Adını arayan takım

Öncelikle 7.7.2004 tarihine dönelim ve ekranlarımıza düşen A.A haberini okuyalım. Okuyalım ki, sonradan Aziz Nesin Usta'nın kitaplarına konu olacak bir konuya karşı Fransız Fransız bakmayalım. Evet, her şey temmuz sıcağında ajanstan düşen haberle başladı. Okuyan herkesin "Nedir bu kardeşim?" diyeceği cinsten bir haberdi bu ve bizim de "Nedir kardeşim bu?" demememiz için bir neden yoktu doğrusu. Erciyesspor için "Adını Arayan Takım" dersek abartmış olmayız. Kuruluş tarihi 1932'lere, haliyle Kayserispor'dan eskilere dayanan bu köklü kulübün hem adı hem de forma rengi kulüp yönetimini ele geçirenler, devralanlar ya da kulübü sahiplenenlerce defalarca değiştirilmiş. Haberin metni aynen şöyleydi; "Her iki takımın (Kayserispor ve Kayseri Erciyesspor) olağanüstü genel kurul toplantıları planlandığı şekilde sonuçlanırsa, Birinci Futbol Süper Ligi'nin çiçeği burnunda takımı Kayseri Erciyesspor, tarihinde 8. kez isim değişikliği yapmış olacak. "Orta Anadolu'da Bir Efsane Kayserispor" ve "Kimliğini Arayan Takım Erciyesspor" isimli yayımlanmış 2 kitabı bulunan Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Kayseri Şubesi Başkanı Mustafa Cengiz, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, 1932 yılında kurulan Kayseri Erciyesspor'un bugüne dek 7 kez isim değiştirdiğini bildirdi. Takımın son ismini 2002 yılında aldığını kaydeden Cengiz, şu bilgileri verdi: "1932'de kurulan Erciyesspor, 1937 yılında Yılmazspor ile birleşerek Erciyes Gençlik adını aldı. 1966 yılında Erciyes Gençlik, Fener Gençlik, Sanayi Spor ve Orta Anadolu kulüplerinin birleşmesiyle Kayserispor kuruldu. 1975 yılında kurulan Emniyetspor 1988'de Erciyesspor adını aldı. Daha sonra kulübün adı 1992'de Büyükşehir Belediyesi Erciyesspor, 1997'de Melikgazi Belediyesi Erciyesspor, 1999'da Hacılar Belediyesi Erciyesspor ve 2000'de ise Erciyesspor olarak değiştirildi." 8. kez isim değişikliği Biz "Nasıl yani?" diye hayretler içinde sorup dururken iki gün sonra ajansa düşen haber Kayseri cephesindeki sonucu bildiriyordu:"Birinci Süper Futbol Ligi'nin yeni takımlarından Kayseri Erciyesspor'un ismi Kayserispor olarak değiştirildi. Melikgazi Belediyesi Tiyatro Salonu'nda yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, Divan Başkanlığı'nı Kayserispor Başkanı Enver Kemaloğlu, katipliklerini ise Futbol İl Temsilcisi Rıfat Pakkan ve Oktay Ensari yaparken, yönetim kurulunun faaliyet raporunun ve denetim kurulunun raporunun onaylanmasının ardından, kulübün isminin değiştirilmesi görüşüldü. 168 üyeden 89'unun katıldığı Genel Kurul'da kulübün isminin Kayserispor olarak değiştirilmesine oy birliğiyle karar verildi. Ayrıca, kulübün adresinin değiştirilmesi ve Kayserispor'a ait Karpuzatan Tesisleri'ne taşınılması kararlaştırıldı.Genel Kurul toplantısında, yönetim kurulu seçimi de yapıldı. Mevcut Kulüp Başkanı ve Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç başkanlığındaki 21 kişilik liste, yönetim kuruluna seçildi." Erciyesspor'la Kayserispor isim değişiklikleri yaparken bir çeşit yer değiştirme, "becayiş" yapıyordu. Birbirlerinin görev yerlerine gönüllü yollanıyorlardı yani.- Daha sonra bu gönüllülüğün kentin ileri gelenlerince nasıl tesis edildiğini göreceğiz ayrıntılarıyla - Şöyle bir şeyler oluyordu Kayseri'de; Erciyesspor diye bir takım aynı gruptaki Kayserispor'u ardında bırakarak ve açık ara şampiyon olarak Süper Lig'e çıkıyordu. Bir anlamda ailenin abisi dururken küçük kardeş şampiyonluk adlı gelinle baş göz oluyordu yani. Yenilir yutulur şey değildi. Bu durum karşısında aile (!) acilen toplanıp bir karara varıyordu; kuraldır; önce büyük birader evlenir! Tamam ama, aynı geline başka damat olur mu? Olur diyor büyükler. E büyükler "olur" dedilerse yapacak bir şey yoktur. İki ekibin karması bir takım yapılır, başkanlar, yönetimler, forma rengi, logo değişir -yani takımı takım yapan ne varsa değişikliğe uğrar - ve Süper Lig'e merhaba der yeni - eski takım! Beklenen sonuç Kayserispor adı yeniden lige çıkan takıma verilir. Erciyesliler kentin bekaası adına durumu sineye çekerler. Ama şöyle bir şey de geçmez değil içlerinden; "Eh bu sefer büyük biradere nasipmiş bir dahaki sene ne olur Allah bilir!!" Bu cümleyi söyledikten sonra akabinde ve detayında derin derin susar Erciyesliler. Taa ki 2004 - 2005 sezonunda 2. Lig A Kategorisi'nde yeniden Süper Lig denilen nazlı gelin kendilerine el uzatana kadar. Erciyesspor kategorisinde yeniden Süper Lig'e taşınırken, Kayserispor düşme potasından sıyrılma mücadelesine girişir. Bu mücadele ligin son haftasına kadar sürer ve sonunda Sarı - Kırmızılı ekip, Süper Lig'de kalmayı başarır. Peki şimdi ne yapmak gerekir? Tabii ki aynı kentin iki takımı aynı kategoride mücadele edecektir. Doğal olanı da budur zaten. İnsanın aklına neler gelmiyor ki; Kayserispor 2. Lig'e düşse ne olacaktır? Büyük olasılıkla 8 kez yapılan dokuzuncu kez tekrarlanacaktır. Çünkü gözlemimiz o ki Kayserili için tek önemli şey Kayseri'nin o mübarek adıdır.Yani yaşadıkları kentin adı, kentin temsili olarak arması, logosu onlar için çok önemlidir. Önemlidir çünkü o arma, logo ya da temsili kurumun kendisi Kayseri'nin sahici ve asıl sahiplerinin (!) o kentteki varlık nedenini gerekçelendirmektedir. "Sahici ve asıl sahipler" vurgusu Kayseri'de tarihen ve siyaseten önemli yerlerde bulunan insanlar için son derece anlamlıdır. Yine gözlemimiz odur ki; kentteki sosyal - ticari yapı kapalı ve içe dönüktür. İyi niyetli açıklamalar, ön yargısız olduğu iddia edilen yaklaşımların arkasında bile "önce kentin adı" duygusu hakimdir. "Çünkü sahici olanlar bizleriz!" demektedir kent merkezli Kayserililer. Yeni Kayserispor RENK CÜMBÜŞÜ Dönem ve yönetimi değiştikçe renkleri de değişiyor Erciyesspor'un. 1975'li yıllarda Emniyetspor Kırmızı-Mavi, 90'lı yıllarda Siyah-Beyaz, 1993'lerde Sarı-Kırmızı ve en nihayetinde 1997'lerde Hacılar Belediyesi'nin Sarı-Lacivertli ekibini görüyoruz... Merkezi yapı takıntısı Kayseri'de M.Ö. 5-6 bin yıllarına dayanıyor. Rivayet odur ki Mısır'dan, Mezopotamya'dan, Çin'den, Hindistan'dan gelen tüccarların malları Kaniş'e - Kayseri yakınlarındaki merkez - ulaştığı zaman kervan balyaları önce saray avlusunda toplanır, krallar ve aileleriyle sarayda çalışanlar beğendikleri malları kendilerine ayırırlarmış. Kentin ileri gelenleri, bu malların önce kendilerince kullanılmasını "O bölgenin sahici ve asıl sahipleri bizleriz!" diyerek bir hak olarak görür ve bu kurala uymayanı da kentteki ticari hayatının dışına iterlermiş.Olayı bugüne uyarlarsak; Kayseri merkezde bulunanlar etkilerinin giderek azaldığını gördükleri her durumda bu imtiyazı ve hakkı kullanma yoluna gitmişler; örneğin Kayseri Erciyes, Hacılar Erciyes olarak anılmaya başladığı gün - ve Süper Lig'e çıktığı gün - "ileri gelenler!" "geriden ve kentin dışından!" gelenlere karşı bu rüçhan hakkını kullanmaya kalkmışlar. Rüçhan hakkı Transfer atağı Türk Telekomspor'dan Kazım'a imza attıran Erciyesspor'un bugün de aynı takımdan Burhan'la sözleşme imzalayacağı açıklandı. Transfer Komitesi Başkanı Erol Bedir, iç ve dış transferi bir an önce bitirip, yeni sezona rahat girmek istediklerini söyledi. Nijerya Milli Takımı kalecisi Rotini Sunday'le anlaşmak üzere olduklarını söyleyen Erol Bedir, "Gençlerbirliği'nden Mustafa Özkan, Fenerbahçe'den Murat Hacıoğlu, Beşiktaş'tan Veysel ve Berkant'la ilgileniyoruz" dedi. Gül hedef gösterdi Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bu sezon Süper Lig'de Kayseri'yi temsil edecek Kayserispor ve Erciyesspor'a hedef gösterdi, "Sizden Avrupa'da başarı bekliyorum" dedi. Gül, "Bir şehirden iki takımın aynı anda Süper Lig'de yer alması, her kente kısmet olan bir başarı değildir. Futbol bir spor dalı olmanın ötesinde bir kentin tanıtılması, sosyo - kültürel kalkınma, ekonomik gelişimiyle gençlerimizin kötü alışkanlıklarından uzaklaşmaları, toplumsallaşmaları, boş vakitlerinin değerlendirilmesi, özgüvenlerinin artması ve dostça rekabeti de bünyesinde barındırmaktadır" dedi. Yarın: Ey tarih neredesin?