Uzun yıllar federasyon başkanlarının o görevde nasıl kaldıklarını hepimiz biliyoruz. Her türlü hakarete, saygısızlığa uğradılar. Kulüplerin çoğu zaman oyuncağı durumuna geldiler. O koltukta kalabilmek için çok taviz verdiler. Futbolumuz sportif başarı olarak zaman zaman yukarılara çıksa da ilke olarak yerlerde süründü.
Mevcut federasyona bakıyorum ciddiyet var. Her şeyden önce bütün kulüpler federasyonun adaletli davrandığına inanıyor. Kişisel çekişmeler olabilir. İnsanlar birbirini sevmek mecburiyetinde değil. Ama futbolumuza bir ciddiyet geldi. Hakemlerimiz korkmadan daha adaletli düdük çalıyor. Bundan sonraki dönemde sportif başarının da geleceğini düşünüyorum.
TFF başkanlığına aday olmak 60 delegeden imza alabilen herkesin hakkı. Riva’da tarihimizde ilk defa bir futbol vadisi yapıldı. Rüya gibi bir tesis. Yarın öbür gün bu tesis neden Riva’ya yapıldı da, Taksim Meydanı’na yapılmadı diye eleştirilebilir. Hiç de şaşırmam. Burası Türkiye. Siyaset futbolun içindeymiş. Şöyle demek lazım: Yeni mi girdi! Rahmetli Turgut Özal zamanı başladı. Kulüp yöneticilerimizin çoğu ‘Ne olur bizi kurtarın çok kötü durumdayız’ diye devletin kapısında rant sağlamak için yatıp kalkarlarsa bu da normal.
Hiç olmazsa şimdi Türkiye’de bir sürü statlar, salonlar yapıldı. Allah var, kalite de geldi. Ne zaman yöneticilerimiz kulüplerini doğru idare ederlerse o zaman siyaset futbolun içine girmez. Ben siyasetin futbolun içine girmeye de meraklı olduğunu düşünmüyorum. En yakınımızda Galatasaray... Duygun Yarsuvat başkanlığa adaylığını koydu. Galatasaray’a ‘ille de oyunuzu bana vereceksiniz’ diyor.
Peki Ali Sami Yen Stadı iki sene kapalı kaldı. 15 milyon dolar proje parası verildi ve stat yapılmadı. Nur içinde yatsın Özhan Canaydın 87 kere Ankara’ya gitti ve TT Arena’nın yapılması için sağlığını, sıhhatini kaybetti.
Hâlâ federasyon başkan adayları diyor ki ‘devlet futbola karışmasın.’ Adaylardan kim kazanırsa kazansın futbolumuz Avrupa düzeyine gelemeyecek. O şansı şimdi yakaladık ama insanlar eleştirilerden bıkıp inşallah daha önce birçok başkanın yaptığı gibi ‘alın federasyonunuzu tepe tepe kullanın’ demez.
Yıldırım doğru yapıyor
Başarısız olmuş bir teknik direktör ve futbolcular topluluğu. Bunlarla devam etmek ne kadar doğru olurdu. Aziz Başkan sil baştan yapıyor. Önce sportif direktör, arkasından çılgn bir teknik direktör geldi. Danimarka Milli Takımı’nın stoperi, Fernandao, Şener ve geriside gelecek. Kendisini eleştirenler olabilir. Bu da bir türlü hatadan dönmektir. Teknik direktöre güvendi, futbolcularına güvendi, Fenerbahçe şampiyonluğu kaybetti. O zaman takımını böyle yeni dizayn etmek doğru karar. Yeni sezonda teknik direktörüyle, futbolcusuyla çılgın bir Fenerbahçe seyredeceğiz. Yeter ki bu çılgınlığa Fenerbahçe taraftarları da ayak uydurabilsin.
Bu kadro başaramaz
Hamza Hoca, Galatasaray’a dördüncü yıldızı taktırdı, şampiyon yaptı, Türkiye Kupası’nı kazandı. Büyük bir başarı. Ama bu kadroyla ‘önümüzdeki sezon da şampiyon olacağım. Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalacağım. Altyapıdan futbolcu çıkarırız’ yalanına inanıyorsa inanın bu yakaladığı büyük başarı, kredi altı ayda biter.
Kıymetini bilmediler
Trabzonspor’da neler yaşanıyor, aklımız ermiyor. Kendi öz evladını, o topraklardan yetişmiş, futbol bilgisi, görgüsü, terbiyesi en üst seviyede olan hocanı gönderiyorsun Bursa’ya. Yeşil-beyazlıları uçuruyor, herkesin saygı duyduğu bir ekip haline getiriyor. Bir sene sonra da üç büyük takımdan Beşiktaş’a teknik direktör oluyor. Şimdi arkasından sallıyorsun. Bu hem ayıp hem günah. Trabzonspor bu zihniyetini değiştirmediği müddetçe başarılı olması mümkün değil.
