Atçılık sektörü masaya yatırıldı

axspo012.jpg Türk atçılığının dünü, bugünü ve yarınının masaya yatırıldığı "Ulusal Atçılık Sempozyumu" geniş bir katılım yelpazesi ile 18-20 Eylül tarihleri arasında Ankara Hilton Oteli'nde yapıldı. Sempozyumun amacı tüm yönleriyle atçılık sektörünü gözler önüne sererek meclisin açılmasıyla birlikte yenilenmesi beklenen 6132 ve 7000 sayılı Atçılık Kanunu'na kaynak oluşturmaktı. Türkiye Yarış Atı Sahipleri Derneği'nin yıllarca başkanlığını yapmış ve sektörün sorunlarını yakından bilen bir ismi olan 2. Başkan Bahadır Gödek, bu toplantıyı, "Atçılığın Miladı" olarak tanımladı.İşsizliğin büyük bir sorun olarak yaşandığı ülkemizde 100 bin insana aş, iş ve ekmek veren bu sektörün yaşatılması gerektiğine dikkat çeken Gödek, başta Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı olmak üzere tüm devlet yetkililerini atçılık sektörünün sorunlarının çözülmesine davet etti. "Devlete her yıl 500 bin dolar katkı sağlayan bir tarım iş kolu, işveren ve emekçileriz. Biz Anadolu köylüsünün ürettiği, yılda 30 bin ton arpa, yulafı kullanan ekonomik bir kaynağız" diyerek dikkatleri sektörün üzerine çeken Bahadır Gödek, can çekişen sektörün sorunlarına hükümetin kulak vermesi gerektiğini açıkça belirtti. 'Atçılığın miladı' Sempozyuma, Türkiye Jokey Kulübü'nün de her fırsatta her toplantıda söylediği, basına verdiği her demecinde yinelediği kesintiler konusu da gündeme damgasını vurdu. TJK Başkanı Umur Tamer'in basına, "Biz, siz ve halk, sektörümüzün sorunlarını biliyor. Artık hükümet kademesinin de konuyu önemle ele alarak çözüm üretmesini bekliyoruz" dediği yarış gelirleri üzerinden devlet kesintilerinin azaltılması talebi nihayet meclis komisyonlarında tartışılacak. Atçılık sektörü, meclisin 1 Ekim'deki açılışını bekliyor.TJK, atçılık sektörünün mevcut düzeni koruyarak yeni yatırımlar yapabilmesi için kaynaklarının artmasını istiyor. Türk atçılığının dünya standartlarının altına düşmemesi için çaba harcayan TJK, devletten tek kuruş almadan devlete trilyonluk gelir sağlayan bir kuruluşun yaşatılması için "bizi biraz da bize bırakın " çığlıkları atıyor. TJK varolan düzende kazanırken ağlaşan durumundan kurtulup, artık atılım yapmak istiyor. Büyüyen sektörün gelirlerini de artıracağına dikkat çeken yetkililer, devlete adeta, "Gelin el ele verelim, altın yumurtlayan tavuğu kesmeyelim" çağrısında bulunuyor. "Devlet yetkililerinin ağzından çıkan söz, bizim geleceğimizi belirleyecek" diyen Gödek de adımların ne kadar dikkatli atılması gerektiğini vurguluyor. 'Bize de bırakın' Hükümet kademesi de, atçılık sektörünün sorunlarını Tarım ve Köy İşleri Bakanı M.Mehdi Eker ve aynı zamanda AKP İstanbul Milletvekili olan Türkiye Yarış Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği Başkanı İnci Özdemir'in ağzından öğreniyor. Ulusal Atçılık Sempozyumu'nda konuşma yapan bu ikilinin sözleri, hükümetin de sektörün sorunlarına karşı kayıtsız olmadığını gösterdi.Ulusal Atçılık Kongresi'nin açılış konuşmasını yapan Eker, yarışçılığın üzerinde dolaşan kara bulutların dağıtılması ve rahat nefes aldırılması için çalışmaların başlatıldığını belirterek, toplantıda yapılan tüm konuşmaları ve alınacak kararları Bakanlar Kurulu ve Başbakan'a aktaracağı müjdesini verdi. Hükümet ne diyor? Shakspeare'in sözleriyle gündeme damgasını vuran İnci Özdemir, TJK gelirlerinden yapılan kesintilerin kimi zaman fakir ve yoksul bir çocuğun okuması için verilen bir devlet kredisi ya da barınması için bir yurt ya da okul olarak insanlık yararına kullanıldığına dikkat çekerek, sektörün yaşatılmasından yana olan tavrını şöyle özetledi: "Yarışta potoya giren attan damlayan ter, ülke savunmasında gerekli olan ve ayrıca Savunma Sanayii fuarlarında dünyaya pazarlanan yeni bir füze sisteminin projesi ve üretimidir, ya da bir kahraman pilotumun uçtuğu F-16'nın bir parçasıdır belki..."Acil tedbirler alınmaz, kesintiler aşağı çekilmezse Çocuk Esirgeme Kurumu, Savunma Sanayi Destekleme Fonu, Olimpiyat Fonu ve Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun alabileceği hiçbir şeyin kalmayacağını da dile getiren Özdemir, "Kesintilerin azalması ciroyu yükselteceği, yasadışı oyun oynayanları da devlet kontrolündeki oyunlara çekeceğinden, hiçbir kurumun kaybı olmayacaktır" dedi. 'Olmak ya da olmamak' Atçılık sektörünün, içine kapalı, geniş kitlelere kendini anlatamayan yapısının değişmesi gerektiğine dikkat çekerek, özeleştiri de yapan İnci Özdemir, son zamanlardaki girişimlerin olumlu olduğunu, kamuoyundan geniş boyutlu destek almak için dıştaki kabuğun kırılarak, içteki süt cevizin gösterilmesi ve tattırılması gerektiğini söyledi.Alanında bir ilk olan sempozyumda at yarışı kurumları ve sorunları, müşterek bahisler ve kesintiler, at yetiştiriciliği, haralar ve hipodromların tarihçesi, at yetiştiricilerin sorunları, at hastalıkları, atlı sporlar, at ithalatı ve ihracatı, at yarışı ilgililerinin eğitimleri, medya ilişkileri konularında uzman kişilerin bildirileri de yer aldı. 'Süt cevizi gösterin' Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın başarılı bürokratı ve Yüksek Komiserler Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Sayın, Ulusal Atçılık Sempozyumu'nda, gerek oturum başkanlığında, gerekse gösterdiği ev sahipliğiyle 400'e yakın katılımcının gözünü doldurdu.Sempozyum sonrası açıklanan 38 maddelik sonuç bildirisinde, bu sempozyumun üç yılda bir tekrarlanmasına karar verildi. Alkışlar Sayın'a