

- Hayat’la özdeşleşen yanlarınız var mı? Hayat’ta Hatice’den neler var?

Ben çok eğlenceli, sosyal biriyim. Hayat, bambaşka bir ruh. Özdeşleşiyoruz diyemem ama gerçekten ona ihtiyacım olduğunu hissettirdi.

- ‘Hayat Öpücüğü’, Ali Sunal’ın uzun zamandır üzerinde çalıştığı bir proje. Siz nasıl dahil oldunuz?

Evet, beş yıllık bir hayalden bahsediyoruz. Ali, hep şunu söylüyor: “Ben çok uzun zamandır bu projeyle yatıp kalkıyordum. Hayat kim olacak, nasıl biri olacak diye... Derken sen kapıdan girdin ve hepimiz ‘Hayat geldi’ dedik.” Ben karakteri, neye ihtiyacı ol- duğunu anladım. Çekimlerde muazzam bir alışverişimiz vardı.

- Gişe beklentiniz nedir?

Bu film benim ilk göz ağrım, ilk heyecanım. Umarım bizimle aynı coşkuyu paylaşırlar, bizi severler, inanırlar. Çok gerçek ve çok sıcak anlardan oluşuyor. Filmde herkes başka bir tat bulacak.

- “Bütün tatil ve balayı planlarını bir kenara atıp bu projeye dahil oldum” demişsiniz...

Evet, hiç yapamadık neredeyse! “Bütün sene çalıştın, dramatik çatışması çok yüksek bir işten çıktın. İyi düşün” dediler. “İyi olacağımı hissediyorum, bunu yapmak istiyorum” dedim. Burak için zaten benim gözümün içinin gülmesi yeter. ‘Sen mutlu ol, bundan önemli bir şey yok’ dedi. Birbirimize küçük anlar yarattık elbette, bir yerlerde tatil yapmaya çalıştık.

‘Burak’ın sevgisi iyileştiriyor’