Cadde Eleştirmenleri kesmedi!

Eleştirmenleri kesmedi!

02.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

1915’teki Ermeni soykırımı tartışmalarını konu alan film için Atilla Dorsay “Hayal kırıklığı”, Nil Kural “Duygu yoksunu”, Alper Turgut “Türkler kötü mü?”, Serdar Akbıyık “Oyunculuk klişe” dedi.

Eleştirmenleri kesmedi

Fatih Akın’ın henüz vizyona girmeden tartışmalara neden olan yeni filmi ‘The Cut- Kesik’ in önceki gün basın gösterimi Kanyon’ daki Mars Sinemaları’ nda yapıldı. Akın’ın 1915 olaylarını anlattığı ‘ Aşk, Ölüm ve Şetan’ üçlemesinin son filmi sinema yazarları tarafından çok beğenilmedi.
Sinema eleştirmenlerinden bazıları, 5 Aralık’ta vizyona girecek olan filmde Akın’ın şiddeti tek taraflı gösterdiğini ve Ermeni Diasporası’ndan bile yanlı olduğunu savundu. ‘The Cut’ 1915 yılında Osmanlı askerlerinin evinden uzaklaştırdığı Mardinli bir demirci olan Nazarat’ın, ailesini bulmak için çölleri aşıp, Havana’ya oradan da Kuzey Dakota’ nın ıssız ve çorak çöllerine uzanan inanılmaz yolculuğunu anlatıyor. Eleştirmenlerin görüşleri ise şöyle:

‘Tartışmalar yaratmaz’

Atilla Dorsay: Fatih Akın’ dan beklendiği gibi iyi anlatılmış bir film. Ama benim beklediğim Ermeni Soykırımı filmi değil, Ermeni Soykırımı’ nın arka cephesi ve alt yapısı, hangi olaylar oldu bütün bunlar aşağı yukarı yok. Beni tatmin etmedi, hayal kırıklığı oldu. Ermenilere kötü davranan Türkler var filmde. Şiddet her dönemde her toplumda olabilir, çok büyük tartışmalar yaratmaz.

Nil Kural: Fatih Akın, ‘Kesik’te kariyerinin hem politik hem de sinemasal açıdan en iddialı filmini çekiyor. Politik açıdan ele aldığı konuyu işlemedeki cesareti ve bu cesaretin değerli olduğu tartışılmaz. Sinemasal açıdan ise filmin kıtalar arasında konuşamayan kahramanı takip ettiğimiz yolculuk, merakla izlense de hedeflediği duygu yoğunluğunu yakalayamıyor.
‘Tek yönlü şiddet’

Cüneyt Cebenoyan: Daha çok Amerikan sevgisi için yapılmış bir film olduğunu düşünüyorum. Dil seçimi ve konuya yönelik uluslararası kitleye vurgu yapmış. Hikâyenin çok etkileyici olduğunu düşünmüyorum.

Alper Turgut: Tarihçilerin bile çözemediği bir konuda, bir yönetmenin konuya çözüm bulması mümkün değil. Tek taraflı, tek yönlü bir şiddetmiş gibi görünüyor. Osmanlı döneminde şakır şakır İngilizce konuşan Ermeniler var filmde. Filmin tamamına bakarsak Türkler kötüdür, Ermeniler mazlumdur sonucu çıkar. Bu bizi uzlaştıramaz.

Serdar Akbıyık: ‘Gece Yarısı Ekspresi’ bile bu kadar tek taraflı değildi. Hatta Ermeni diasporası bile çekse bu filmi böyle tek taraflı çekmezdi. Yaşananlar tek taraflı anlatılıyor. Oyunculuklar da klişeydi ve tatmin etmedi. Bu film gişe yapar mı bilmem ama, insanların kalbini kırar.