Galatasaray Futbol Takımı’ndaki sıkıntı nasıl bitecek, sorunları hangi futbol aklı çözecek! Bu görüntüyle yaşananlar devam edecek gibi duruyor.
İşin en kolay tarafı Riekerink’i suçlamak. Olaya şöyle bakmak gerekiyor. Riekerink uluslararası bir hoca mı? Değil... Bu kadar yıldız oyuncuyu yönetecek futbol aklı var mı? O da yok... Galatasaray’ın tarihine baktığınız zaman Hollandalı hocaya gösterilen tölerans şimdiye kadar başka bir isme gösterildi mi? Peki Riekerink bu kulübe nasıl geldi? Kendisi alt yapıdaydı, Orhan Atik iki maç Galatasaray’a teknik direktör oldu. Diploması yetersiz olduğu için yöneticiler ‘Hollandalı hocayı deneyelim’ dediler. Tutarsa kalır, tutmazsa gider diye düşündüler.
Bu futbolcular Prandelli’yi, Hamza Hamzaoğlu’nu yemedi mi? Daha sonra Mustafa Denizli yönetimden 5 tane genç futbolcu istedi. Bu 5 oyuncu alınmayınca takımdakiler oynamayınca Denizli’nin Galatasaray’dan ayrılmasına sebep kim oldu. Takım 3’e 4’e bölünmüş. Sevgi yok, arkadaşlık yok, bu takımın oynayabileceği doğru dürüst bir sistem bile yok... Dört maçta alınan üç mağlubiyet bunu göstermiyor mu? Kulübün tarihinde yaşanmayan olaylara tanık oluyoruz. Riekerink’in takımı Türkiye’nin en büyük derbisini kaleye tek şut atarak tamamlıyor. Bu zaten her şeyi anlatıyor.
Pazar günü U21 takımı Fenerbahçe ile karşılaştı. Oradaki gençler de abileri gibi. Yere düşen kalkmıyor. Mücadele sıfır ve sonuç maçı Fenerbahçe 5-0 kazanıyor. Futbolda her şey olabilir. Ama böyle rezalet olmaz. Mücadele etmeden galibiyet alma felsefesi diye bir şey yok.
Yapılan yanlış transferlerden bahsetmek istemiyorum. Sadece Hollandalı’ya, futbolu bırakmış De Jong’u kim aldırdı onu merak ediyorum. Bu Hollanda treni raydan çıktı. Israr etmenin bir anlamı yok. Israr edilirse başta Başkan Dursun Özbek’in başı çok ağrıyacak. Şimdiden Galatasaraylıların birçoğu ‘imza toplayalım, Dursun Özbek’i gönderelim’ diye harekete geçtiler. Benden söylemesi. Kararı başkan verecek.
Beşiktaş çok farklı
Yıllar önce Mustafa Denizli bizlere Neuchatel zaferi yaşatmış, 3-0’ın rövanşını 5-0 kazanarak almıştı. O günü hiç unutmayacağım. Benfica karşısında da Beşiktaş ilk yarıyı 3-0 mağlup bitirdi. İkinci devre ise Şenol Güneş ve futbolcuları geri dönerek maçı berabere noktaladılar, hatta kazanabilirlerdi.
Kartal’ın maçtaki temposu, hırsı, arkadaşlığı Türkiye’de hiçbir takımda yok. Başta Şenol Güneş ve futbolcularına bize bu heyecanı yaşattıkları için ne kadar teşekkür etsek azdır.
Fatih Terim’i Avcı’yı unutun
Galatasaray’ın her kötü gidişinde Lucescu, Fatih Terim ya da Abdullah Avcı’nın ismi konuşulur. Şimdi Terim gelecek, Avcı gelecek gibi aslı astarı olmayan şeylerle taraftarlar kandırılıyor.
Fatih Terim’in milli takımda bir görevi var. Çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Ne yapacak? Kendisine siper olan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in karşısına çıkıp ‘Başkanım ben Galatasaray’a gitmek istiyorum mu’ diyecek. Terim’i tanımayanlar için söylüyorum. Hocanın böyle bir karakteri yok.
Abdullah Avcı, 5 tane işe yaramaz diye gönderilen Galatasaraylı futbolcuyla birlikte Medipol Başakşehir’i şu anda lider yaptı. Başkanları Göksal Gümüşdağ ile ilişkileri üst seviyede. Mükemmel anlaşıyorlar. Yirmi milyon dolarlık takımla Süper Lig’i kasıp kavuruyorlar. Ne yapacak Avcı? Bu başarıyı bırakıp Galatasaray’daki krizin içine mi girecek... Avcı’yı da unutun.
Ne Fatih Terim ne Abdullah Avcı kesinlikle bu ortamda Galatasaray’a gelmeyecekler.
