Dondum!

Eksi beş derecedeki Beyaz Rusya’ya gelirken aklımızdaki tek şey UEFA Ligi maçı seyredip içimizin ısınmasıydı ama...

Haberin Devamı

Eksi beş derecedeki Beyaz Rusya’ya gelirken aklımızdaki tek şey UEFA Ligi maçı seyredip içimizin ısınmasıydı. Ama Meireles’in kırmızı kartıyla daha üçüncü dakikada buz kestik.
Mersin’deki anlamsız sarı kartıyla Süper Lig’de cezalı duruma düşen Portekizli anlaşılan Türkiye’ye, “Güzel ülkenin güzel insanlarıyla buluşayım, arada denk gelirse top oynarım” mantığıyla gelmiş... Meireles bana iki tane görmediğim şeyi yaşattı. Birincisi; Fenerbahçe’de hayatımda bu kadar cezalı duruma düşen futbolcu gördüğümü hatırlamıyorum. İkincisi; üçüncü dakikada takımını 10 kişi bırakan futbolcu da hatırlamıyorum. Ama işin ilginç yanı Meireles’in atılmasından sonra Fenerbahçe’nin onu pek de aramamasıydı.
İkinci yarıdaki fiziksel yorgunluk yüzünden oyundan düşmeyi hesaba katmazsak, bence ilk yarıda Fenerbahçe’nin orta sahasında Meireles’siz bir problem yoktu. Bu da benim aklıma şöyle bir soruyu getirdi; acaba eksik Meireles’in yerine sol kanatta Stoch oynasa da, Fenerbahçe çift forvete dönse miydi?
Sonuçta maç için Fenerbahçe istediğini aldı diyebiliriz. Bütün takım özveriyle elinden gelen her şeyi yaptı ve 10 kişi kalmasına rağmen İstanbul’a avantajlı bir skorla dönmeyi başardı.
Takımda göze batan isimler başta Dirk Kuyt, Moussa Sow, Webo ve Gökhan Gönül’dü. Ancak bu isimler arasında gözüme pozitif yönde batan oyuncu Kuyt’tı... Webo da doğru bir transfer olduğunu ispatladı. Sow bence Fenerbahçe’nin son 10 yıldaki en iyi forvetlerinden biri. Gökhan Gönül de istikrarlı futbolunu devam ettirdi.
Beyaz Rusya ile ilgili söyleyeceğim son şey; ülkemizin ikliminin değerini bir kez daha hissettim, çünkü ayaklarımın çözülmesi herhalde 1.5 gün sürecek!