İlginç Görünümlü Ve Şifalı: Sokotra Ejder Ağacı

Arabistan’dan 34 milyon yıl önce ayrılan Sokotra Adaları, hem Arabistan’dan hem de dünyanın geri kalanından ayrı kalması sayesinde bitki ve hayvan çeşitliliği noktasında farklı bir konumda bulunuyor. Sokotra Ejderha Ağacı da dünyanın en tanınmış ve çok yönlü kullanılabilen endemik bitkileri arasında yer alıyor. Sıra dışı görünümü, neredeyse her bölümünün tıbbi amaçlarla değerlendirilebilir olması ve turizm konusunda ilgi çekici oluşu, ağacı değerli kılıyor.

İçinden çıkan özsuyu ağa adını veriyor

Varlığı, tarih öncesi zamanlara kadar uzanan, granit dağlarda ve kalkerli platolarda yetişebilen Sokotra Ejderha Ağacı, kimileri tarafından Ejder Kanı Ağacı şeklinde de isimlendiriliyor. Kabuk kısmından darbe aldığında veya ilgili bölgeye kesik açıldığında ağacın içinden çıkan özsuyu renginin kana benzemesi, bu isimlendirmede önemli bir rol oynuyor. Stradivarius kemanlarına da eşsiz rengini veren ağaç, yüzyıllardır ekonomik açıdan büyük önem taşıyor. Yerel halkın, çiftlik hayvanlarını beslemek için meyvelerinden istifade ettiği ağaç, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların sağlıklarını olumlu yönde etkiliyor. Hayvanların hastalanmalarının da önüne geçen ağaç, ilaç üretiminde de kullanılıyor.

Dünden bugüne değerini yitirmeyen bir ağaç

Sokotra Ejderha Ağacı reçinesi, uzun yıllardır çeşitli sağlık sorunlarına çözüm oluyor. Ada sakinlerinin eski dönemlerde; yara iyileştirmede, kan pıhtılaştırmada, ishal durdurmada, dizanteri hastalığı tedavisinde ve ateş düşürmede kullandıkları reçine, romatizmadan düşük ilacı yapımına kadar pek çok alanda değerlendiriliyor. Modern ve geleneksel tıbbın yanı sıra simya ve ritüel süreçlerinde kendine yer bulan reçine; yün boyama, çömlek yapıştırma ve ruj yapımı gibi farklı işlemlerin de tamamlayıcısı haline geliyor. Ejderha Kanı Ağacı reçinesi, doğal bir boya olmasıyla da üreticiler tarafından tercih ediliyor.

Ağaçların sayısı her geçen gün azalıyor

Çok amaçlı kullanımı nedeniyle olduğu kadar ada nüfusunun artışı, endüstriyel gelişmelerin hız kazanması, turizm faaliyetleri ve benzeri değişkenler, Sokotra Ejderha Ağacı sayısının giderek azalmasına neden oluyor. Ayrıca, ağacın darbe aldığında yenilenmesinin uzun sürmesi, az bulunan ağaç meyvelerinin hayvan yemi olarak değerlendirilmesi, yapraklarının ipe dönüştürülmesi ve daha sayısız etken, ağaçların popülasyonunu tehlikeye atıyor. 2080 yılına kadar ağaç popülasyonunun %45 oranında azalacağı öngörüsünde bulunan bilim insanları, bu durumun ekosistemi de olumsuz yönde etkileyeceğini belirtiyorlar. Tüm bu tatsız gelişmeler rağmen Sokotra Adaları’nın, benzersiz bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliği nedeniyle UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınması, ağaçların geleceği için umut veriyor. Bireylerin bilinçlenmesi ve ağaç popülasyonunun arttırılmasına yönelik çalışmalar neticesinde Sokotra, Ejderha Ağacı ile anılmaya devam edecek gibi görünüyor.