CaddeSeyirciyi kalbinden vuracağız

Seyirciyi kalbinden vuracağız

14.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Begüm Birgören, yarın Kanal D’de ekrana gelecek ‘Bir Deniz Hikayesi’yle sevenleriyle buluşacak. Emre Kızılırmak’la başrolü paylaşan oyuncu, ‘Zeynep’ karakterini anlattı

Seyirciyi kalbinden vuracağız

Öncelikle yeni projeniz hayırlı olsun. Teklif aşaması nasıl gelişti?

Haberin Devamı

Senaryo ilk geldiğinde çok etkilendim. Duygusu çok abartılı değildi, ancak insanın kalbine çok güzel dokunuyordu. Sıcacık bir hikayeyle içine almayı başarıyordu. O içtenlik, samimiyet beni etkiledi.

Yayın tarihi belli oldu mu?

Evet, 15 Eylül. Yoğun bir çalışma oldu. Çok fazla mekan var. Ayrıca görsel açıdan da seyir zevki olacak ve senaryomuzla, ekimizle bir bütün olarak seyirciyi kalbinden vuracağız.

‘Zeynep’ karakterinden bahseder misiniz?

‘Zeynep’, varlıklı bir ailenin eğitimli ve zeki kızı. Mantık yönü de çok ağır basan biri. Ancak kalbinin sesini dinleyen, aşkı ve sevgisi uğruna çok şey yapabilecek cesarette biri. Hayatındaki travmaların üstesinden gelmeye çalışacak. Sevdiği adam ve oğlu için mücadele edecek.

Haberin Devamı

‘Annelik güçlü bir duygu’

Dizide oğlunuz ‘Deniz’le ilk karşılaşmanızı anlatır mısınız? Bir kadın olarak bu sahne size neler hissettirdi?

Annelik benim hiç yaşamadığım güçlü bir duygu. O sahne özelinde de, çocuğuyla tek bir gün geçirmeden onu kaybetmiş biri ‘Zeynep’. Haliyle ilk karşılaşmada yaşadığı yoğun duygu; şaşkınlık oldu.

Tek başına oğlunu büyüten bir babanın karşısında ‘Zeynep’ neler yaşayacak?

Anne sevgisinin ne demek olduğunu bilmeyen ama büyük bir sevgi ortamında büyümüş bir çocuk var. Hayatlarında bir eksiklik yaşamadan sorunsuz, mutlu mesut olduklarından, annenin ortaya çıkışı başlı başına bir sorun yaratacak. Varlığı dert getirecek, haklı olsun olmasın.

Dizilerin minik yıldızı Emir Berke Zincidi’nin annesi olarak göreceğiz sizi. Bize ilişkinizi anlatır mısınız?

Emir Berke’yle gayet iyiyiz. Oyunculuktan keyif alan, iyi bir çocuk. İşini neredeyse yetişkin profesyonelliğinde yapıyor. Zaman zaman şaşırıyorum bile onun işin eğlence ve iş kısmını ayıran o halini görünce.

‘Şans diye bir şey var’
Sizce oyunculuğun en önemli üç kriteri ne olmalı?
Çalışmak, özen ve seçicilik. Yani kendini geliştirmek diyebilirim.
Kendinizi güzel bulur musunuz?
Kendimden memnunun. Ben işimi iyi ve mutlu yaptığımda kendimi iyi hissediyorum.
Şansa inanır mısınız?
Hayatta yaşadığımız coğrafyadan tüm seçimlerimize kadar birçok şeyin şans olduğuna inanıyorum. Başarı ve mutluluk için çalışkanlık ve akıl gücünü asla yadsımıyorum! Yaratılan bir şey aynı zamanda ama şans diye bir şey var.
Milliyet
‘Emre’yi okuldan tanıyorum’
Emre’yi (Kızılırmak) okuldan tanıyorum, bir dönem aynı sınıfta okumuştuk. Henüz onunla çok çalışamadık. Şimdilik Caner’le (Kurtaran) çalışma şansım oldu ki onun gibi bir partner de gerçekten büyük şans. Emre de işine özen gösteren bir oyuncu. İnsanların onu bu rolde daha çok tanıyıp seveceğine inanıyorum.
‘Amerika’da fazlalıklarımdan kurtuldum’
Bu dizi için Amerika’dan döndüm. Daha önce bu kadar uzun bulunmamıştım orada. O yüzden farklı ve eğlenceliydi. İstanbul, büyük şehirlerden biri olmasına rağmen yaşam pratiğinde ciddi farklılıklar var. En başta yaşadığınız evin metrekaresinin küçülmesiyle başlıyor farklılık. Tüketim çılgınlığını dünyaya yaymış bir millet olmalarına rağmen çevremde gördüğüm, her şeyin ihtiyaç karşılar kadarıyla idare edildiğiydi. Fazlalıklarımdan kurtuldum diyebilirim.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler