Yıl 1996 Fatih Terim, milli takımdan ayrılıp Galatasaray’a geldi. Öyle bir jenerasyon yarattı ki yaşlı yabancılarla, genç Türk futbolcuların kaynaşması ligde 4 şampiyonluk ve UEFA Kupası’nı getirdi.
Şimdi Beşiktaş aynı konumda. Şenol Güneş’in elinde mükemmel futbolcular var. Bu Türk Futbolu için yeni bir jenerasyondur. Yabancılar ahlaklı, Türkler dürüst ve bu kazanılan şampiyonlukla artık Kartal’ın önü açıldı.
İyi hoca, taktik, kondisyon vererek mi olunur, yoksa hepsi milyon dolarlar alan o şımarık oyuncuları idare etmekle mi olunur... Bunu Şenol hoca herkese gösterdi. Çok iyi öğretmenlik yaptı. Takımdaki birlik beraberlik en üst seviyeye çıktı. Adaletli forma dağıttı. Yıldız dediğimiz futbolcuların hepsi zaman geldi yedek kulübesinde oturdular. Hiçbirinin de gıkı çıkmadı.
Gomez’i, Quaresma’yı, Oğuzhan’ı yeniden yarattı. Bu yapıyla Beşiktaş’tan uzun seneler şampiyonluğu hiç kimse alamaz. Kartal’ın rakiplerine bakıyoruz, Galatasaray düşmüş kendi derdine. Ne olacağı belli değil. Çok büyük sıkıntılar yaşadı, bundan sonra daha fazlasını yaşayacak. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, çok büyük yıldızlar transfer etti, ama sarı-lacivertli takımın teknik direktörü bu futbolcuları yeterince kullanamadı. Daha doğrusu Fenerbahçe takım olamadı.
Kartal’ın yılları
Beşiktaş, Şenol hoca ile beraber bu iki takımın çok önünde. Ben bu kadronun mutlaka bir Avrupa kupasını Türkiye’ye getireceğini düşünüyorum. Yeter ki yönetim, futbolcular, hoca arasında bir huzursuzluk çıkmasın. Şu anki görüntüyle de bir tatsızlık yaşanacağını düşünmüyorum. Önümüzdeki yıllar Kartal için yine tarihi yıllar olacak.
Başkan Özbek’i gönderemezler
Duygun Yarsuvat, Galatasaray’ın eski altı aylık başkanı. Dursun Özbek başkan olsun diye kendini paraladı. Şimdi ne oldu da sarı-kırmızılı takımın tekrar seçime gitmesini istiyor. Önce şunu söylemek lazım. Yarsuvat, neden altı aylığına başkan oldu. Madem böyle bir düşüncesi vardı, başkanlığını üç seneliğine uzatabilirdi. Neden bunu yapmadı...
Galatasaray başkanlığından ayrıldıktan sonra kendisinin kaybedeceğini bildiği halde neden TFF seçimlerine girip kulübü küçük düşürdü. Yine bakıyorum, bir sürü oluşumlar yaratılmaya çalışılıyor. Yeter ki Özbek gitsin diye.
Peki neden bir kişi delikanlı gibi çıkıp ‘Arkadaşlar, ben kulübü düzlüğe çıkaracağım. Başkan adayıyım’ diyemiyor. Herkes kupa finalini bekliyor. Şayet kupayı Fenerbahçe kazanırsa başkanı devirmek için saldırılar artacak. Sonuçta bunlar yapılırken kaybeden hep Galatasaray olacak.
Ben Dursun Özbek’e başarılı demiyorum. Ama kim gelirse gelsin, Galatasaray’da bu tabloyu değiştiremez. Camiada samimiyet bitmiş. Bir kısım var o ballı maaşlardan çok memnun. Diğer kısım var gündemde kalmak için kendini paralıyor. Bu şartlarda Allah taraftarın yardımcısı olsun. Uzun seneler bu büyük kulüp bir daha başarıyı ve huzuru yakalayamaz.
Sinan Gümüş, Mustafa Denizli’nin hediyesi
Mustafa Denizli, Galatasaray’a geldiği zaman herkesin kalbi yerinden fırladı. Hoca takımda yeni ufuklar açacak diye. Olmadı... Yönetimin verdiği sözler tutulmadı. Denizli de çaresiz kaldı ve istifa etti.
Tecrübeli çalıştırıcının kulübe tek kazancı Sinan Gümüş. Gümüş, devre arasında iki yıllığına Anadolu takımlarına kiralık olarak gönderilecekti. Denizli bunu kabul etmedi. Sinan’ı karşısına alıp konuştu, özgüvenini sağladı ve o Sinan şu anda Galatasaray’ın hem kurtarıcısı hem parlayan yıldızı oldu.
