Dorde Milic seni ilk kadroya aldığında daha 17 yaşındaydın...
Osmaniyespor ile oynanacak maç öncesinde elinde kramponlarınla hocanın kapısının önünde beklemiştin.
Üstelik daha maça saatler varken.
Herkes sendeki bu oynama arzun ve futbol aşkına hayran kalmıştı o dönemlerde.
Nitekim çok koşarak ve çalışarak formayı bir aldın daha da geri vermedin.
O kadar çok çalışırdın ki, dönemin ünlü çizgi film karakterlerinden Atom Karınca'nın ismi lakabın olmuştu.
Hakkını vermek lazım, senin kadar hırslı ve çalışkanı hala gelmedi.
Bu senin futbolculuk kariyerin.
Şimdilik gelelim hocalık dönemine.
Kazandığın maç sayısını falan yazmayacağım.
Benim aklım Günay Güvenç'te kaldı.
Beşiktaş'ın üçüncü kalecisini kiralamak için haftalardır siyah - beyazlı yönetimle görüştün.
“Ben bu çocuğu birinci kaleci yapacağım" sözünü de verdin.
Beşiktaş Yönetimi de “Rıza bizim eski emektarımız, onu mu kıracağız" diyerek, Günay'ı Mersin İdmanyurdu'na kiraladı.
Ama daha ilk maçta kaleye Nihat'ı koydun ki Nihat Beşiktaş maçında inanılmaz oynamıştı.
Olabilir, ikinci kaleci olarak düşünülen isimler kimi zaman birinci kalecileri geçebilir...
Ama Bulgar kaleci Mihaylov neden transfer edildi onu anlamadım Rıza hocam?
Bu hamleyle geçen sene Adanaspor'un ligde kalmasında büyük payı olan Günay'ı bitirdin, bu seneki ilk maçında harikalar yaratan diğer kalecin Nihat'ı da ikinci plana attın.
Hoca olan sensin... Tabi ki yönetim istediğini yapmak zorunda.
Ama şunu unutma hocam, bugün senin Günay ile Nihat'a yaptığını o gün Dorde Milic sana yapmadı işte.
Ondan buralardasın...
Tamam futbol artık bir endüstri diyebiliriz ama Süleyman Seba'nın dediği gibi, bari Beşiktaş üzmeyin yeter.
Üstelik daha kırkı bile çıkmadan, Süleyman Seba sezonuna hiç yakışmadı hocam.
