Cadde Gaffur'dan çok özel açıklamalar!

Gaffur'dan çok özel açıklamalar!

17.10.2008 - 16:09 | Son Güncellenme:

Kanaltürk’teki ’Orada Neler Oluyor?’ programına konuk olan Peker Açıkalın, Avrupa Yakası dizisindeki yaprak dökümleri ile ilgili açıklamalar yaptı.

Gaffurdan çok özel açıklamalar

Bir dönem dizideki ’Gaffur’ tiplemesiyle büyük beğeni toplayan ve daha sonra diziden ayrılan Açıkalın, "Gaffur karakteri ile para kazanıp çocuklarıma baktım" dedi.

Diziden her sezonda farklı isimlerin ayrılması konusunda ise "Kimse kimsenin yerini dolduramaz. hiç kimse Hümeyra’nın yerini dolduramaz. Ben kimsenin yerini doldumadım" diyerek, dizideki tek demirbaş gibi görünen kişinin ise Gazanfer Özcan olduğunu söyledi.

Avrupa Yakası’ndan ayrıldıktan sonra dizinin senaristliğini de yapan Gülse Birsel’e eleştiriler yöneltilmesiyle ilgili konuda da Açıkalın, "Demek ki şikayet edilesi bir tarafı var. Biraz fazlalıkla söz sahibi olmaya yönelik bir davranış biçimi olabilir. Yapımcının Hümeyra’nın zam istemesi üzerine böyle bir karar aldığına inanmıyorum. Benim duyumuma göre Hümeyra, çekime gittiğinde ’Biz bölümü çektik bitirdik’ demişler. Hümeyra bu işe 4-5 yılını vermiş. Belki biraz fazla para istemiştir. Yapımcı da ona ’Hümeyra bu kadar da isteme’ demiştir ve belki onun da (Gülse Birsel) kalemi biraz oynamıştır. Herşey para değildir" diye konuştu.

Neden diziden ayrıldı?

Peker Açıkalın, diziden ayrılmasının Gülse Birsel ile bir ilişkisinin olmadığını vurguladı ancak şu sözleri de kafa karıştırdı: "Kalem oynamasıyla hareket eden bir oyuncu değilim. Kalem oynamasını hissettiğim anda ben dedim ki ’Hoşçakalın Gaffur köyüne gider". Nereye gider, çok panik oldu."

Gülse Birsel’den torpilliler var mı?

Birsel’in dizinin senaristi olarak bazı oyunculara senaryoyu yazarken torpil geçip geçmedikleriyle ilgili bir soru üzerine, "Çalıştığı oyuncuların hiç biri torpil geçilesi oyuncular değil" diyen Açıkalın, son olarak Vural Çelik’in ayrılmasından sonra yaşanan polemiklerle ilgili ise şöyle konuştu:

"Vural Çelik, gerçekten bu işten ayrıldığında en çok üzülen oyunculardan biridir. Çünkü nereden geldiğini, nasıl bir konumda olduğunu ve nereye doğru gittiğini ben biliyorum. Vural annesine bakan bir insandır. Medya çok acımasız. O ’dişi’ye teşekkür etmiyorsa etmiyordur. Demek ki kalbinin içinden bu çıkıyor. Bunun tartışılacak bir tarafı yok. Demek ki Gülse ve Vural kavga etmiş ve Gülse de kalemini oynatmış. Dostoyevski’nin bir sözü vardır; ’Düşman kalemimin ucunda."

Ata Demirer’den daha iyi oynardım!

Kendisinin Avrupa Yakası için 30 bölüm anlaştığını ve bir karakter yaratıp sözleşmesi bittiğinde de ayrıldığını anlatan Peker Açıkalın, ’Benim dikiz aynam yok’ diyerek geri dönmesinin de sözkonusu olmadığını belirtti.

Ata Demirer’in oynadığı Volkan karakterinin yeniden diziye dönmesiyle ilgili olarak da Peker Açıkalın, "Ata hiç bir şey yapmadı değil mi o arada? O zaman yarattığı karakteri benimsemiş ve ayrılması zor olmuş. Oradaki karakter ona ’gel’ dedi. Ata’nın dönmesi iyi oldu, nostalji havası yarattı" şeklinde konuştu.

Ata Demirer’in oyuncu olmadığını savunan Peker Açıkalın, Demirer’in oynadığı ’Osmanlı Cumhuriyeti’ filmini de eleştirerek şunları söyledi:

"Ata oyuncu mu? Ata Demirer bu yarattığı Volkan karakteri haricinde başka bir yerde rolde oynayacak kadar fazla geniş bir bahçesi olmayan bir oyuncu. Bence Volkan karakteriyle kendini kilitledi. Ben onun çok iyi niyetli olduğunu biliyorum, ama oyunculuk tiple yaptığı işle bağlantılı bir şey değil. Oyunculuk, bir text geldiğinde, alakasız bir karakter geldiğinde o tipe girip seyirciyi kandırmaktır. Padişah rolü Ata’nın üzerine oturmamış. Volkan’ı padişah yapmış gibi olmuş. Sanki Avrupa Yakası’nın içinde Volkan padişah rüyası gören bir kişi gibi. Kostüm giyersin ama o rolü giyemezsin. Bukalemun olabileceksen oyuncusun. Destere filminde öyle bir karakter yarattım ki kimse beni tanıyamayacak. Eğer ben Vahdettin’i oynasaydım kimse beni tanımazdı. Ben oyunculuğa 30 yılımı verdiğim için bunu söylüyorum."

Cem Yılmaz oyuncu değil!

Peker Açıkalın, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’ın da oyunculuklarını eleştirerek şunları söyledi:

"Cem Ylmaz aktör değil, bir fenomen. Zekidir, sempatiktir, iyi bir karakter yaratabilir ama bunlar başka şeyler. Cem Yılmaz, bir torbaya esprileri dolduruyor ve herkesi güldürüyor. Sonra senaryo değişiyor, kadro değişiyor, torbayı tersine çevirdik diyor. Toplum beğeniyorsa bunlar yapılsın. Cem Yılmaz sadece Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı ve rica ettiği Organize İşler’deki mafya babasında oynamıştır. Oyuncu değildir Cem Yılmaz. Kendi yarattığı hayalindeki bir karakteri kendi icra ediyor. Bu oyunculukla bağlantılı bir şey değil. GORA’dan sonra AROG’u yaparak kendini tekrarladı."

Yılmaz Erdoğan yazardır, oyuncu değil!

Yılmaz Erdoğan’ın Türker İnanoğlu’nun yapımcılığını yaptığı ’Bir Başka Gece’ programında skeç yazdığı dönemleri hatırlatan Peker Açıkalın, "Yılmaz Erdoğan da oyuncu değildir. Yazarlıktan yola çıkarak oyunculuk yapmıştır. Bir Başka Gece’yi yaparken Türker İnanoğlu, ’Bu çocuk çok iyi yazıyor, yazarlık kadromuza alalım’ dedi. Yasemin Yalçın ile birlikte bize yazarlık yapmak için gelmişti" diye konuştu.

Erdoğan’ın ’Mükremin Abi’ tiplemesinin dışına çıkamadığını söyleyen Peker Açıkalın, "Başka yarattığı bir karakter söyleyin bana. Bir filmde bir karakter yaratarak oyuncu olunmaz. Yazarlar oynayabilir ama herkes yerini bilecek. Yazarlar da oyuncular da yerini bilecek" dedi.

Gülse Birsel’i oyuncu zannediyorlar!

Avrupa Yakası’nın hem senaryosunu yazan hem de Aslı rolünde oynayan Gülse Birsel’in oyunculuğu için de Peker Açıkalın şöyle konuştu:

"Gülse Birsel oyuncu mu? Oyuncu zannediyor insanlar onu. O da söylüyor ’oyunculuğun başlangıcındayım" diye. Oyunculuk öyle bir şey değildir. Altan Erbulak, ’Oyunculuğun 70 yılı zordur’ der. Herkes yerini bilecek."