Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçen hafta Akhisarspor faciası yaşamış bir takımın, nasıl bir ruh hali içinde olacağını merak ediyorduk doğrusu. Malatyaspor’a vereceği tepki, futbolcuların psikolojisi, yeni teknik direktör Rıza Çalımbay’ın kısa sürede oyuncularıyla kurduğu iletişim gibi konular, kafalardaki soru işaretleriydi.
Sorunlar elbette dünden bugüne çözülmez. Maç başladı, gördük ki Trabzonspor travmayı atlatamamış. Tedirgin, ürkek, acaba hata yapar mıyım endişesi hakimdi. O özgüveni kaybetmeye gör, adamın da takımın da kimyası bozulur. Malatyaspor’un oyunun hakimi olduğu ilk yarıda bordo-mavili ekip hakikaten kötüydü. Burak ile bulduğu tek pozisyon bir taç organizasyonundan geldi, o kadar. Özellikle orta sahası, zayıf karnıydı. Ev sahibi hücuma çıkarken hiç karşılık görmedi. Kanatları da etkili kullanınca, oyun Trabzonspor yarı alanına yıkıldı. Bu baskıdan kurtulmak elbette kolay değildi, lakin Sosa’nın inanılmaz sorumsuzluğu Trabzonspor’u 31. dakikada on kişi bırakınca, işler iyice zorlaştı. Arjantinli’nin derdi ne bilmiyoruz ama, Trabzon kentini beğenmeyen eşi gibi düşünüyorsa, ligin devre arasında bırakın dönsün İtalya’ya!
Sonrası malumun ilanı. Bu kadar iştahla saldıran bir rakip karşısında hata kaçınılmaz oldu. İlk yarının uzatma dakikasında santrası bile yapılmayan golde Okay’ın ters kafa vuruşu vardı. Öncesinde Adem Büyük’ün Pereira’ya attığı düğümden söz etmiyoruz bile.
İkinci yarının çok daha sıkıntılı geçeceği belliydi. Bir saatten fazla eksik oynamak kolay değildi. Malatyaspor maçı koparacak fırsatı çok erken buldu. Yalçın’ın kafa vuruşunda top direkten dönmese, Trabzonspor’un bu dakikadan sonra direnç göstermesi asla söz konusu olamazdı. Direnç diyoruz, bir saatten fazla eksik oynayıp en azından beraberliği yakalamak adına farklı bir kimliğe bürünüyorsa bir takım, Rıza hocanın Sosa’dan soracağı bir hesap olmalı elbette.
Trabzonspor’da dün akşama dair söylenecek tek olumlu şey, Akhisarspor maçındaki gibi teslim bayrağını çekmemesi ve sahada kalan oyuncuların karakter göstermesidir. Mustafa Akbaş’ın direkte patlayan vuruşu bu kez Trabzonspor adına şanssızlıktı. Zira o top ağlara gitse, Abdülkadir’in oyuna girmesinden sonraki bölümde inisiyatifi tamamen eline alan konuk ekip, bir mucizeye imza atabilirdi.
Bu arada altını çizelim, Olcay’ın son haftalardaki düşüşü, Burak’ın verimsizliği, Okay’ın formsuzluğu ciddi anlamda zarar veriyor takıma. Rıza Çalımbay’ın elinde sihirli değnek yok. Galatasaray maçına kadar neleri düzeltebilir bilmiyoruz ama, işinin çok zor olduğu ortada.