Şampiyon ol ama düşünme!

WTA turnuvası kazanan ilk Türk tenisçi olan 26 yaşındaki sporcu, “Şampiyon olacağımı turnuva boyunca hiç aklıma getirmedim. Aklıma getirmeyişim bana bu kupayı kazandırdı. Üzerimde baskı oluşturmamaya çalıştım. Maç maç bakarak gittim” ifadelerini kullandı.

TEB BNP Paribas İstanbul Cup’ta şampiyonluğa ulaşarak, WTA’de kupa kazanan ilk Türk tenisçi olan Çağla Büyükakçay, turnuva sürecine dair duygularını paylaştı.

NTV Spor’a konuşan 26 yaşındaki raket, “Şampiyon olacağımı turnuva boyunca hiç aklıma getirmedim. Aklıma getirmeyişim bana bu kupayı kazandırdı diye düşünüyorum. Beni destekleyen bir çok insan vardı, turnuva organizasyonu çok heyecanlıydı bu sene için. Her zaman maç maç bakmaya çalıştım. Üzerimde baskı oluşturmamaya gayret ettim” dedi.

Kovinic ile olan final müsabakası öncesinde büyük bir heyecana kapıldığını itiraf eden Büyükakçay, “Kendimi ne kadar kontrol etmek istesem de en iyi performansımı kendi ülkemde ortaya çıkarmak istedim. Önemli olan tenisim diye düşündüm. Ancak itiraf etmeliyim ki finalden öncesi zordu benim için. Taraftar grubu geldi, marşlar söyleniyordu, maçtan önce çok duygulandım. Geçen sene Federer için gitmiştik arena doluydu. Şimdi kendim için böyle bir atmosfer vardı, o yüzden tarifi mümkün olmayan duygular yaşadım. O an onlara o gururu yaşatmak istedim” diye konuştu.

‘Annem arkamda’

Başarısında annesinin büyük payı olduğunu dile getiren WTA şampiyonu, kendisinin hakkını teslim etti. Çağla, “Hiç bir maçımdan sonra kızdığını ya da negatif bir şey söylediğini görmedim. Bana sarılıp ağladı ben şoktaydım. Tenisi acayip seviyor ve maçları izliyor. Antrenmanlarımı gelip takip ediyor. Başarımda onun büyük payı var. Grand slam finallerini izliyor, ‘Serena Williams, Maria Sharapova kupa kaldırırken seni hayal ediyordum. Seni de böyle kupayla görünce çok duygulandım’ dedi. Sporculuk kariyerimde bana katkısı çok büyüktür” şeklinde konuştu.

‘Kendimi belli etmek istemiyorum’

WTA sıralamasında ilk 100’e girmesinin hayatında bir şey değiştirmeyeceğini belirten Çağla şunları söyledi: “Ben çok maç izlerim ve hâlâ izliyorum. Kendi maçlarımı da tekrar tekrar izleyerek hatalarımı buluyorum. Vücut dilimin zayıf olduğunu ve rakibe avantaj verdiğimi gördüm örneğin. Artık bunu değiştiriyorum. Hatalarda sinirlenmemeye çalışıyorum. Başarılarda da abartmıyorum. Çünkü kendinizi çok belli etmeniz rakibe avantaj verebiliyor.”

‘Neler yapabileceğini herkese gösterdi’

Yıldız tenisçinin antrenörü Can Üner de öğrencisinin başarıya giden yoldaki bazı püf noktaları açıkladı. Üner, “Turnuva başlarken hep tek maç olarak bakacağız, sonrasını düşünmeyeceğiz diye konuştuk. İyi bir hazırlık geçirdik, başarılı olmak istiyorduk. Kendi oyununa konsantre olduğunda neler yapabileceğini herkese gösterdi Çağla. Ben buna bir çok kez şahit olmuştum. Bu turnuvada yenilmeyecek oyuncu olmadığını baştan biliyorduk ama maçlar sahada kazanılıyor sonuçta. Mücadele etmek gerekiyor ve Çağla da bu mücadeleyi ortaya koydu” diye konuştu.

Beş yıldır Büyükakçay ile birlikte çalışan Üner, “Tenis çok geç uzmanlaşılan bir spor. Çağla 26 yaşında ama profesyonel turda oynamaya 17 yaşında başlamış. Tenis yaşı çok yaşlı değil ama bazı fizik-mental aşamaları geçmesi biraz zaman aldı. Geçen sene oynamadığı kadar çok büyük turnuvalar oynamaya başladı ve altı ay hiç maç kazanamadı. O dönem önemli bir tecrübe edindi” ifadelerini kullandı.

Tribünde ‘WeAreTennis’ coşkusu

TEB BNP Paribas İstanbul Cup finali, tenis taraftarı yetiştiren dünyanın tek akademisi “WeAreTennis Fan Academy”nin taraftarlarının şovlarıyla renklendi. Pascal Nouma ve Kadir Çöpdemir ile coşan tribünler, ilk kez WTA turnuvasında şampiyon olan Çağla Büyükakçay’a büyük destek verdi. TEB’in stratejik ortağı BNP Paribas tarafından geçtiğimiz yıl kurulan WeAreTennis Fan Academy tenis kortlarında daha coşkulu ve ateşli taraftar grupları oluşturuyor.

Kupayı kaldırdığı gün kendisi gibi Adanalı olan İpek Soylu’nun da çiftlerde şampiyon olduğunu ve Adanaspor’un Süper Lig’e çıktığını belirten Çağla, “Tam bir Adana günü oldu” dedi.