Serdar Sarıdağ

Serdar Sarıdağ

serdar.saridag@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce maçın adamından başlamak lazım... Talisca, nasıl olur da böylesine bir değişim gösterir. Aklıma iki seçenek geliyor. Ya Talisca'nın başka bir ikizi var ya da dünkü Talisca'nın içine, Mesut Özil kaçmıştı. Böylesine bir performans başka türlü nasıl açıklanabilir?... Acaba, Benfica yüksek bonservis istemesin diye zaman zaman ölü taklidi mi yaptı Talisca? Cevabı olmayan bu tür sorular içerisinde kaybolmak istemiyorsak, Brezilyalı oyuncudan maça geçmek, daha doğru bir yaklaşım olur.
Hiç şüphesiz futbolu futbol yapan etkenlerin arasında, taraftarın apayrı yeri vardır. Maçtan önce, Beşiktaş taraftarlarını taşıyan otobüslerin taşlanması ne kadar çirkinse, Göztepe taraftarının 90 dakika dinmek bilmeyen desteği de bir o kadar güzeldi. İşte taraftarlığın böylesine güzel yanlarını gördükçe, işimizden daha çok keyif alıyoruz. Futbolumuzun kalitesi, böylesine kitlelere sahip kulüplerimizin, Süper Lig'de yer almasıyla artabilir.
Tribünden sahaya inecek olursak, zemin futbol oynamaya pek müsait değil gibi gözüküyordu. Fakat buna rağmen sahada tam bir futbol aklı vardı. "Efendim Beşiktaş, niye Avrupa'da başka, Türkiye'de başka oynuyor" diyorlar ya, dün bunun cevabını bir kez daha gördük. Bu vesileyle Tamer Tuna'yı da kutlamak gerek. Bazı meslektaşlarının aksine, Tamer Tuna sahada futbolun oynanması için, talebelerine taktik vermişti. Üstelik önemli oyuncularının eksikliklerine rağmen. Dedik ya, sahada tam bir futbol aklı vardı. Göztepe'nin kendi seyircisine futbol izlettirme anlayışının yanında, Şenol Güneş'in de göze hoş gelen futbol arzusu, sahadaki futbol aklına önemli katkılar sağladı. İşte bu nedenle Göztepe yenilmesine rağmen, sanki galipmiş gibi maç sonunda, taraftarı tarafından ayakta alkışlandı.
Aytemiz Alanyaspor maçıyla birlikte ikide iki yapan Beşiktaş'ta, Tolgay Arslan ve Babel faktörlerini de bir kenarda unutmamak gerek. Babel'in yokluğunda takımın yaşadığı sıkıntıları biliyoruz. Tolgay Arslan, sürekli oynadıkça ritmini buluyor. Dünkü maçta bu iki isim, kalitelerini göstererek oyunun önemli aktörleri oldular. Monaco maçındaki pas trafiğinin temel taşı Tolgay Arslan olmuştu. Tolgay dün de, oyunun birinci ve üçüncü bölge arasındaki pas trafiğini yönlendiren, trafik polisi gibiydi.
Peki bu galibiyet, Beşiktaş'a neler kazandırdı. Bu saatten sonra artık Beşiktaş, ligin ilk haftasında olduğu kadar, şampiyonluğun en güçlü adaylarından biridir. Toprak altındaki su, mutlaka çatlağını bularak akacağı yerlere gider. Beşiktaş'taki bu birikmiş enerji ve kazanma arzusu da, tıpkı bir su gibi gideceği yeri muhakkak bulacaktır.