Skorer 'Başlangış yaşı on bir!'

'Başlangış yaşı on bir!'

01.10.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Değişik dönemlerde halterde federasyon başkanlığı yapan Dr. Savaş Ağaoğlu, antrenörlerin çocuk yaşta sporcuları zehirlediğini söyledi, "Öleceklerini bile bile ilaç kullanıyorlar" dedi

Başlangış yaşı on bir

Mutlu bir komploya uğradığını ve kullanmadığı bir ilacın doping olarak çıktığını iddia ederken, kontrole girmeyen sporcular ve milli takım antrenörleri büyük bir cezayla karşı karşıya kaldı. Türk halteri ise geçici bir süre de olsa uluslararası müsabakalardan men edildi.1975 yılında efsane başkan Arif Nusret Say'ın teşvikiyle halter sporunun yönetimine giren, sporculuk ve yöneticiliği bir dönem bir arada yürüten, uzun yıllar bu spora büyük emek veren, değişik dönemlerde federasyon başkanlığı görevini üstlenen Dr. Savaş Ağaoğlu MİLLİYET'in açtığı doping dosyasının en çarpıcı, en düşündürücü bölümlerinden birine imza attı. Ağaoğlu halterde neden doping yapıldığını, çocuk yaştaki sporcuların nasıl zehirlendiğini, bayan haltercilerin nasıl erkeksi bir görünüme dönüştüğünü, bir hekim gözüyle dopingin insan sağlığına ölümcül etkilerini ve bu illetin nasıl ortadan kaldırılacağını açık yüreklilikle anlattı.Üstelik halen görevde olan Halter Federasyonu'nun yönetim kurulunda olmasına karşın...İşte Ağaoğlu'nun müthiş açıklamaları:"Halterde ve güç isteyen sporlarda kullanılan doping maddeleri çoğunlukla Anabolik Streoidler ve hormonsal yani Testesteron gibi maddeler. Anabolikleri müsabakadan bir saat önce bir avuç içsen hiçbir faydası olmaz. Uzun zaman kullanılması gereken bir ilaçtır. Vücuttaki protein yıkımını azaltır. Ekstra güç sağlar. Bu ilaçlar 1970'li yılların sonlarına doğru doping sınıfına alındı. Türkiye'de eskiden iştah açıcı Sirobolin diye bir şurup vardı, çocuklara verilen. İçinde 3 miligram anabolic streoid vardı, yani bir zamanlar normal ilaç sınıfındaydı. Ama daha sonra sporcular bunu aşırı dozda kullanmaya başlayınca doping sınıfına girdi. Türkiye'de ise 1976 yılından sonra kullanılmaya başlandı. Bilinçsizce hem de.""Ben federasyon başkanıyken açıklamıştım. Hatta o dönem Milliyet gazetesi manşet yaptı söylediklerimi. Türkiye'de haltere başlama yaşı 11-12. Bu çocukların, gençlerin, bayanların tümü doping kullanıyor demiştim. Yine aynı şeyi söylüyorum. Buna mani olmamız gerek demiştim. Çocuğun hiçbir şeyden haberi yok. Antrenörün verdiğini alıyor. Antrenör bir an önce sporcu yetişsin, milli takım düzeyine gelsin, Türkiye şampiyonu olsun istiyor. Çünkü onun başarısından ödül alacak. Ama ne yazık ki, bu çocuklar büyüdükçe aldıkları ilaçlara bağımlı hale geliyor. İlacı almadan çalışamıyor, almazsa halter kaldıramayacağını düşünüyor. Büyüdükçe doz artıyor ve normal bir insanın 5 katı ilaç kullanıyor. Vücutta büyük bir yıkıntı başlıyor ve gencecik çocuklara yazık oluyor." Doping tartışmalarının son dönemlerde yoğunlaşmasının en önemli nedeni önce Halil Mutlu'nun dopingli damgası yemesi, ardından milli takım kampında beş sporcunun WADA temsilcisi tarafından yapılmak istenen kontrolden kaçması oldu. "Dünya'da tüm haltercilerin ilaç kullandığını sanmıyorum. Çeşitli araştırmalar var. Üç grup haltercinin ilkine ilaç vermemişler, ikincisine anabolik streoid vermişler, üçüncüsüne ise içi şeker dolu tablet. Fakat sporcu bunu ilaç sanmış. Belli bir süre çalıştıktan sonra performanslara bakmışlar. İlk grup çok düşük, ilaç kullanan çok yüksek, üçüncü grup ise ilaç kullanana çok yakın.Halterde testesteron en çok kullanılan madde. Bütün bu ilaçlar normal bir vücudun salgıladığı hormonları içeriyor. Siz bu hormonları dışarıdan aldığınız zaman vücut ben salgılamıyorum diyor ve belli bir süre sonra bunu üreten organ işlevini yitiriyor, ölüyor." Kullanmayan da başarılı Dopingin bayan sporculardaki tahribatı inanılır gibi değil. Geri dönüşümü yok. Ses kalınlaşıyor, kıllanma başlıyor ve sakal çıkıyor. Bayan sporcu doğurganlığını bile kaybediyor. Karşımızda sayısız örnek var. İlacı bıraktığında ne haldeyse bundan sonraki yaşamınında da öyle kalıyor, düzelme olmuyor. Geçmişte bir bayan sporcumuz, adını veremem antrenmanda dünya çapında derece yapmış. Geldiler bunu dünya şampiyonasına götüreceğiz dediler. Göndermem dedim. Bu dünya şampiyonu olacak ama görünümü, kıyafeti, sesi her şeyi erkek gibi. Ben buna milli takım forması giydirip yarıştırırsam dünyaya rezil olurum dedim. Doping kontrolünden temiz çıksa ne olur ki, zaten yıllarca doping yaptığı görünüşünden belli." Bayanların sakalı çıkıyor "Çok taze ve çarpıcı bir örnek daha. Yakın bir süre önce üç tane genç bayan halterci hastanemize geldi. Bir doktor arkadaşıma gönderdim. Daha çocuk bunlar, gençler Avrupa şampiyonasına gideceklermiş. Bir tanesi, "Hocam çok utanıyorum ama 6 aydır adet göremiyorum. Bu ilaçları kullanmam daha çok zarar verir mi?" demiş. Çocuk ne antrenörüne, ne arkadaşlarına, ne de ailesine söyleyemiyor. Doktorunu yakın buluyor ve anlatıyor. Felaket bir şey bu. Adet görmüyorlar "Bunların bütün meselesi ödül. Bir Alman, Fransız, İspanyol, İngiliz sporcusu kesinlikle ilaç kullanmıyor. Tabi onlar kullanmaz siz alırsanız otomotikman rakiplerinizi geçiyorsunuz. O zaman Avrupa şampiyonu, dünya ikincisi oluyor ve ödül almanız kolaylaşıyor. Yani tüm bunlar ödül için yapılıyor. A şahsı, B şahsı hepsi para kazanmak için doping yapıyor. Dikkat ederseniz halter sporunu daha çok alt gelir seviyesine sahip ailelerin çocukları yöneliyor. Ama anne baba bilse çocuğunun para uğruna zehirleneceğini, elbette izin vermez. Onlar da bilmiyor çocuğunun ne ilaç aldığını, antrenörüne emanet.Beş yıl önce vücutcu bir bayan sporcu geldi. Raporlarını gösterdi, aynı dertten muzdarip. Başta karaciğer olmaz üzere, vücuttaki birçok organ iflas etmiş. 'Kızım hemen bırak ilacı' dedim. 'Mecburum' dedi. Yani öleceğini bile bile kullanmaya devam etti." Tüm dertleri para "Yıllar önce ödül yönetmeliğinin değişmesini, antrenörlere ödülün kaldırılmasını söylemiştim. Antrenöre ödül vermeyelim ama maddi anlamda tatmin edelim, kadro yapalım, iyi maaş ödeyelim demiştim. Sporcunun da ödülünü taksitlendirelim. Ben bu yaşımda 2 bin altını bir arada görmedim, göremem de. Ne oluyor, antrenör cazip ödüle ulaşmak için her yolu kullanıyor, sporcu da belli bir yaştan sonra bunu kabul ediyor. Antrenör bu işi seviyorsa yapmalı para için değil. Zaten yönetmelik değişirse görürüz kim halter için çalışıyor, kim kaçıyor." Antrenöre ödül kalkmalı "Türkiye'de dopingi önlemenin tek ve çok pratik bir yolu var. Uzman olmaya, ahkam kesmeye gerek yok. Elimizde uluslararası düzeyde akredite olmuş H.Ü. Doping Kontrol Merkezi var. Tüm federasyonları ve sporcuları 15 günde, ayda bir kontrole alacaksın. Maliyetinden şikayet etmeyeceksin. Yakaladığın sporcuyu kamuoyuna ifşa edeceksin, cezasını keseceksin. Zaten o sporcu bir daha ilaç kullanamaz. Uluslararası alanda derecelerimiz düşsün, madalya kazanmayalım. Bizim için gençlerimizin sağlığı mı yoksa madalya mı daha önemli? İki kişi kavga ediyor. Birinde tank, diğerinde kılıç var, elbette tankı olan kazanacak. Ama bir gün gelecek o da tankı kullanamayacak. Zatan Uluslararası Olimpiyat Komitesi, WADA aracılığı ile bu illeti ortadan kaldırmaya kararlı. Temiz ve ahlaklı bir sporcu nesli çok yakında tüm dünyada devreye girecek." Bıçak gibi kesilir Halterde 80'li yılların sonundan itibaren ulusal ve uluslararası müsabakalarda 20 sporcu dopingli yakalanırken, 13 sporcu da kontrolden kaçtığı için cezai işlem ile karşı karşıya kaldı.O dönem Levent Erdoğan ve Ergün Batmaz'ın uluslararası müsabakalarda dopingli yakalanmasının ardından 1991'de Atina'da yapılan Akdeniz Oyunları'nda Ali Eroğlu ve Sunay Bulut yasaklı madde kullandığı için ceza aldı. 1993'te Hafız Süleymanoğlu müsabaka öncesi kontrolde dopingli çıktı.1991'den sonra bayan halterciler de bu illete bulaştı. Derya Açıkgöz, Fatma Kabadayı, Neslihan Demiröz, Ebdruhan Büyükata, İncinur Şahin, Hatice Demiröz ve Dilek Ünal'ın kontrolden kaçmaları, 1998 'de Tayland'daki Dünya Şampiyonası'nda yaşanacak skandalın ilk habercisiydi. Bu kez Derya Açıkgöz, Aysel Özgür, Nurcihan Gönül ve Sunay Bulut dopingli yakalandı. Bulut ömür boyu men cezasına çarptırılan ilk halterci oldu. 1999'da Nurcan Taylan, Yeşim Çelikkaya ve Sibel Şimşek yarışma dışı kontrolde doping yaptıkları gerekçesiyle cezalandırıldı. Dosya kabarık! Türkiye'ye olimpiyat altını kazandıran ilk bayan sporcu unvanına sahip Nurcan Taylan, 2000 yılında ikinci kez dopingli yakalandığı için ömür boyu men cezası aldı. Ancak Taylan o günden başlayarak her müsabakaya Gençlik ve Spor Genel Müdürü'nün özel izniyle katıldı.Gençler branşında yarışan Sezgin Güçlü, bayanlarda Yeşim Çelikkaya, Gülşah Özdemir ve Atina Olimpiyatları'nda yakalanan Şule Şahbaz doping kervanına katıldılar.Atina Olimpiyatları sonrası "taciz" skandalı ile başlayan çöküş, Halil Mutlu'nun Avrupa Şampiyonası'nda dopingli çıkması ve son olarak eylül ayında 5 haltercinin kontrolden kaçması ile tamamlandı. Olimpiyata özel izin Halter Fderasyonu Başkanı Hasan Akkuş son bir yıl içinde yaşanan skandalları şöyle değerlendirirken, "Bundan daha kötü duruma düşemezdik" itirafında bulundu. Akkuş şöyle devam etti:"Bazı sıkıntılar vardı ama bu kadarını beklemiyordum. İşin içine girince olayın boyutlarını daha iyi gördüm. Halil Mutlu olayı bizi sarstı. Özel yaşantısı, antrenör özellikleriyle örnek olan çok değerli bir sporcuda böyle olayın yaşanması şok etkisi yarattı. Bunları yaşadıkça sağlığım bozuldu. Bilinçsizce ilaç alınıyor. Herkes birbirinden duyarak ilaç kullanıyor. Yararı olacak diye parkinson ilacı bile kullananlar var, durum bu kadar vahim. Son yaşanan olaydaki antrenör ve sporculara üçer ay ceza verdik. Dünya şampiyonasına bu sporcuların hiçbirini götürmeyecektik. Ama faaliyetlerimiz askıya alındı. Bundan daha kötü duruma düşemezdik. WADA ile birlikte bu işten kaçış imkanı kalmadı. İlaca karşı sıfır töleransla hareket edeceğiz. Sporcular vitamin bile alırken kontrol altında olacak. Başarı için doping şart değil. Eğitimle bu işin üstesinden gelebiliriz. Antrenman inancını yerleştirmek gerekir. Artık katı kurallar işleyecek. Parkinson ilacı kullanıyorlar Uzman görüşü "Sadece halterde değil diğer sporlarda aynı sonuçları görmek mümkün. Kullanılan ilaçların ve metodların cinsine ve alan kişinin genel sağlık durumuna göre basit vücut kaşıntısından ölüme kadar giden yan etkileri var. Saldırganlık, karaciğer hastalıkları, tümör oluşumu, cinsiyet fonksiyonlarının kaybedilmesi, depresyon gibi rahatsızlıklar sıklıkla karşılaşılan durumlar. Kurulumuz başta sporcu, antrenör ve idarecilere eğitim verecek. Uluslararası kurallar, ilaçlar, etkileri hakkında bilgilendireceğiz. En büyük silahımız habersiz test olacak. Tıpkı WADA'nın yaptığı gibi müsabaka içi veya dışı bu kontroller gerçekleşecek. Doping pasaportu uygulamasıyla sporcunun tüm kayıtları tutulacak. Sporcunun kullanacağı her türlü ilaç benim ve kurulun onayından geçtikten sonra alınabilecek. Her sporcu için bir ilaç ve tedavi karnesi oluşturulacak. Ergojenik destek konusunda danışmanlık yapılacak. Türkiye rekorları kurulun onayından geçmeden geçerlilik kazanamayacak. Böylece herhangi bir olay çıktığında kimsenin kaçacak ve gizleyecek bir şeyi olamayacak". DR. KAYA LİVANELİOĞLU (Halter Federasyonu Dopingle Mücadele Kurulu üyesi): EN ÇOK KULLANILAN YASAKLI MADDE VE YÖNTEMLER İLE YAN ETKİLERİ 1- Anabolik Ajanlar: Sporcular tarafından en çok kullanılan doping maddeleri. Kas gücü ve kas kitlesini artırmak amacıyla kuvvet ve sürat sporlarında kullanılır. Performans artırmak için anabolik steroidler yüksek doz ve uzun süreli kullanılır. Tüm organlarda tahribat yapar. Yan etkileri arasında kalp damar hastalıkları riski, kolestrol artışı, kalp krizi riskinde artış, ödem, karaciğer bozuklukları, iyi ve kötü huylu tümör oluşumu, böbrek fonksiyon bozuklukları, kan pıhtılaşmasında bozukluk, tiroid fonksiyonlarında bozukluk ilk akla gelenlerdir. Erkeklerde hormon üretiminin azalmasına, kısırlık, iktidarsızlık, prostat kanseri gibi hastalıklara neden olur.2- Uyarıcılar: Merkezi sinir sistemi üzerine doğrudan etki yapar. Uyanıklığı, konsantrasyon gücünü arttırır, yorgunluğu geciktirir. Bu sınıfta yer alan "Efedrin, Psödeoefedrin" gibi maddeler grip ilaçlarında bulunabilir. Kalp ve diğer hayati organların düzenli çalışmasını bozmak, el titremesi, ateş, ağız kuruluğu, kalp ritmi bozukluğu, uykusuzluk, sinirlilik, iştah kaybı yan etkileri.3- Kannabionidler: Marijuana, haşhaş ve benzeri maddelerdir. Müsabaka gerginliğini azaltmak amacıyla kullanılır. Kalp, akciğer ve merkezi sinir sistemine olumsuz etki eder.4- Narkotik Analjezikler: Morfin ve türevleridir. Ağrı giderici etkisiyle kendine güveni arttırır. Boks, karate, tekvando gibi mücadele sporlarında kullanılır. Ağrı eşiğinin yükselmesi ciddi yaralanmalara neden olur. Fiziksel bağımlılık, depresyon, uykusuzluk, kan basıncı ve kalp atımının düşmesi gibi yan etkileri vardır.5- Maskeleyiciler, idrar söktürücüler: İdrar miktarını artırıp, doping maddelerinin yoğunluğunu azaltmak, analiz sırasında saptanmayı engellemek ve çabuk kilo düşmek için kullanılır. Aşırı sıvı ve kilo kaybı, böbrek bozuklukları, kalp ritmi düzensizliği, şeker hastalığı riski yan etkilerinden bazıları.6- Bloke ediciler: Sinirliliği kontrol etmek, kalp atım hızını, el titremesini azaltmak amacıyla kullanılır. Konsantrasyon gücü artar, endişe ve sinirlilik azalır. Okçuluk, atıcılık, otomobil yarışları, kayak sporunda kullanılır. Fiziksel verimde düşüklük, depresyon, astım, iktidarsızlık, kan basıncı azalması, kalp ritmi bozukluğu yan etkileri arasında.7- Alkol: Okçuluk ve atıcılık branşlarında merkezi sinir sistemini baskı altına alıp el titremesini ve heyecanı azaltır, kendine güveni sağlar. Alışkanlık, denge bozukluğu, karaciğer rahatsızlıkları, agresif davranışlar yan etkileri. Yasaklı maddeler 1- Kan Dopingi: Alyuvar, yapay oksijen ve benzer kan ürünlerinin sporcuya aktarılmasıdır. Enerji gereksinimini aerobik yoldan sağlayan, kas gruplarının uzun süreli ve ağır kas işlerini yaptığı bisiklet, kürek ve uzun mesafe koşularında performansı artırmak amacıyla kullanılır. Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar, damar içi pıhtılaşması, kan uyuşmazlığı, hava embolisi, alerjik reaksiyonlar, kalp krizi riski yan etkilerinden birkaçıdır.2- Farmakolojik, kimyasal ve fiziksel işlemler: Üzerinde doping kontrolü yapılacak idrarın bütünlüğünü, özelliğini bozmaya yönelik yöntem ve maddelerdir. İdrar söktürücü kullanma, sonda ile kendi itrarı yerine başkasının idrarını verme, idrar değiştirme, böbrekten doping maddesinin idrarla atılmasını önleme gibi yöntemlerdir.3- Gen Dopingi: İnsan vücudundaki genler ile oynanarak, performans artırıcı kas gelişimini sağlama yöntemidir. Yasaklı yöntemler YARIN: Gençlik ve Spor Eski Genel Müdüründen müthiş açıklamalar