Skorer Bu da göçmen krizi

Bu da göçmen krizi

13.10.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Güreşteki skandalların arkası kesilmedi. Milli Takım’ın eski hocası Nizamoğlu kendilerine ayrımcılık yapıldığını ve camiadan dışlandıklarını söyledi

Bu da göçmen krizi




Güreşte irtica, tarikat, şeyh, Alevi - Sünni sorunu derken, şimdi de göçmen - yerli ayrımı ile mağdur durumda kalanlar ortaya çıkmaya başladı. Milli Takım eski antrenörlerinden İsmail Nizamoğlu ve eski güreşçi Kamil Kocaağaoğlu göçmen oldukları için çok zor günler geçirdiklerini, dışlandıklarını söylediler.
Nizamoğlu ve Kocaağaoğlu Milli Takım kamplarında bazı sporcuların oruç tutmak zorunda kaldıklarını da belirttiler. Nizamoğlu, görev yaptığı ve geçen ay kapanan Gemi Sanayi Kulübü’nde bazı güçler tarafından tehditler aldıklarını açıkladı.
Gemi Sanayi’nin kapanmasıyla işşiz kalan Bulgar göçmeni, olimpiyat şampiyonu İsmail Nizamoğlu, yaşadıklarını şöyle anlattı:

Ödülden yararlanamadım
“Bulgaristan göçmenlerinden tek olimpiyat şampiyonu olan benim. Türkiye’ye geldim, Türk vatandaşı oldum. Türk güreşine de on senedir hizmet veriyorum. Milli Takım’da çalıştım, güreşçi yetiştirdim. Örneğin bir Dünya Şampiyonası’ndan sonra sporculara, antrenörlere plaket veriliyor. Ama beni de onurlandırmak kimsenin aklına gelmiyor."
“Bir şampiyonadan döndük. Gazetelerde ‘İsmail Nizamoğlu Milli Takım’dan çıkarıldı. Uyum sağlayamadı. Federasyon başkanı Yücel Seçkiner’e saygısızlık etti’ diye haberler çıktı. Hayretler içinde kaldım. Sonuçta takımdan dışlandım, kazanılan madalyalar nedeniyle verilecek ödülden yararlanamadım."
“Milli takım antrenörlüğü için para istediğim yalanları bile üretildi. 1991’de görevden ayrıldıktan sonra 1992’de Bulgaristan’daki Dünya Şampiyonası’nı izlemeye gittim. Benim ülkem. Orada şampiyon olmuşum. Bana da ödül verdiler. Ardından Türkiye’de vatan haini ilan edildim. Orası benim memleketim. Beni ödüllendirmeleri kadar doğal bir olay olabilir mi ?

Seni süründürürüm
“Gemi Sanayi kulübünde antrenörlük yapıyordum. Anadolu’dan bir çocuk bulup getiriyorsun, bir sene kulüpte yatıyor, kalkıyor. Ona bakıyorsun, besliyorsun. Cebine parasını da koyuyorsun, okutuyorsun. Bu çocuk bir sene sonra senin karşına dikiliyor. ‘Antrenmana niye geç kaldın’ diye sorduğunda, ‘Ben istediğim zaman gelirim. Kendine dikkat et. Seni süründürürüm. Keserim, biçerim’ diye yanıt verebiliyor. Bunların arkasında bir takım güçler var. Akıl almayacak olaylar oluyor. Sen kendi arkana baktığında ise kimse yok. İdarecisi de, kulüp müdürü de, genel müdürü de bunun arkasında. İşte bu olaylar zaten sonun başlangıcı oldu, kulüp kapandı."

Bunlar örgüt
“Dini kesim var. Politik güç var, siyasi güç var. Bunlar hepsi oyun. Güreşi düşünen kim ? Her şeyin arkasında politik güç mevcut. Milliyetçiliğin de irticanın da arkasında bu güç var. Kulübün imkanlarının kısıtlılığı nedeniyle Dünya Şampiyonu Zekeriya Güçlü’nün yeşil sermayeye transferine engel olamadım. Milyarlarca lirayı transfer parası olarak veriyorlar. Nasıl tutayım bu adamı ? Bunlar bir iki kişi değil. Bunlar örgüt. Antrenör arkadaşlar tehdit edildi. Tehditler ailelere, çoluk çocuğa yönelikti. İrticadan başka güçler de bu işe girmiş durumda."
“Milli takım kamplarında oruç tutanlarla oruç tutmayanlar var. Bazı dönemlerde oruç tutmayanlar için yemek çıkmamaya başladı. Bu yolla da oruç tutmayanlar da mecburen oruç tutmak zorunda bırakıldı."

Hayatımı mahvettiler
FUAT ERCAN
SİDNEY Olimpiyatı’nda madalya şansını çeyrek finalde kaybettikten sonra amatör boksa veda eden ve dün ülkesine dönen Kazak asıllı boksörümüz Nurhan Süleymanoğlu ağır suçlamalarda bulundu.
Türk vatandaşlığına geçtiği günden itibaren camiadaki tutucu bir grup tarafından hedef haline getirildiğini belirten Süleymanoğlu, sıkıntılarını “Huzur vermediler... Hayatımı mahvettiler" sözleriyle özetledi.

Herkese kırgın
Federasyon Başkanı Caner Doğaneli dahil, takım arkadaşlarından antrenörlerine kadar herkese kırgın olduğunu söyleyen Süleymanoğlu, Sidney’de içerden düzenlenmiş bir komployla madalya şansını kaçırdığını iddia etti.
Kazakistan’da iki ay kaldıktan sonra ailesiyle Avustralya’ya giderek, vatandaşlığa geçeceğini ve profesyonel olacağını belirten Nurhan Süleymanoğlu şöyle konuştu:
“Türkiye’de bir gün olsun huzur yüzü görmedim. Hep itilip kakıldım, hep dışlandım. Sidney’de oynanan son perde yaşadıklarımı açıkca su yüzüne çıkardı. Köşeye çıkmayan antrenörden, ağzını bile açmayan takım arkadaşlarıma ve benim için kılını bile kıpırdatmayan başkana kadar herkesi bir kez daha yakından gördüm."

Yazarlar