Futbol İyilerin kazanma zamanı geldi

İyilerin kazanma zamanı geldi

09.08.2018 - 02:30 | Son Güncellenme:

Biz geçmiş sezonlarda hep kavga ettik, rekabet etmedik... İlk kez bu sezon “Kavga değil, rekabet“ umudu var...

İyilerin kazanma zamanı geldi

ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA

Haberin Devamı

Biz geçmiş sezonlarda hep kavga ettik, rekabet etmedik... İlk kez bu sezon “Kavga değil, rekabet“ umudu var... En azından böyle bir başlangıç yapıyoruz. Şurası kesin; özellikle son dönemlerde hep kötüler kazandı... Artık iyilerin kazanma zamanı... Yeter ki, üç başkan kararlı duruşlarını sergilesinler ve camialarından gelecek baskılar karşısında eğilmesinler...

Yeni sezonda ligin adının “Lefter“ olmasını önerenlerden, önceliğini yapanlardan biri, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz oldu... Geldiği günden beri “Fenerbahçemiz, Beşiktaşımız“ dedi, ağzından tek kötü söz çıkmadı...
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç kongrede yaptığı konuşmada “Rakiplerimizle sahada mücadele edeceğiz, saha dışında dost kalacağız“ dedi ve statlarına gelen her kulübü en iyi şekilde ağırlayacaklarını söyledi...
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, aynı zamanda Kulüpler Birliği Başkanı... Rekabetten önce kulüplerin ortak çıkarları olduğunu ve dayanışma içinde bulunmaları gerektiğini herkesten iyi o biliyor...
Fenerbahçe’nin kendi sahasındaki hazırlık maçında, hiç ilgisi yokken ezeli rakiplerine küfür eden bir grup seyirciye Başkan Ali Koç çok sert tavır koydu... Benzer bir tavrı aynı kararlılıkla Beşiktaş Başkanı Fikret Orman sergiledi...
Oysa biz geride kalan her sezonda kavga ettik, rekabet etmedik... İlk kez bu sezon “Kavga değil, rekabet“ umudu var... En azından böyle bir başlangıç yapıyoruz yeni sezona...
Ancak yıllardır kötüden beslenenler, gerilimi ve öfkeyi kendine alışkanlık edenler, amigo yazarlıktan vazgeçmeyenler ve benzerleri “Kavga değil, rekabet“ anlayışının yerleşmesine ne kadar izin verecekler? Şurası kesin; özellikle son dönemlerde hep kötüler kazandı... Artık iyilerin kazanma zamanı... Yeter ki, üç başkan kararlı duruşlarını sergilesinler ve camialarından gelecek baskılar karşısında eğilmesinler...
Bu alkışların devamı olmalı
TFF Süper Kupa maçının ardından kaybeden Galatasaray’ın oyuncuları sahada beklediler ve kupayı kazanan Akhisarspor’u alkışladıktan sonra soyunma odasına gittiler... Belki de Türkiye’de ilk... Devamı gelmeli... Bu oyunun bir kazananı, bir kaybedeni olacağına göre, herkes buna saygı duymalı...
Gerçekten uçurum var
Galatasaray’ın hocası Fatih Terim, Süper Kupa sonrasında yaptığı açıklamada “Kontratlar ile sahadaki görüntü çok farklı“ demişti... Hoca kimi işaret etti, rivayet çeşitli ama, Sabah gazetesinde okuduğum haber hocanın haklı olduğunu ortaya koyuyor... Sabah gazetesi, Belhanda‘nın bonusları ile birlikte aldığı parayı hesaplamış ve ortaya 3 milyon 900 bin euro civarında bir ödeme çıkmış... Üstelik Galatasaray’da bu maaşı alan çok oyuncu var... Gerçekten kontratlarla sahadaki görüntü çok farklı... Arada adeta uçurum var...
İyilerin kazanma zamanı geldi
Gomis kötü atmadı, Fatih iyi çıkardı!
Galatasaraylı Gomis, Süper Kupa maçında çok kötü oynadı, kabul... Ama penaltıyı kötü atmadı... Hatta iyi sayılabilecek bir vuruş yaptı... Bu kaçan penaltıyı “Gomis kötü vurdu“ya bağlarsak, kaleci Fatih’in topun gideceği köşeyi sezmesine ve mükemmel uzanışına haksızlık etmiş oluruz... Her ne kadar “penaltı kurtarılmaz, kaçırılır“ gibi futbolda genel bir algı olsa bile, ben bu penaltıyı Fatih‘in kurtardığını düşünüyorum...
Kombinede ilginç rakamlar
-1 Ağustos itibariyle kombine satışlarındaki rakamları gördüm... Çok ilginç... Fenerbahçe doğru dürüst tek transfer bile yapmadı ama kombine satışı 20.150‘den 39.330‘a çıktı... Yüzde 100’e yakın bir artış için Ali Koç’un adı bile yetti...
-Bursaspor 20.800 kombine satıştan yeni sezonda 6.105’e düştü... Hangi hayal kırıklıkları yaşanırsa yaşansın, Bursa için inanılacak bir rakam değil bu... Timsah Arena bu kadar tenha kalamaz, bu kadar boş olamaz...
- Çarpıcı bir rakam Akhisarspor’dan... Yeni stat yapılınca, Türkiye Kupası kazanılınca, Fenerbahçe ve Galatasaray karşısında arka arkaya önemli başarılar alınınca tam bir patlama yaşandı... Kombine sayısı 1.975‘ten tam 6.600’e yükseldi... Süper...
-Antalya’da ciddi bir başarısızlık faturası var... Geçen sezon yıldız oyuncu transferi ile 17.000 gibi müthiş bir rakamı bulan kombine sayısı, bu sezon adeta uçuruma yuvarlanarak 2.900’e düştü... İnanılır gibi değil...
-Bir inanılmaz rakam da Kasımpaşa’dan... Geçen yıl 5.662 olan kombine sayısı bu sezon için sadece 310... İstanbul‘un göbeği, iyi futbol oynayan bir takım, buna rağmen adeta öksüz...
-Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın kombine sayılarında anlamlı bir değişiklik yok... Lig başlıyor, umarım kombine satışında hedefinin çok gerisinde kalan kulüplerde hareket - bereket başlamıştır... Artık boş tribünleri, beton yığınlarını görmek istemiyoruz...
U21 kararı çok yerinde
TFF’nin, Futbolu Geliştirme Başkanı Tolunay Kafkas‘ın önerisiyle U21 ligini kaldırdığını duydum... Doğruysa, tebrik ederim... 21 yaşına kadar A takımına çıkamayan, kendine yer bulamayan oyuncudan ne olur... Millet 17’sinde 18’inde yıldız olup dünyanın en marka kulüplerinde oynuyor... Eğer alt liglerde bir organizasyon yapacaksan, bu en fazla U17, U19 için olmalı...
Fener’e kaliteli bir ‘uzun’ şart
Fenerbahçe, Benfica maçını rakip alanda tek hava topuna vuramadan tamamladı. Çaresizlikten Alper Potuk’u hava toplarına yükselirken gördük. Korkunç borç, UEFA dayatması hepsi tamam ama takımın şartlar ne olursa olsun bir uzuna ihtiyacı var.
-Dünya Kupası maçlarında çok açık gördük... Her takımın hücumda iyi bir ‘Uzun’a ihtiyacı var... Fenerbahçe, Benfica maçını rakip alanda tek hava topuna vuramadan bitirdi... Çaresizlikten Alper‘i hava toplarına yükselirken gördük... Korkunç borç, UEFA dayatması hepsi tamam ama Fenerbahçe’nin şartlar ne olursa olsun bir uzuna ihtiyacı var... Ön direkte, arka direkte yükselen, stoperleri zorlayan, ileride top tutup servis yapan ve bir anlamda savunmasını da rahatlatan bir uzuna... Bugüne kadar alınmayışı, açık konuşalım bir transfer eksikliği ve yanlışı...
- Fenerbahçe’nin Sportif Direktörü Comolli göreve başlarken “Biz bir yıldır çalışıyoruz, hazırlanıyoruz“ demişti... Mükemmel... Böyle olmalı ama bir yıl önceden çalışmaya başlamanıza rağmen, sezonun en kritik maçında oynatabileceğiniz bir santrafor bile bulamadınız... Bu nasıl çalışma o zaman?
-Başkan Ali Koç “Transferleri son dakikaya bırakmayacağız“ demişti... Ama son dakika geldi, hatta geçti bile... Kadro halen çok eksik... Sanırım borcun bu boyutlarda olduğunu, UEFA kemendinin bu kadar sıkı olduğunu doğal olarak o günlerde Başkan Ali Koç da bilmiyordu...
-Başkan Ali Koç’un ve Teknik Direktör Phillip Cocu’nun “gençlik aşısını“ beğeniyorum ve destekliyorum... Eljif Elmaslar, Barışlar, geriden gelecek olanlar... İnşallah bu sayı çok hızla artar...
-Benfica maçında Dirar’ın çok kötü olduğuna, Valbuena’nın savunma yapmadığına hiç katılmıyorum... Ancak Valbuena sezonu böyle soldan 70 metre git-gel tamamlayamaz. Fenerbahçe’de Hasan Ali‘nin önüne oyunu iki yönüyle oynayan kaliteli bir oyuncu mutlaka gerekiyor... Galatasaraylı Rodrigues, Beşiktaşlı Babel gibi... Bu saatten ve bu şartlardan sonra kolay mı, elbette değil...
-Giuliano’yu çözmek mümkün değil... Bu kadar yetenekli bir oyuncunun, adı Brezilya Milli Takımı ile anılan Giulano’nun geldiği günden beri daha bir büyük maçta iyi oynadığını, oyunun ve sonucun kaderini belirlediğini görmedim... Şu çizgisiyle “küçük maçların büyük oyuncusu“ gibi...
-Lizbon’daki 1-0’lık sonuçtan sonra iyimser bir hava var... İyimserlik ve umutlu olmak elbette iyidir, hatta başarı için gereklidir... Ama futbol adamları bilirler ki, elemeli maçlarda 1-0 en sıkıntılı sonuçlardan biridir... Dileriz Fenerbahçe bu sonucun altından Kadıköy‘de 50 bin kişilik müthiş koronun desteğiyle kalkabilir...
İyilerin kazanma zamanı geldi
Salih’in son şansı
Kayıp yıldız Salih Uçan... Ya sakat, ya kulübüde, ya da kadroda hiç yok... Üstelik atsan atılmıyor, satsan satılmıyor... Ama hocalar geliyor, hocalar gidiyor, Salih kendine takımda bir türlü yer bulamıyor... Gençleri şöhret yapan Ersun Yanal‘la başladı olmadı, İsmail Kartal geldi olmadı... Pereira, Advocaat, son olarak da Aykut Kocaman geldi, gene olmadı... Roma’ya gitti tutturamadı... Şimdi gençleri oynatmak için özel çaba harcayan Cocu var... Eğer Cocu ile de olmazsa geçmiş olsun... Salih‘ten hiçbir şey olmaz... Umarım Salih, Cocu‘nun kendisi için son şans olduğunu biliyordur...
Ercan Taner yuvaya döndü
Türkiye’nin en güçlü spikerlerinden biri olan Ercan Taner, LİGTV’yi birlikte kurduğumuz arkadaşlarımızdan... Ayrıldı, çok uzun yıllar NTV’de çalıştı ve şimdi Beinsports’a, bir anlamda yuvasına döndü... Ercan Taner, Yalçın Çetin, Melih Şendil, genç kuşağın en iyisi Gökhan Abdik... Adeta Şampiyonlar Ligi kadrosu... Bir yanda Süper Lig, bir yanda Şampiyonlar Ligi ve sayısız canlı yayın... Bu değerli arkadaşların anlatımıyla dinlemek gerçekten çok keyifli olacak...
İyilerin kazanma zamanı geldi
Enseyi karartmayın!
Beşiktaşlıların enseyi karartmasına gerek yok... Takımdaki ayrılık rüzgarından etkilenmiş olsalar bile yeni ve taze kıvılcımlarla umutlarını ateşleyebilirler... Beşiktaş santrafor arıyor, tamam... Ama Larin sezon başı görüntüsüyle “20 gollü bir sezon ortalaması“ için umut vermiyor mu? Geçen yılı suskun, hatta “berbat“ geçiren Lens‘in bu sezon yeni bir kimlikle ve bitirici özelliğiyle sahne aldığı doğru değil mi? Quaresma‘nın dönüşüyle kimyası bozulmazsa, Lens bu takımda geçen yıla oranla çok daha fazla iş yapmaz mı?
Çok uzun bir sakatlık döneminden çıkan Gökhan Töre, sezon başı oyunlarıyla “dönüşüm muhteşem olacak“ mesajını vermiyor mu? Hadi kaleci bulamadılar, alamadılar diyelim, Tolga bu ülke futbolunda ortalamanın çok üstündeki bir kaleci değil mi?
Rosetti şans mı?
UEFA Hakem Komitesi Başkanlığından meşhur Collina gitti, bizim MHK danışmanı Roberto Rosetti geldi... İtalyan patron iki yıldır bizim hakemlerle çalışıyordu... Acaba Türk hakemlerinin Avrupa maçlarında daha fazla görev almasında, daha kritik maçları yönetmesinde, iki yıldır aramızda olan Rosetti’nin bir yararı olur mu?
Helal olsun Mete Gazoz
Hedefi tam 12’den vuran, Dünya rekorlarına imza atan genç bir okçumuz var; Mete Gazoz... Helal olsun... Şurası kesin; Türkiye özellikle son dönemlerde, sutopunu katmıyorum, amatör branşlarda çok önemli dereceler yapıp, çok önemli sonuçlar alıyor... Uluslararası alanda başarıya hasret kaldığımız bir iki branştan biri de futbol... Dünyaları harcıyoruz, karşılığını alamıyoruz, hatta teselli bile bulamıyoruz...

Yumlu’nun kupaları...
Trabzonspor kendi evladı Mustafa Yumlu’yu önce Eskişehirspor‘a kiralık gönderdi, sonra Akhisarspor’a sattı... Mustafa Yumlu, Akhisarspor formasıyla Fenerbahçe‘yi eleyip Türkiye Kupası’nı kazandı, Galatasaray‘ı yenip Süper Kupa‘nın sahibi oldu...
Mustafa Yumlu’yu gönderen Trabzonspor, benim hatırladığım stoper olarak Medjani, Douglas, Durica, Uğur Demirok, Hubocan, bu sezon da Hosseini ve Toure’yi aldı... Ama henüz bir Mustafa Yumlu bulamadı, Mustafa‘nın yerini dolduramadı... Daldaki kuştan önce, eldeki kuşun kıymetini bilmek gerekiyor...