Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yıllar sonra 4 takımımız eşit şanslarla şampiyonluk yarışı yapıyorlar. Bu mükemmel bir şey. Heyecan en tepede. Düşme hattı da aynı şekilde, orada da heyecan dorukta. Bir takım haricinde kimin düşeceği belli değil.
Ligde çok kritik haftalara giriyoruz. Her hafta futboldan çok hakemler tartışılıyor. Merkez Hakem Kurulu özerk bir kurum. Kesinlikle hiç kimse işine karışamaz. Sevabı, günahı Yusuf Namoğlu’nun omuzlarında. Atamalara Namoğlu’nun bile karışamadığını duyuyorum. Sadece toplantılarda görüş bildirdiğini biliyoruz.
Bu doğru mu? Kesinlikle değil. Hakemlerimizin bir kısmı yüreksiz. Kart göstermeye korkuyorlar. Bir kısmını ise yan hakemler yakıyor. Tüm fatura orta hakeme kesilse de onları yanıltan, etkileyen yan hakemler oluyor. Galatasaraylılar, Fenerbahçeliler, Beşiktaştlılar hepsi isyanlarda...
Başakşehir’in taraftar baskısı olmadığı için daha çok sessiz kalıyor. Trabzonspor maçında Arda’nın attığı gol nizami. Ama buna da ses çıkarmadılar. Puan kaybetselerdi ne olurdu?
Geride kalan 22 haftada çok şey yaşandı. Artık bu unutulmalı. Şampiyonluğu tayin edecek 12 maç var. Hepsi de birbirinden zor maçlar. Bilhassa yan hakemlerin dikkatli olması lazım. Çok hata yapıyorlar. Sivasspor-Galatasaray maçında Aleks Taşçıoğlu, dışarıdaki pozisyonu 18 içine getirerek, Fırat Aydınus’u yanılttı ve Galatasaray aleyhine penaltı verdirtti. Bu gergin ortamda hakem hataları devam ederse, bilhassa 3 büyük takımın taraftarı gündeme oturacak. Halbuki sahada oynanan futbol keyif veriyor. Burada sorun ne? Hakemler madem profesyonel, iyi de para alıyorlar. O zaman çıkacaklar, görevlerini tam olarak yapacaklar. Akşam yataklarına yattıkları zaman huzur içinde uyuyacaklar. Hiç itirazım yok, onlar da insan. Dünyada hata yapmayan hakem de yok. Ama kör göze parmak sokar gibi yapılan hatalar insanları çileden çıkarıyor.

Beşiktaş üzülmesin
Bayern Münih karşısındaki yenilgi hepimizin canını acıttı. Ama olaya farklı gözle bakmak lazım. Efendim, ‘Vida kırmızı kart görmeseydi sonuç farklı olurdu’ diye bu futbolcuyu da suçlamamak lazım. Yanlış pas verdi diye Caner ve Atiba’yı da yerden yere vurmamak gerekir.
Alman ekolü, her şeyin başında ne kadar ünlü futbolcu olursan olur ciddiyet gerektiriyor. İşi sulandırmıyorlar. Kulübün sistemi var. Ya buna uyacaksın ya da Bayern’de forma giyemezsin. Hocanın taktiğini ya uygularsın ya da kulübede oturursun. Bu kadar basit. Bizden farklılar, kesin. Vida’nın pozisyonunu gözünüzün önüne getirin. Caner’e, Atiba’ya pres yapan 4 futbolcu vardı. Hataya zorladılar. Böyle düşünmek lazım.
Adamların oynadığı futbol bilgisayar oyunu gibi. Sağdan geliyorlar, soldan geliyorlar, orta saha forvetin içine giriyor, devamlı aynı şeyi dönerek yapıyorlar.
Biz bu çizgide değiliz ama kendimizi hayal aleminde görüyoruz. Bizden çok yukarıdalar. Bayern dişimize göre bir rakip değildi. Olaya bu gözle bakmak lazım. Biz futbolcuya dünyanın parasını veriyoruz. Burada oynatamıyoruz bile doğru dürüst, kaprisleriyle başa çıkamıyoruz. Teknik direktörümüz kulübede oturarak maç seyretse yandı, ‘Sen nasıl hocasın’ diye yerden yere vurulur. Halbuki Heynckes, kulübeden çıkmadan oturarak takımını idare etti.
Bu gayet normal. Biz hep detaylara takılıyoruz. Bunun için de iki yakamız bir araya gelmiyor.

Haberin Devamı

Gomis’e hayranım
Allah kimsenin başına vermesin... Kasımpaşa maçında o dev gibi adam bayılınca bir anda kahrolduk. Aklımız yerinden çıktı. Bu nasıl bir hastalıksa daha önce iki kez olmuş aynısı. Bunu bilerek Galatasaray transfer etti Gomis’i. Beni duygulandıran, bayılmış bir adam 1 dakika sonra kendine geliyor, ayağa kalkıyor, doktoruna ve teknik direktörüne ‘Ne olur beni dışarı almayın’ diye adeta yalvarıyor.
İlk defa böylesini gördüm. Başka biri olsa maçtan çıkar, arkadaşlarını bile beklemez, biner arabaya gider evine. O oynamayı tercih etti ve hocasıyla doktoruna tepki koydu; ‘beni çıkaramazsınız’ dedi. Fatih Terim, Gomis’i oyundan almadı diye eleştiriliyor. Alamazdı. Alsaydı Gomis’i kaybederdi. Doğrusunu yaptı. Kolay kolay bu yaşananları unutmayacağım. Ama şunu söyleyeyim, Gomis, koca yürekli, büyük bir profesyonel. Helal olsun. Aldığı parayı Galatasaraylılar da helal etsin.